Gazete Emek- Urfa Barosu Said- i Kurdi'nin kayıp naaşı için Urfa Valiliği arşivinden bilgi ve belge istemişti. Urfa Valiliği ise verdiği cevapta valilik arşivinde Kurdi'nin naaşına ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığını belirtmiş ve talebi reddetmişti.


‘DAVANIN İPTALİ’ KARARI HUKUKA UYGUN BULUNMADI


Urfa Barosu’na kayıtlı avukat Murat Aydeniz ile Nurullah Küçükoğlu iptal kararını Antep Bölge İdare Mahkemesi’ne taşımıştı. Antep 4’üncü İdare Dava Dairesi, Urfa 1’inci İdare Mahkemesi’nin “davanın iptali” kararının hukuka uygun olmadığı gerekçesi ile iptal edilmesi ve dosyanın bahsi geçen mahkemeye yeniden gönderilmesini istedi.


NE OLMUŞTU?

12 Temmuz 2017’de Urfa Barosu Said-i Kurdi’nin kayıp naaşı için Urfa Valiliği arşivinden bilgi ve belge istemişti. Urfa Valiliği de 18 Nisan 2019 tarihinde verdiği cevapta Kurdi’nin naaşına ilişkin valilik arşivinde herhangi bir belge-bilgiye rastlanmadığını belirtmiş ve talebi reddetmişti.
Urfa Barosu, taleplerinin reddedilmesi üzerine Urfa 1’inci İdare Mahkemesi'ne idari işlemin iptali davası açmak istemiş, mahkeme ise baronun konuyla ilgili dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmişti.


'BAROLARIN HAKKI VAR'


Antep Bölge İdare Mahkemesi, 4’üncü İdari Dava Dairesi kararında, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan baroların, kişi ya da kişilere karşı işlendiği iddia edilen suçların araştırılması hususunda başvuru yapma hakkının bulunduğunu belirtti.
Kararın devamında şöyle denildi: “(Mahkeme) Said-i Nursi adlı kişinin naaşının kaçırıldığı iddiasıyla kayıp naaşın yeri ile ilgili olarak yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada ehliyetli olduğu anlaşıldığından istinafa konu idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı kararını verdi. Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüne, Şanlıurfa 1’inci İdare Mahkemesi’nce verilen 05.07.2019 tarih Esas: 2019 / 756. Karar: 2019 :/ 701 sayılı “davanın ehliyet yönünden reddine” kararının kaldırılmasına, yukarıda aktarılan hususlar gözetilerek, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, verilecek yeni kararda mahkemece hüküm altına alınacağından istinaf yargılama giderleri hakkında bu aşamada ayrıca hüküm kurulmasına gerek olmadığına 2577 sayılı Kanun’un 45’inci maddesinin 5’inci fıkrası uyarınca temyiz yolu kapalı olmak üzere oy birliği ile karar verildi." 

Kaynak: Artı Gerçek

Editör: TE Bilişim