ÖZEL HABER/SIDDIK GÜLER

Gazete Emek- Gürpınar’ın Yurtbaşı Köyün de daha önce açılan mermer ocağı 27 Mayıs’ta tekrar faaliyete geçirilmek istendi. Maden sahasında olduğu gerekçesi ile köylülere ait ağılları yıkmak için jandarma eşliğinde iş makinaları getirildi. Buna tepki gösteren ve ağıllarının yıkılmasını istemeyen köylülere jandarma ve korucular tarafından müdahale edilmişti. Bölgede o tarihte köylülere ait 25 ağılın yıkılması başlayan gerginlik halen sürüyor.

Yaşanan olaydan sonra başta çevre örgütleri olmak üzere bir çok heyetin köye dayanışma ziyaretleri ise devam ediyor. Son olarak aralarında Türk Tabipler Birliği (TTB),  Sağlık emekçileri Sendikası (SES), Van Çevre Derneği (ÇEVDER) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)’den oluşan bir heyet köye giderek incelemelerde bulundu. Heyet yurttaşların yaşadıkları sorunların yanı sıra müdahale sonrası özelikle kadın ve çocukların yaşadığı sorunlara karşı psikolojik destek sundu.

MADEN 10 YIL ÖNCE KÖYLÜLERE BÜYÜK ZARAR VERMİŞ

Heyette yer alan TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, köyde 10 yıl önce maden ocağının ilk açıldığı zamanda ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, yeni yaşanacak sorunlara karşı yetkilileri uyardı.

Karahancı, “Burada yapılanlarla ilgili hiçbir haklı gerekçe yoktur. Burada tüm canlılara yönelik bir olay yaşanıyor. Burada insanların barınaklarını yıkmanın hiçbir gerekçesi olamaz. Zaten 10 yıl önce de bu köyde bu tür sorunlar yaşanmış. O zaman köylülerin maden ocağından çıkan suyu içen çok sayıdaki hayvanı telef olmuş. Bu ciddi bir sorundur. Hiçbir maden veya para insan yaşamından daha kutsal değildir. Bu gün eğer bir Kovit-19  meselesi yaşıyorsak bunun tek nedeni bu tür gözlerini para bürünmüş çevrelerin/kişilerin doğaya, canlıya ve yaşama verdiği zararla alakalıdır” dedi.

Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Yaviç ise, askerlerin müdahalesi sırasında özelikle kadın ve çocukların ciddi bir şekilde etkilendiğini belirterek, TİHV üzerinden yurttaşlara destek vermek için çalışmalar başlattıklarını söyledi.

YASAL SÜREÇ BAŞLATILIYOR

Bu arada, köye destek ziyaretleri sürerken, Van Barosu’nun köye bir heyet göndererek konu hakkında hukuksal süreci başlattığı belirtildi.  ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık, kendilerinin de bu hukuki sürece müdahil olacaklarını belirtti. Maden sahası için alınan işletme ruhsatlarının mevzuata uygun olmadığını ve yurttaşları kandırmak sureti ile belgelerin imzalatıldığını ifade etti.

Kalçık devamında, “Biz ilk günden bu yana köyde incelemelerde bulunuyoruz. Yasal olarak bir ocağın kurulması için en az yerleşim yerine 3 km uzaklıkta olması gerekiyor. Fakat bu 300 metre mesafede kurulmuş. Van Baro üzerinden ÇEV DER ’in de müdahil olduğu bir hukuksal süreç başlattık. Maden ocağı olarak belirlenen yer köyün tek çıkış noktasıdır. Burada maden ocağının yapılması bu köyün boşaltılması ve binlerce canlının yok olması anlamına gelmektedir” dedi.

 Heyette yer alan SES Van Şubesi Eş Başkanı Figen Çolakoğlu ise yaptığı konuşmada doğada yaşanan tahribatın insan sağlığı üzerinde çok ciddi sorunlar yaşattığını dile getirdi.

Editör: TE Bilişim