Gazete Emek- Kuzey Atlantik Paktı-NATO denen bu saldırı ve savaş aygıtı, 1945-50'den günümüze kadar dünyada sayısız saldırılar ve işgaller gerçekleştirdi. Bu saldırı aygıtının barışçıl bir politikası hiçbir zaman olmamıştır. Batı Avrupa Ve ABD'nin, NATO'yu bir savunma ve barış örgütü olarak göstermeleri gerçek yüzünü toplumdan gizlemeye yöneliktir. 1945'e kadar kendi aralarında savaşan emperyalist Avrupa-Avrupa egemenleri, Sovyet-Ekim devriminin gerçekleşmesi, güçlenmesi ve kapitalizme ciddi alternatif olması, Avrupa burjuvazisini Sovyetler karşısında birleşmeye zorladı. Sovyetler daha yokken, Avrupa egemenleri kendi aralarında savaş halindeydiler, pastadan pay alma savaşındaydılar. 


 

Sovyetlerin 2. dünya-paylaşım savaşının baş galibi-kazananı olması, Sovyetleri sosyalist dünyanın lideri konumuna getirdi ve kapitalizme alternatif bir sistemin merkezi oldu. Bundan dolayı, Avrupa sermayesinin hem emperyalist siyasetin devamını sağlamak hemde Sovyetlere karşı kendi güvenliği için NATO'yu kurmaları gerekiyordu. NATO, halkların barışının korumasını yapmıyor, sermayenin ve emperyalizmin sosyalizm gelişimini ve Avrupa'ya yayılmasını engellemek amacıyla kuruldu. NATO'nun günümüze kadarki icraatları hep emperyalist etiketli oldu, zaten aksi düşünülemezdi. NATO'nun karakterini oluşturan emperyalzimdir-kapitalizmdir. Vietnam'ın işgali, Kore'nin işgali, Irak'a, Afganistan'a ve daha birçok ülkeye saldırıların olması NATO'nun onayıyla oldu. NATO'nun emperyalist saldırılarının dikkate alınmasının, nasıl bir aygıt olduğunu kanıtlar niteliktedir. Normal durumlarda NATO'nun kendisini fesetmesi gerekiyordu. Çünkü, karşısında alternatif bir blok ve ideolojik çizgi olan Sovyetler-Sosyalizm yok artık. 


 

Ama Batı Avrupa hala Rusya'dan çekiniyor-korkuyor. Ukrayna üzerindeki savaş bir egemenlik savaşıdır. Rusya bile bu konuda bir egemenlik arayışı içindedir ve Ukrayna'yı Avrupa ve Amerika'ya bırakma niyetinde hiç değil ve bu savaşta gerekirse nükleer silah bile kullanmaktan geri kalmaz. Rusya aslında Sovyetler döneminde bile, sosyalizmi koruma ve devamlılığını sağlama adı altında kendi geleneksel egemenliğini sürdürme peşindeydi. Yani Rusya ile Avrupa-ABD arasındaki soğuk savaş ve olası sıcak savaş, ideolojik nedenlerden çok bir egemenlik savaşı niteliğindeydi. Rusya'nın ideolojik nedenlere dayalı olarak Batı'yla kendi aralarına mesafe koyduğunu söylemek biraz zor. Hatta bazı sosyalistler, Rusya'yı sosyal emperyalist bir ülke olarak tanımladılar. Rusya'nın her ne kadar Sovyet sosyalist bir deneyimi ve geçmişi olsada, ulus devletten kaynaklı ve geleneksel egemenlik kurma zihniyetini aşamamıştır. NATO'nun Doğu'ya doğru genişlemesi Ukrayna savaşını tetikledi.


 

Ve Rusya bu konuda kendisini kuşatılmış hissediyor. Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi, NATO'nun daha fazla genişlemesini durdurmayı ve Sovyetler dönemindeki etkisini tekrar inşa etmeye yöneliktir diyebiliriz. NATO ülkeleri, Rusya Ukrayna'ya girdiğinde barışsever kesildiler, Ukrayna halkının yanında olduğunu söylediler ama Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da ve daha birçok ülkede ne işleri olduğunu açıklamıyorlar. Son 70 yılda geri bırakılmış birçok ülke NATO denen emperyalist aygıtın işgallerine uğradılar. NATO-GLADİO denen emperyalist aygıt, Türkiye de dahil dünyanın birçok bağımlı ülkesinde askeri cuntalar tezgaladılar sayısız devrimcinin-solcunun kanına girdiler ve günümüze kadar devam eden ekonomik krizlere neden oldular. Günümüze kadar gelişmemiş ülkelerde devam eden yoksulluğun sebebi NATO denen sömürü aygıtının kurmuş oldukları yeni sömürge sistemleridir. Tabi bütün bunlar '' bu ülkelere demokrasi götürüyoruz '' maskesi altına oluyor. 


 

NATO sadece bir askeri aygıt değildir, esasında bir sömürü ağıdır ve görevide siyasetle yapamadığını askeri güçle yapmaktır. NATO, gerçekten bir barış örgütü olsaydı, Kürt sorununa bir çözüm üretirdi ve Kürtler şimdiye kadar kendi kimlik ve kültürleriyle kendi topraklarında özgürce yaşarlardı. Ukraynalılar bir halktırda, barışa ihtiyaçları varda, Kürtler bir halk değiller mi ve barışa ihtiyaçları yok mu? Emperyalizmden halklara ve işçi-emekçi sınıfına dost olmaz. Kürtler yıllardır inkar ediliyorlar. NATO bu konuda neden susuyor, sesi çıkmıyor? NATO Ukraynalıları çok mu seviyor da, Rusya'nın Ukrayna işgaline karşıdır? Yoksa, işin içinde emperyalist egemenlik kaygısı olmasın. Dünya barışını esasen tehdit eden güç NATO ve emperyalistlerdir ve dünyanın başına bela olmuş durumdalar.  


 

Yoksulluk ve savaşlar işte bu emperyalist yayılmacılığın ve sömürününü bir sonucudur. Yoksa, dünyada kıtlık ve üretim yetersizliği yok. İnsanlık emperyalizmin doyumsuzluğunun kurbanı haline getirilmiş. NATO'nun varlığı normal demokratik bir kapitalizmi devam ettirme yönünde değildir. Hala devam eden vahşi bir sömürü sistemini ayakta tutma zihniyetidir. Çünkü normal demokratik bir kapitalizmde bile askeri bir aygıta ihtiyaç olmaz. Onlarca yıl NATO'da olmayan İsveç ve Finlandiya bile NATO'ya eklendiler. NATO var olduğu sürece, dünyaya barış ve huzur gelmeyecektir. Halkların mücadelesi NATO gibi emperyalist savaş-sömürü-suç aygıtlarını etkisizleştirecektir. NATO 70-75 yıllık icraatlarına bir baksında, nasıl bir yapılanma olduğunu görsün. NATO, Rusya'yı bıraksında önce kendine baksın, kendisini terbiye etsin...


 

Editör: TE Bilişim