Gazete Emek- Tansiyonu da yüksek seyrettiği için yoğun bakım servisine alınan Sezer ailesinden hiç ayrı kalmadığını bu hastalık nedeniyle bayramı tek başına hastane odasında geçireceğini belirterek şunları söyledi:

“‘Benim başıma gelmez’ diyip hafife almayın. Ben maske takmaya mesafemi korumaya aşırı özen gösteren biriydim. Ateşimi ölçmeden evden çıkmazdım. Ama sokaklar maskesiz dolaşan insanlarla dolu. Siz korunsanız da maskesiz biri sizi riske atabiliyor.”

'NE OLACAK DEMEMEK LAZIM'

25 yıl önce emekli olduğunu ve emekli olduktan sonra doktor yüzü görmediğini anlatan Sezer sözlerini şöyle sürdürdü:

“‘Ne olacak canım' dememek lazım. Demek ki oluyormuş. Ne kadar biz tedbirimizi alırsak alalım, yanınızda elini kolunu sallayarak oturan, dolaşan duyarsız bir vatandaş yüzünden belki, hastanede çile çekiyorum şu an. Ben nerede kaptığımı bilmiyorum gerçekten. Çocuklar iki haftadır köyde. Ben burada yalnızdım. Ama düğünümüz vardı. Ailemle beraberdik ama ailemde kimse pozitif çıkmadı. Hepsi kontrolünü yaptırdı.”

Belirtiler başlayınca, basamak bile çıkarken zorlanınca hastaneye gidip test yaptırdığını sonucun pozitif olduğunu öğrenince dünyasınn başına yıkıldığını belirten Sezer şu ifadeleri kullandı: “Bilmediğim bir hastalık, kanser olsa biliyorsun, grip olsa biliyorsun. Ama ‘corona’yı bilmiyorsun Türkiye’ye yeni geldi, dünyaya yeni geldi kimse bilmiyor ki ne olacağını? Dünyanın sonu gibi. Bayramdasın ailenden sevdiklerinden uzaksın. Sesini bile duyamıyorsun sevdiklerinin. Ziyaret zaten yasak. Hayallerin var geleceği düşünüyorsun, her şeyi düşünüyorsun şurada yatarken. Hayal etmediğim aklımın ucundan geçmeyen bir şey. Bu yaşıma kadar ağlamadım, şu yoğun bakıma girdiğimden beri ağlıyorum o kadar kötü hissediyorsunuz psikolojik olarak.”Hastaneye ilk yattığında ciğerlerinin parçalandığını hissettiğini söyleyen Sezer şöyle konuştu:

“Allah’a şükür iki üç gündür buradaki tedaviler sayesinde toparladım daha iyiyim. Hemşirelerimiz, doktorlarımız burada canla başla çalışıyorlar, hakları ödenmez. Türk milletine sesleniyorum, ne olursa olsun evde kalın. Bu bayram da el öpmeyiverin. Ananız babanız da olsa yakın temasa geçmeyin. İki metre uzak mesafede durun, telefonla haberleşin gitmeniz şart değil. Sevdiklerinizle göz göze gelince elini öpmüş gibi oluyorsunuz zaten. Ne olursunuz ziyaretleri kesin. Bakın işte, ben bu bayram günü çoluğum çocuğumdan uzak tek başıma bir odadayım. En zoruma giden de bu.”

Editör: TE Bilişim