Gazete Emek- İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adana Şubeler Platformu, polis kurşunuyla öldürülen 18 yaşındaki Ali El Hemdan'a dair rapor hazırlayıp, kamuoyuyla paylaştı.

İHD adına Zelal Demiray, İlhan Öngör, Yasemin Dora Şeker, ÇHD adına Tugay Bek, KESK adına İrfan Doğan, Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Nurettin Tanış ve İsmail Oray Ayhan’dan oluşan heyet olay yerinde incelemelerde bulunduktan sonra İHD’li ve ÇHD’li avukatlar soruşturma dosyasını inceledi. İncelemeler sonucu hazırlanan rapor, İHD Akdeniz Bölge Temsilcisi Avukat Yasemin Dora Şeker tarafından İHD Adana Şube binasında yapılan basın açıklamasıyla duyuruldu.

'GÜVENLİK GEREKÇESİYLE KAMERALAR İZLETİLMEDİ'

Şeker, olay yeri olan Sucuzade Mahallesi 30099 sokak ile 30095 sokağın kesiştiği noktaya giderek incelemede bulunduklarını söyledi. Olayın gerçekleştiği yerde bulunan iş yerlerinin güvenlik kameraları olduğunu anımsatan Şeker, ancak güvenlik gerekçesiyle işyeri yetkilileri tarafından kendilerine izlettirilmediğini belirtti. 

'POLİSİN ÖLDÜRME YETKİSİ BULUNMAMAKTA'

Öldürülen gencin polisin "dur" ihtarına uyarak durduğunu belirten Şeker, “Öldürülen gencin dur ihtarına uymadığı yönündeki şüpheli beyanı dışında herhangi bir şekilde ağır cezalık bir suça karıştığından ya da polise saldırıda bulunduğuna dair bir emare bulunmamaktadır. Aksine gencin dur ihtarına uyarak durduğu ve yüzünü polise döndüğü o sırada vurulduğu görgü tanıkları beyanlarıyla sabittir. Ayrıca bu şartlar altında velev ki öldürülen genç dur ihtarına uymayarak kaçmış olsa dahi mevzuat gereği polisin öldürme yetkisi bulunmamaktadır. Her ne kadar yazılı ve görsel basında mülki amirler tarafından polisin havaya ateş ettiği ve ölen gencin bacağından vurulduğu belirtilmiş ise de ölü muayene ve otopsi belgesinde gencin tek kurşunla göğsünün üst kısmı olan ölümcül bölgeden vurulduğu açıktır. Olayın işlenişi, görgü tanıkları beyanları, otopsi belgeleri birlikte değerlendirildiğinde Anayasa’nın 17. ve AİHS’nin 2. maddesinde düzenlenen devletin negatif yükümlülüğü altında bulunan 'Yaşam Hakkı'nı ihlal etmeme ilkesini ihlal ettiği tarafımızca tespit edilmiştir.”  

'POLİS ENGELİ'

Taziye yerine gittiklerinde polisler tarafından aileyle görüşmelerine müdahale edildiğini aktaran Şeker devamla, “Heyetimizce öldürülen gencin taziye yerinde ailesi ile yaptığı görüşme esnasında polisler tarafından çok yakın mesafede dinlediği, hangi kurumdan ve kimlerin geldiğine ilişkin çeşitli sorular sorarak yazılı notlar alınmak suretiyle heyetimize görüşmeye müdahale edilmek istenmiştir. Yine olay yerine inceleme ve tanık dinlemek için ikinci kez gidildiğinde polis arabası ile heyetimiz takip edilmiş ve durdurularak hakkımızda ihbar olduğu bu nedenle kimlik tespiti yapmak isteyerek GBT sorgulaması adı altında kimliklerimiz alınmış ve inceleme görevimiz engellenmeye çalışılmıştır.  Ayrıca tanık H.H.A.A.ile yapılan görüşme esnasında polisler heyetin yanında durarak yapılan görüşmeye varlıklarıyla engel olmaya çalışmışlardır” diye belirtti.

'CEZASIZ KALMASIN'

Şeker, raporun sonuç bölümünde ise benzer birçok olayda gibi bu olayın da örtbas edilmemesini istediklerini belirterek, "Yapmış olduğumuz tespit ve incelemeler sonucunda şüpheli polisin PVSK’da ve yasal mevzuatta tanımlanan silah kullanma yetkisini aşarak usul ve mevzuata aykırı hareket ettiği neticede 18 yaşındaki Ali El Hemdan’ı öldürmüştür. Bugüne kadar Türkiye’de benzer birçok olayda suç işleyen polislerin korunduğunu ve cezasız kaldığını biliyoruz. Bu nedenle işlenen bu suçun örtbas edilmemesi ve etkin, adil ve hukuka uygun soruşturma yürütülmesi ve neticede suçla orantılı bir ceza cihetine gidilmesi hukukun üstünlüğü ilkesinin gereği olup aynı zamanda toplumun hukuka olan güvenini sağlanması açısında önemli ve gereklidir” dedi.

