HABER: BEKİR GÜNEŞ

Gazete Emek- Türkiye'de Kürt Sorunu'nu çözecek tek partinin CHP olacağını belirten Kılıçdaroğlu AKP'nin de bu sorunu çözmek için bir düğmeyi yanlış ilikleyerek başladığını belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DPI'nin ‘COVID-19’un Türkiye’deki Politik, Sosyal ve Ekonomik Etkilerine Muhalefetin Bakış Açısı’ başlıklı çevrimiçi yuvarlak masa toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu toplantıda özellikle Kürt sorunu ve son dönemdeki tartışmalara ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. 

Demokratik Gelişim Enstitüsü Başkanı (DPI) Kerim Yıldız, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2011 yılından itibaren kendi liderliğinde CHP'de önemli değişikliklere gittiğini söyledi. Kadın ve gençlik kotasının CHP'den gelişen önemli adımlar olduğunu belirten Yıldız, "Kılıçdaroğlu, CHP hazırdır ve Türkiye'de Kürt meselesini çözecek tek partidir" açıklamasını yaptı. Bu meseleler uluslararası toplumun da çok yakından ilgilendiği bir meseledir. Askeri meseleler dışında bu şekilde yaklaşılması da bizi memnun etti. Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti bu sorunların çözülmesi için çok önemli adımlar atmıştı. Ancak bu çözüm süreci henüz buz dolabında duruyor. Bütün partiler CHP dahil bu süreçle ilgili çok önemli bilgiler edinecektir. Bugün muhalefet partilerinin bu kriz dönemlerinde nasıl bir rol aldıklarını ve sorumluluklar aldıklarını öğrenmek istiyoruz. Çok önemli bir katılımcı listesi de var. AB Dışişleri Bakanlığı ve ABD'den de temsilciler bugün bizimle birlikte. CHP'nin bundan sonra izleyeceği stratejiye ilişkin fikir sahibi olmak istiyoruz. Çatışma çözümü de dahil muhalefet olmadan yapılamayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI İLE BİR PANDEMİ SÜRECİ GÖTÜRÜYOR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise açıklamasının büyük bir bölümünü Kürt Sorunu'nun çözümüne ayırdı. Kılıçdaroğlu ilk olarak Türkiye'de pandemi sürecinin nasıl yürütüldüğüne dair eleştirilerde buundu. Kılıçdaroğlu, "Pandemi döneminde en çok zararı hizmet sektörü gördü. Türkiye gördüğüm kadarıyla sürü bağışıklığı ile bu süreci götürüyor" dedi.

"KÜRT SORUNUNU CHP DIŞINDA HİÇBİR PARTİ ÇÖZEMEZ"

Kılıçdaroğlu, katılımcıların sorularına şu şekilde cevap verdi:

Türkiye'nin 5 sorunu olduğunu her seferinde söyledik. Demokrasi bunlardan en önemlilerinden biri. Bu sorunlarla bireysel özgürlükler de sınırlandırılıyor. Türkiye'nin uzun yıllardır çözemediği Kürt sorunu bir sürüncemede kaldı. Kürt sorununu CHP dışında hiçbir partinin çözeceğini düşünmüyorum. 

"AKP BİR DÜĞMEYİ YANLIŞ İLİKLEYEREK BU SORUNU ÇÖZMEYE ÇALIŞTI"

AKP ilk başta çözmeye çalıştı ancak bir düğmeyi yanlış ilikledi. Biz sorunun çözümünün TBMM'de olacağını düşünüyoruz. Bu soruna her partinin katkı vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Parlemento dışında da bir akil insanlar heyetinin olması gerekir. Meclis içinde ve dışında grupların bir araya gelmesini istedik. Biz 3. sınıf demokrasiye layık olan bir ülke değiliz. Biz AB standartlarını kendi ülkemizde de görmeliyiz. Biz önceki dönem başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım ile de bunları konuştuk. 

"TÜRKİYE'DE 10 MİLYONU AŞKIN İŞSİZ VAR"

10 milyonu aşkın işsiz var. İşsizlik oranı yüzde 30 civarlarında. Var olan iktidarın bu sorunları çözebileceğini düşünmüyorum. Son 10 yılda en fazla değişimi yaşayan parti CHP'dir. Ne yaptığını bilen bir parti olduk. Bugün artık bir sorunu eleştiriyorsak mutlaka çözümünü de ortaya koyuyoruz. Sağlık ve tutarlı iyi bir kadromuz var. 

"ORTADOĞU BARIŞ VE İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI'NIN KURULMASINI İSTEDİK"

Bütün ülkelerin savunma sanayisi vardır. Bizde de olması gerekir. Her ülke kendi geleceğini güvence altına almak ister. Siz silahlarınızı başka bir ülkede savaş açmak için kullanmamalısınız. Bizim bulunduğumuz ülke çok sorunlu bir bölgede. Her yere asker gönderirseniz ve bazı kişileri de para ile gönderirseniz bütçe sıkışır. Bunları da örtülü ödenekten ödüyorlar. Bütün komşularımızla oturup yeniden konuşmak zorundayız. Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatının kurulmasını istedim. İran, Irak, Suriye ve Türkiye'den oluşacak bu yapı. Daha sonra başka ülkeler de katılabilir. 

"ARTIK AK PARTİ DİYE BİR PARTİ YOK"

Bir iktidar seçim yasaları ile oynamaya başladığında bu aslında gidici olduğunu gösteriyor. Bunları deneyen her parti gidecek. Artık AK Parti diye bir parti yok Erdoğan var. Kağıt üstünde bir parti AK Parti. Erdoğan farklı bir görüşe asla tahammül edemez. Biz kavgasız dövüşsüz bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Demokrasiden yana olanlar ve otoriter rejimden yana olanlar bir tarafta olacak önümüzdeki seçimde. 

