Gazete Emek- 2016 yılında Cizre’de ‘yaşam koridoru’ açmak isteyen sağlıkçılara dava açıldı. Bu davayı webiz’de değerlendiren Dr. İncilay Erdoğan, “Varlık nedenimiz olan ‘yaşatmak’ ilkesi yargılanıyor bu davada” dedi.

Sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü dönemde Şırnak’ın Cizre ilçesinde ‘yaşam koridoru’ açmak isteyen sağlıkçılara açılan davayı, o dönem bölgeye giderken engellenen doktorlardan olan Dr. İncilay Erdoğan, webiz’deki Hafta Başı programında değerlendirdi.

Davaya ilişkin webiz’de Sabiha Temizkan’a konuşan Dr. Erdoğan, Kürt kentlerindeki uzun soluklu sokağa çıkma yasaklarını hatırlatarak, kendilerini oraya götüren nedenleri anlattı.

Cizre’deki yasak döneminde insanların bodrum katlarında mahsur kaldığını söyleyen Dr. Erdoğan, “Aç ve susuz kalmışlardı, ‘Burada ağır yaralılar var, çocuklar var’ diyen çığlıklar vardı. Bizi o ambülansa da bu çığlık bindirdi. Çünkü bizim varlık nedenimiz yaşatmak” dedi.

Hekim olarak bu yaşananlara kayıtsız kalamadıklarını söyleyen Dr. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu sorumluluğumuzu yerine getirmek için gönüllü olarak bir ambulansla Cizre’ye gitmeye çalıştık. Midyat’ta ve İdil’de güvenlik güçleri tarafından durdurulduk. ‘Karar var, giremezsiniz’ dediler ama ellerinde yazılı bir karar yoktu. Ambulansla ilçeye alınmadık ama sivil araçların geçişine izin veriliyordu. Hatta bize ‘Sivil araçla buyurun gidin’ dediler. Ama bizim amacımız ilçeye girmek değil yaşatmaktı. Onlara da bunu söyledik ama engellendik.”

“Varlık nedenimiz olan ‘yaşatmak’ ilkesi yargılanıyor bu davada” diye devam eden Dr. Erdoğan, “Ama biz elbette savaşı, çatışmaları savunmayacağız. Bu baskılar da bizi yıldıramayacak çünkü biz görevimizi yapıyoruz” diye konuştu.

Ne olmuştu?

Yasak ve çatışmaların sürdüğü 2016 yılında sağlıkçılar bodrum katlarında mahsur kalan yaralılar için kente gitmeye çalışmıştı.

O dönem Şırnak Valiliği, Cizre’de bir evin bodrumunda bulunan yaralılara ambulans gönderilmesine izin verilmediği yönünde çıkan haberleri yalanlamıştı.

Ancak Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi doktorlar, İdil ve Midyat’ta durdurulmuş ve kente girişleri engellenmişti.

Haklarında dava açılan sağlık çalışanları “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” ile suçlanıyor.

O dönem Şırnak Valiliği, Cizre’de bir evin bodrumunda bulunan yaralılara ambulans gönderilmesine izin verilmediği yönünde çıkan haberleri yalanlamıştı.

Valilik yaralıların bodrum katında tutulmasını ise ‘iddia’ olarak tanımlamıştı. Ancak söz konusu bodrumlardan çok sayıda insan cenazeleri tanınmayacak halde çıkartılmıştı.

Kaynak: Gazete Karınca

Editör: TE Bilişim