Gazete Emek- İki yaşında otizm teşhisi konan, eğitim yaşamı boyunca birçok kaynaştırma öğrencisi gibi ‘istenmeyen’, otizmli olduğu için kazandığı güzel sanatlar lisesinden bile adı silinen Beril Zorlu sonunda hayaline kavuştu. O artık üniversiteli.

pervinkaplan.com’da yer alan habere göre Beril, anaokulu, ilköğretim ve lise eğitimi boyunca normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte okula gidip kaynaştırma sınıflarında eğitim aldı. Küçük yaşlardan beri fark edilen müzik yeteneği maalesef o dönemde uygun eğitimci bulunamaması nedeniyle değerlendirilemedi.

Müzik eğitimi almaya başladığında 13 yaşındaydı. Beril’in hızla gelişmesi, piyano çalmaya başlaması ise hayatına yeni bir yön verdi. Yaklaşık yedi yıldır piyano çalan Beril, ‘mutlak kulak’ denen, referans ses verilmeden, duyduğu sesin frekansını belirleyip doğru notalara dönüştürebilme yeteneğine sahip.

Beril, 2016 yılında Kanada’da otizmli çocukların yarıştığı 6’ncı ANCA Uluslararası Dünya Otizm Festivali’nde sahne aldı ve üçüncüyük ödülüyle geri geldi. Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen ‘Müzik ve Engelsiz Yolculuğum’ projesi kapsamında yurt içi ve yurt dışında birçok konser verdi.

Beril iki yıldır üniversiteli olabilmek için pek çok farklı üniversitede yetenek sınavlarına girdi. Nihayet Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin sınavından başarıyla geçerek müzikoloji bölümüne girmeye hak kazandı.

Üniversitenin 24 Eylül Pazartesi günü yapılacak 2018-2019 akademik yıl açılış töreninde de Beril mini bir dinleti sunacak.

Beril şimdi mutlu. Üniversiteli bir müzisyen olarak yurt dışında konserler vermek ve okulunu en iyi şekilde temsil etmek istediğini anlatıyor: “Bir de evde dijital piyanom var. Artık üniversiteli olduğuma göre gerçek piyanoya sahip olmak istiyorum. Daha çok ve daha iyi konserler vermem lazım.”

Anne Yeşim Zorlu, otizmli bir bireyi bu aşamaya getirmenin hiç de kolay olmadığını belirterek şunları söylüyor: “Okulların açıldığı şu günlerde okula başlama heyecanı yaşayamayan pek çok otizmli ve ailesi var. Bundan tam 14 yıl önce aynı endişeyi yaşamış bir anne olarak bu günleri hayal bile edemezdim. ‘Okula başlar mı?’ diye düşündüğümüz kızımız güzel sanatlar lisesini başarıyla bitirdi. Geçtiğimiz yıl ve bu yıl üniversiteye gidebilmek için yetenek sınavlarına girdi ama pek çok yerde önyargılardan uzak, gerçek anlamda bir değerlendirme yapılamadı. İki yaz boyunca çok çalıştık, o derslerde ben de onun derslerini organize edip şehrin farklı köşelerine koşarken çok yorulduk. Yılmadan devam ettiğimiz sınav maratonunda İzmir Demokrasi Üniversitesi hocalarının nazik ve pozitif tavrıyla kendimizi çok rahat hissettik, bu olumlu tutumlarının sonunda kızımın güzel bir sınav performansı vererek kayıt hakkı kazanmasından mutluluk duyuyorum. En büyük hayalimiz kızımızın mutlu, huzurlu, çalışabildiği ve güvenle yaşayabildiği bir hayatı olması. İzmir Demokrasi Üniversitesi çatısı altında farklılıklarıyla kabul gören, mutlu bir öğrenci olacağına inanıyorum. Kızım üniversitesini en iyi şekilde temsil edecek. “

Kaynak: Diken

Editör: TE Bilişim