Kürt sorunu çözülemeyecek bir sorun değil. Biz daha önce Kürt sorununun 22 soru 22 cevap isimli bir broşür hazırlamıştık. Bu broşürde anadilde eğitim yok. Bu sorunu nasıl çözebiliriz diye İstanbul'da bir toplantı yaptık. Bu yönde bir rapor geldi ancak Türkiye'deki süreç nedeniyle doğru düzgün değerlendiremedik. 

"CHP'Yİ YÖNETMEK DEVLETİ YÖNETMEKTEN DAHA ZORDUR"

En zor şey nedir biliyor musunuz kültürü değiştirmektir. Eğer kültürü değiştirebilirseniz gerçek anlamda değişimi sağlayabilirsiniz. CHP'yi yönetmek devleti yönetmekten daha zordur. Bunları dışlamak değil zenginlik olarak görüyoruz. Kaftancıoğlu meselesini bir bardak suda fırtına koparmak olarak görüyorum. Atatürk hepimizin ortak değeridir. 

Seçimden önce İstanbul'da Kürt sorununa ilişkin kanaat önderleri ile bir araya geldik. Seçim olunca kaldı. Bu çalışmaları daha geniş gruplarla  bir araya gelip çözmeye çalışacağız. Çalışıyoruz. Umarız önümüzdeki süreçte biter. Bu konuya ilişkin diğer muhalefet partileri ile görüşebiliriz ne düşünüyorlar diye. Bir partinin mutfağında anayasa hazırlanmaz ama Türkiye'nin şuanda yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Kürt sorununa ilişkin mecliste bir komisyonun kurulmasını istedik ve her partinin milletvekili vermesini istedik. Meclis'te hepimiz bir araya gelip ortak bir çözüm için tartışmalıyız. Önemli olan zor olanları çözmektir. Zor olanları da aydınların desteği ile çözersiniz. İlk düğmeyi uzlaşma komisyonunu kurarak bağlayabilirdik. 

TÜRKİYE'NİN DIŞİŞLERİ BAKANI KİM?

Hesap veren bir siyasi iktidar aslında özgüveni yüksek bir siyasi iktidardır. Güçlendirilmiş bir parlementer sistemden bahsediyoruz. Bu da 12 Eylül Anayasası ile olacak bir durum değil. Eğer demokrasinin temel gereksinimlerini savunuyorsak Millet İttifakı olarak bunu yapmak zorundayız. Üst organlar arasındaki bir uyuşmazlığın giderilmesi lazım. Dış politikaya ilişkin önce şunu sormak lazım Dışişleri Bakanı kim? Dışarıdaki toplantılara İbrahim Kalın gidiyor. Bu görüşmelerin tutanakları tutuluyor mu? Eğer bunları İbrahim Kalın yapıyorsa Mevlüt Çavuşoğlu ne yapıyor. Çok ciddi bir dağınıklık var. Doğu Akdeniz nedeniyle Türkiye sıkıştı. Ekim ayında Mısır ile görüşmeler yapacağız. Ünal Bey ile bir heyet Mısır'a gidecek ve Doğu Akdeniz'e ilişkin görüşmeler yapacağız. Bizim AB ile de ilişkilerimiz var. Orada temsilcilerimiz var görüşmeler yapıyoruz. Kendi görüşmelerimizi onlara aktarıyoruz. 

"BİZ PKK İLE GÖRÜŞMEKTEN YANA DEĞİLİZ"

Biz PKK ile görüşmekten yana değiliz. Biz Kürt Sorununu terör örgütünün beklentileri kapsamında çözmeyeceğiz. Bölgedeki vatandaşlarımızla çözeceğiz. Zaten yanlışlık meşru bir temsilci ile görüşmediğimiz için oldu. Partiye yeni girmiştim. Erzincan'a gittik bir MHP'li belediye başkanı ile görüştük. O bize "ben belediye başkanı olmadan Kürtçe diye bir dilin olmadığını düşünüyorduk. Ancak Kürtçe dışında başka bir dil bilmeyen bir kadın gelince gerçeğin farkına vardık" dedi. Kürt aydınlarının da bu soruna katkıları var. Onların da bu sorunun çözümünde yer alması gerekiyor. 

"BEKA DİYE TÜRKİYE'Yİ ATEŞİN İÇİNE ATTILAR"

En güçlü seçim altyapısını oluşturan partiyiz. Kim istiyorsa bilgilerin tamamını veriyoruz. 1989 seçiminden bu yana bütün seçimlerle ilgili detaylar var bizde. Beka beka diye Türkiye'yi ateşin içine attılar. Biz bütün komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. 

"MECLİSE KADIN KOTASININ YÜZDE 33 OLMASI İÇİN KANUN TEKLİFİ VERECEĞİZ"

Meclis açılır açılmaz CHP'li kadınlar meclise bir kanun teklifi sunacaklar. O kanun teklifinde kendi teklifimize koyduğumuz yüzde 33 koymak zorunda. Kadınlar yüzde 50 olmasını istedi. Ama bizim tüzüğümüzde 33 olduğunu eğer bir uzlaşı olursa yüzde 50 de olacağını söyledik. Burada bir  kez daha çağrı yapıyorum. Dünyanın bütün demokratları birleşin. Çünkü demokrasiye ihtiyacımız var.
 

Editör: TE Bilişim