'BİR SİLAH SESİ GELDİ'

Motosiklet ve bisiklet tamircisi Suriye vatandaşının beyanlarına da raporda şöyle yer verildi: “Olayın olduğu Sucuzade Mahallesi 30095 sokağın başında motosiklet tamirciliği dükkanım bulunmaktadır. Olay öncesinde dükkanımda H.A.H.A. isimli şahıs oturuyordu. Yaklaşık 1 ila 2 saat civarı oturdu. Sonra vurulan çocuk Ali El Hemdan isimli çocuk geldi. Biraz ayaküstü sohbet ettikten sonra, beraber ayağa kalktılar ve dükkandan 30-40 metre ileriye doğru yürüdüler. İleride polis arabası vardı ve gelen gidene kimlik kontrolü yapıyordu. O sırada ben de dükkanımda bulunan diğer şahıslarla ilgileniyordum, aradan yaklaşık 10 dakika geçmeden bir silah sesi geldi. O sırada dışarı çıktığımda sokakta kalabalık oluştu ve sokakta, polis vardı. Ben vurulma anını görmedim. Ama çocuğun vurulduğu anda yanında H.H.A.A.isimli şahıs vardı. Çünkü dükkanımdan beraber çıktılar, isterseniz numarasını vereyim onunla görüşün, olayla ilgili görgüm ve bilgim bundan ibarettir."

'ŞİKAYETÇİYİM'

Hemdan'ın babası A. El Hemdan'la yapılan görüşme ise raporda şu şekilde yer aldı: "Olayla ilgili görgüye dayalı bilgim yoktur. Oğlum 18 yaşına yeni girmiş olup mesleği terziliktir. Tekstil işlerinde çalışmaktadır. Ancak; bu corona virüsü nedeniyle 1 aydır çalışmamaktadır.  Olay anında oğlumun yanında arkadaşı varmış, olayın nasıl olduğunu o bize anlattı. Onun anlatımına göre “ polis, oğluma kimlik sormuş, oğlum 20 yaşından küçük olduğu için ve 20 yaşındaki kişilerin sokağa çıkması yasak olduğu için ilk başta kimliğini çıkarmamış, o sırada birkaç adım geri gitmiş polis arkasından giderek silah sıkmış ve tek kurşunla kalbinden vurmuş, konu ile ilgili emniyette ifade verdim ve şikayetçi oldum.”

'ALİ SIRT ÜSTÜ YATIYORDU'

Olayın hem görgü tanığı hem de Hemdan'ın arkadaşı H.H.A.A adlı kişinin rapordaki beyanı da şu şekilde: "Olaydan önce ben motosiklet tamircisi dükkanında oturuyordum. Yolun karşısından Ali El Hemdan isimli arkadaşım geldi. Dükkanın önünde biraz sohbet ettik. Sonra beraber kalktık ve 20-30 metre kadar ilerledikten sonra polis arabası cadde üzerinde duruyordu, arabanın önünde polisler vardı. Polisler bize kimliklerinizi çıkarın dedi. Ben kimliğimi çıkardım verdim, sonra polis benim üstümü aradı, o sırada Ali El Hemdan 20 yaşından küçük olduğu için biraz geride durdu, o sırada polis onun kimliğini istedi ancak; Ali El Hemdan kimlik çıkarmadı ve biraz ileriye gitti o sırada bir polis arkasından gitti ve polisin sokağa girmesi ile tek bir silah sesi geldi. O sırada ben sokağa doğru gidince Ali‘nin sırtüstü yattığını gördüm ve o esnada panikledim. Ardından ambulans geldi ve Ali El Hemdan’ı hastaneye götürdüler. Konu ile ilgili polisler bana ayaküstü bir şeyler sordular, ben de anlattım ama yazılı ifademi almadılar. Şimdiye kadar da kimse ifademi almadı."

'KOŞARKEN SENDELEDİM'

Raporda son olarak soruşturma savcısıyla yapılan görüşmeye yer verildi. Raporda görüşme içeriğine ilişkin şu ifadeler kullanıldı: "Dosya savcısı, şüpheli polis memuru F.K.‘nın, 'kasten öldürmekten' 28 Nisan 2020 tarihinde tutuklandığını ve etkin soruşturma yapıldığını olay yerindeki kameralardan bir tanesinin çalıştığını ve incelenmeye devam ettiğini beyan etmiştir. Dosya incelemesinde; şüpheli polis memurunun ifadesinde; öldürülen gencin kimliğini sorduğunu, vermek istemeyerek sokağa girdiğini, kaçtığını, dur ihtarına uymadığını, sokağa girerken sokağın güvenilir bir sokak olmaması sebebiyle sokağa silahının emniyetini açık vaziyette elinde iken girdiğini, aniden gencin döndüğünü, oruçlu olması sebebiyle yorgun olduğunu, koşarken sendeleyip düştüğünü ve elindeki eldivenden dolayı silahının havaya ateş etmek isterken ateş aldığını beyan ettiği görülmüştür.

Olay tanığı S.D., öldürülen gencin arkasından polisin koştuğunu, dur diye bağırdığını ve gencin durup yüzünü döndüğünde polisin silahı ateşlediğini, polisin yere düşmediğini ve sendelemediğini beyan ettiği görülmüştür. Olay tanığı Z.B., gencin sokakta koştuğunu ve polisin sokakta koştuğunu bir kez ateş edildiğini ve gencin düştüğünü beyan ettiği görülmüştür. Ölü muayene otopsi belgesinde öldürülen gencin sol göğüs üst kısmında bir adet mermi giriş deliği olduğu, bu haliyle vücudunun başka bir yerinden herhangi bir yara almadığı görülmüştür."

Kaynak: M.A

Editör: TE Bilişim