Gazete Emek- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hukukun askıya alındığı en zor koşulların yaşandığı bir ortamda seçime gidildiğini belirterek, "Biz bütün olayların farkındayız, yapılan tertiplerin de toplumu aldatma, kandırma için çevrilen dolapların da farkındayız" dedi. SADAT'ın önünde yaptığı açıklamayla seçim güvenliğine ilişkin uyarıları gündem olan CHP lideri, bilginin devletin içinden geldiği imasında bulundu.

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı'nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomik krizi gerekçe göstererek seçimleri altı ay erteleme ihtimaline ilişkin, “Böyle bir olasılığı görmüyorum, tam tersine eğer akılları başlarındaysa seçimleri bir an önce yaparlar. Seçimleri erteleyebileceklerine inanmıyorum, çünkü ortadaki tablo vahim. Makul olan seçimleri zamanında yapmak; hukuk sisteminin dışına çıkarsanız. Bu başarısızlığı itiraf etmek olur. Eğer ertelemeye giderlerse bütün dünya için sürpriz olur" değerlendirmesinde bulundu.

İKTİDARIN HDP HESABI

"Önce Gezi, sonra Canan Hanım’ın mahkûmiyeti kararlarından sonra, şimdi de HDP’nin yasaklanmasını bekliyor musunuz?" sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu "Biz siyasal partilerin kapatılarak siyasetin dizayn edilmesini doğru bulmuyoruz, siyasal partileri kapatacak olan halktır, oy verir veya vermez. Acaba HDP’yi kapatırsak Kürt seçmenin oyunu biz alabilir miyiz, arayışı içindeler. Yanlış hesap içindeler" uyarısında bulundu.

'ERDOĞAN YÜKSEK EGOLARINA TESLİM OLMUŞ'

Hukukun olmadığı, tek adam kararlarının uygulandığı olağanüstü bir dönemden geçildiğini vurgulayan CHP lideri, "Kişiyi mahkûm ettirmek istiyorsa mahkûm ettiriyor, dünya kadar örnekleri var. Bir davada hâkimi değiştirip istediği sonucu alıyor, bir mahkeme Erdoğan’ın istemediği demokratik bir karar verdiği zaman, hâkimler dağıtılıyor mu, evet. Biz en zor koşullarda, hukukun askıya alındığı bu koşullarda seçime gidiyoruz. Dolayısıyla bizim mücadelemiz gerçekten çok önemli. Biz bütün olayların farkındayız, yapılan tertiplerin de toplumu aldatma, kandırma için çevrilen dolapların da farkındayız" dedi.

Kılıçdaroğlu "O zaman iktidarın bu seçim sürecini etkileyecek başka kararlar almasını sürpriz olarak karşılamayacaksınız" sorusu üzerine, "Hayır, Erdoğan her şeyi yapabilir. Nevi şahsına münhasır bir şahsiyet, yüksek egolarına teslim olmuş, her şeyi en iyi bilen ve en doğruyu yaptığını sanan bu kişi ülkeyi yönetiyor" yanıtını verdi.

SADAT konusunda daha fazla ayrıntıya girmek istemeyen Kılıçdaroğlu, Bursalı'nın "Size gelen SADAT uyarısının içeriği üzerine birkaç söz söyler misiniz, yeniden soruyorum" sorusu üzerine "Bu konuya girmeyelim. Karanlık bir örgütten her şey beklenir, SADAT karanlık bir örgüttür" dedi. 

"Devlet içinde SADAT’ın bu konumundan rahatsız olan birimler var mı, uyarı oralardan mı geldi?" sorusuna yanıtı ise "Var tabii..." oldu.

"KARARI TANIMIYORUZ; CANAN KAFTANCIOĞLU İSTANBUL İL BAŞKANIMIZDIR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında Yargıtay tarafından verilen karara tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Geçen hafta Erdoğan'ın bir siyasi intikamına tanık olduk. İstanbul İl Başkanımız Canan Hanımı mahkum ettiler. Mahkum etmekle kalmadılar bir de siyasi yasak getirdiler. Yasaklarla özellikle siyasi tutuklularla Türkiye asla yol almamıştır. Parti kapatmakla farklı düşündü diye bir insanı hapse atmakla demokrasi gelmez” ifadelerini kullandı.  

Karar imza atan mahkeme heyetine seslenen Kılıçdaroğlu, “Canan Hanımın  hapse atılmasını isteyenler, seçilmiş mahkemeler, seçilmiş hakimler, o mahkemelerde görev yapan hakimler şunu unutmasın bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz. Bu ülkeye kardeşliği saraya rağmen getireceğiz” dedi.  

Mahkeme kararını tanımadıklarını bir kez daha ifade eden CHP Lideri, “Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanımızdır, nokta” diye yineledi.  

