Gazete Emek-  Kahramanmaraş'ta hastalığı nedeniyle kesilen parmaklarının pansumanı için gittiği özel hastanede hayatını kaybeden 65 yaşındaki Hatice Timurkaan'ın ölümüyle ilgili 6'sı doktor 7 kişi hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6'şar yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.

Tahir Kıran’dan Galatasaray ve Emre Belözoğlu’na ilişkin sert açıklamalar: Kapıdan içeri sokmam

KIZI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Ajanslarda yer alan haberlere göre, diyabet hastası Hatice Timurkaan'ın sol ayağının 2 parmağı, hastalığına bağlı olarak 29 Ekim 2018 yılında bir özel hastanede kesildi. Timurkaan, 3 Kasım'da da pansuman için başka bir özel hastaneye gitti. İddiaya göre, burada enfeksiyon tespit edilince yoğun bakıma alındı ancak 10 Aralık'ta hayatını kaybetti. Timurkaan'ın ölümünün ardından İstanbul'da yaşayan kızı diş hekimi Cennet Taşdemir, annesinin ölümünde doktorların ve hastane yönetiminin ihmali olduğunu öne sürerek suç duyurusunda bulundu.

Peker: "Kayıtlar ve belgeler devletin içindeki görevlilerden geldi"

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Hatice Timurkaan'ın ilk gittiği özel hastanede parmaklarını kesen 66 yaşındaki Ortopedi Uzmanı Dr. Ali E. ile hayatını kaybettiği hastanenin yönetim kurulu başkanı 51 yaşındaki Hasan Arif S., 53 yaşındaki hastane başhekimi Dr. Yavuz Kemal Y., 43 yaşındaki Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Halil K., 49 yaşındaki Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Ramazan D., 44 yaşındaki Dahiliye ve Nefroloji Uzmanı Dr. İsmail Y. ile 44 yaşındaki Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Dr. Servet Y. hakkında soruşturma başlatıldı.

Demirtaş’tan Kürtçe kitap önerisi: “Kürt sorunu çözüldü” diyenler yalan söylüyor

Savcılıkça sorgulanan 7 şüpheli, suçlamaları kabul etmedi. Şüpheliler, ifadelerinde Hatice Timurkaan'a günün şartlarında uygulanması gereken tüm tıbbi müdahale ve tedavilerin yapıldığını, ölümde hem kendilerinin hem de hastanenin bir ihmali olmadığını iddia etti.

RAPORDA "KUSURLARI VAR" DENİLDİ

Soruşturma sürürken, İstanbul Adli Tıp Kurumu 8'nci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nca hazırlanan rapor, savcılığa gönderildi. Raporda, Hatice Timurkaan'a hastanede yapılan uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu ancak hastanın vefat ettiği zaman yeniden canlandırma işlemi sırasında yoğun bakım ünitesinde görevli doktorun hastanede olmamasının tıp kurallarına göre hatalı olduğu belirtilerek, bu tıbbi hatanın kişinin ölümüyle illiyetinin bulunmadığı kaydedildi. Cennet Taşdemir'in talebi üzerine de İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından bir rapor düzenlendi. Bu raporda da şüphelilerin kusurlarının bulunduğu belirtildi.

İkinci el araçlarda şaşırtan fiyatlar: “Doğan veya Şahin’e 50-60 bin TL para istiyorlar”

RAPORLAR ÇELİŞKİLİ

Soruşturma sonunda savcı ise Ali E., Hasan Arif S., Yavuz Kemal Y., Halil K., Ramazan D., İsmail Y. ve Servet Y. hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Kahramanmaraş 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, her iki rapor arasında çelişki olduğu, bu çelişkinin mahkeme tarafından yapılacak yargılama sonucunda giderilebileceği, şüpheliler hakkında dava açmayı gerektirir yeterli delil ve şüphenin bulunduğu belirtildi. İddianame, 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Timurkaan'ın ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması Aralık ayında görülecek.

Anket: Gençlere sorulmadığı halde yüzde 12 HDP yanıtı çıktı

"5 MİLYON LİRALIK TAZMİNAT DAVASI AÇTIK"

Hatice Timurkaan'ın kızı Cennet Taşdemir, en başından beri annesinin ölümünde doktorlar ile hastanenin ihmali olduğunu dile getirdiklerini, 2 yılı aşkın süredir verdikleri mücadelenin sonunda dava açıldığını belirtti. Davanın takipçisi olacağını ve her duruşmasına katılacağını belirten Taşdemir, şunları söyledi:

"Anneme pansuman yapılırken hastane enfeksiyonu bulaştırıldığını, tedavisine geç başlandığını, daha sonra yanlış teşhis nedeniyle bacağının kesildiğini ama bu bacağı kesme operasyonunu da o hastanede olan resmi kayıtlı bir doktor tarafından değil de başka bir doktor tarafından yapıldığını, bizden izin alınmadığını, en son 3'üncü derecede yoğun bakımda yatarken annemin vefatı sırasında başında bir doktorun olmadığını, nöbetçi doktorun saat 24.00 civarında orayı terk ettiğini, annem fenalaşınca hemşirelerin çağırmasına rağmen gelmediğini ve bize annemin vefatından saatler sonra haber verildiğini artık ispat etmiş bulunuyoruz. Bizim davamız, bir doktorun diğer doktorlara karşı açmış olduğu emsal bir dava. Taksirle adam öldürmekten hastane sahibi ve 6 doktor hakkında açılan davanın her duruşmasına katılacağım. Hakim karşısında onlara soru sormak istiyorum ve verecekleri cevapları çok merak ediyorum. Bizim gibi yüreği yananlara emsal teşkil edeceği için davamızın sonuna kadar arkasındayız. Bu vatandaşların futbol topu gibi oynadıkları annemin kıyafetlerini hala kokusu gitmesin diyerek yıkamadık. Ceza davamız dışında açılmış bir de 5 milyon liralık tazminat davamız var. Bu tazminat davasının sonucu da Türkiye'de yaşanan birçok vakalar için emsal teşkil edecek."

Kaynak: Dokuz8haber

Editör: TE Bilişim