Kılıçdaroğlu’nun diğer açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

AYNUR DOĞAN TEPKİSİ: SİZİN FERİŞTAHINIZ GELSE BEN SUSMAM

"Kürtçe şarkı okudu diye nasıl yasak getirebiliriz! Her şarkı her türkü bizim türkümüz. Ben bunu söylediğim zaman trollerini harekete geçirdiler. Benim için Kılıçdaroğlu sus kampanyası açtılar. Sizin feriştahınız gelse ben susmam. Rengarenk bir Türkiye'de yaşayacağız. Ebruli olacak, her şey kucaklaşacak. Barışı huzuru getireceğiz bu ülkeye. Herkes türküsünü şarkısını söyleyecek birbirimize farklı bakmayacağız artık. Bir türküden korkan olur mu? Korkmayacağız beraber olacağız birlikte olacağız, yürekli olacağız. Adım adım Türkiye'yi 12 Eylül karanlığına sürüklemek istiyorlar, bir darbe zihniyetinin egemenliğine sokmak istiyorlar ama buradan beraber çıkaracağız Türkiye'yi. Birlikte olduğumuz zaman farklılıklarımızı kavga değil zenginlik olarak gördüğümüz zaman Türkiye'nin nasıl yerlere geldiğini göreceğiz. Herkes görece, dost da görecek, düşman da görecek.”



 

SADAT AÇIKLAMASI

"Kurucu Erdoğan'ın eski danışmanı emekli bir general. Kâr amaçlı şirketin yöneticisi, bu kişi Erdoğan'ın danışmanlığını yaptığı dönemde devletin en hassas konuların tartışıldığı masada aynı zamanda. Bir danışman ordudan atılmış Erdoğan bunu kendisine baş danışman olarak alıyor. Devletin en hassas konularının tartışıldığı yerde bu da orada oturuyor. Devletin kârı nerede? Ne iş yapıyor? Oraya gittik. Engin Bey zile bastı. Bu SADAT'ın görevi amacı nedir bilgilenmek istiyoruz. İki kişi gitti haber verelim dediler bir daha da gelmediler. Bu kadar da korkak bir yapı. Bu yapı bir de kendisine ideolojik bir zırh tanımlamış. Bir devlet kuracak o devletin içinde Türkiye de olacak. Herhalde bu bölümü Bahçeli de yakından dinliyordur. Devletin adı ASRİKA. Asya Afrika sentezi olacak ve konfederal bir devlet olacak. ASRİKA devleti bugün yönetildiği gibi başkan tarafından yönetilecek başkenti İstanbul olacak resmi dili de Arapça olacak. Bahçeli ne diyor? Ben asıl onu merak ediyorum. Ben milliyetçiyim diyor, bunlara ne diyorsun o zaman? Erdoğan'a da sormak isterim;

Bunlar senin yanında hizalandılar. Sana ne danışmanlığı verdiler? Çık bu millete anlat kardeşim

Sen bunları ne için kullandın? Bunlarla mı bizi korkutamaya çalışacaksın? Sen kim olursan ol CHP'yi ve onun bireylerini asla korkutamazsın. Buradan milletimize de seslenmek isterim. Bu para için mehdilik hikayeleri anlatan şirketin ve yapıların karşısında daha güçlü daha kararlı ve daha cesur bir şekilde karşılarında dimdik durmalıyız. Duruyoruz da o nedenle gittik kapılarına. Milletimiz özgürlüklerine yönelik bir tehditle karşı karşıyadır. Ve bu özgürlükler sadece bir kesimin özgürlükleri ya da hayat tarzları da değildir. Mütedeyyin kesim de artık uyanmalıdır. Karşımızda kendi uydurdukları din zırhına bürünmüş bir yapı vardır. Bu Anadolu'nun tertemiz insan anlayışına büyük bir tehdittir. Samimi Müslümanlar bunun karşısında dimdik durmalıdırlar. ASRİKA karşısında da dimdik durmalıdırlar. Buradan benzer bütün yapılarak birilerinin katipliğini yapan mektupçu mafyalara kendini derin devlet ilan etmiş müptezellere, milletimizin özgürlüklerini tehdit etme gafletinde bulunanlara da sesleniyorum Haddinizi bilin. Karşınızda Türkiye'nin dindarları, soruları, sufileri, inançları ve inançsızları vardır ama hepsinden önemlidir, sizin karşınızda duran ahlaklıları vardır, karşınızda CHP vardır.  Bizler mafyaya karşı mafyanın artıklarına karşı sarayın çömezlere karşı mafyadan medet uman siyasetçilere karşı Türkiye’nin geleceği ve bekası için mücadele etmek zorundayız. Bizim gücümüzü onlar tartamazlar biz gücümüzü halktan, haktan, hukuktan ve adaletten alıyoruz.”


 

Editör: TE Bilişim