Gazete Emek- Ana akım medyanın yine aynı kalemden çıkmış gibi attığı manşetlerle 6 Mayıs'ta İstanbul'da öldürülen 18 yaşındaki Sıla Abalay için "Örgütün en üst düzey yöneticisi öldürüldü" denildi. Ancak yine ortaya çıkan gerçekler yine bu medyanın büyük bir yalanın içinde olduğunu ortaya koydu. 

İstanbul Küçükçekmece’de 6 Mayıs günü polis tarafından öldürülen 18 yaşındaki Sıla Abalay için önce "örgütün üst düzey yöneticisi" sonra da "tesadüf" açıklaması yapılmıştı. Yapılan son açıklamada Rauf Erdem için operasyon yapıldığı ileri sürülmüştü ancak bu açıklama da gerçek dışı çıktı.

İstanbul Küçükçekmece’de 6 mayıs günü 18 yaşındaki Sıla Abalay'ı öldüren, daha sonra delilleri gizlemek amacıyla evi mühürleyen polisin yaptığı açıklamalar bir bir yalanlanıyor.

DHA’nın polis kaynaklarına dayandırdığı ve şimdiye dek yalanlanmayan haberine göre, polis, “TİKKO üyesi olduğu belirtilen ve 25 yıldır aranan Rauf Erdem’i yakalamak” için Küçükçekmece’de belirlenen adreslere operasyon düzenlemiş ve bu operasyonda "tesadüfen" Sıla Abalay yaşamını yitirmişti.

Özgürlükçü Demokrasi'de yer alan habere göre, Abalay’ın katlini bir türlü açıklayamayan polis, durumu temize çıkarmaya çalışırken bu kez de başka bir yanlış bilgi daha ortaya çıktı.

Olayda sözü geçen ve “TİKKO üyesi” olarak 25 yıldır arandığı iddia edilen Rauf Erdem’nin, gerçekte 7 ay önce cezaevinden tahliye olan bir kişi olduğu anlaşıldı. Rauf Erdem, 90’lı yıllarda Direniş Hareketi davasından 28 yıl hapis cezasına çarptırılmış, Yargıtay’dan 4 kez dönen dava sürecinde Erdem tahliye edilse de, karar kesinleşince tekrar tutuklanmıştı. Yaklaşık 7 ay önce cezasını bitirdikten sonra tahliye edilen Rauf Erdem’in infazının süresine dair bir problem olduğu ve 6 Mayıs günü gözaltına alınarak tutuklandığı öğrenildi. Erdem, Silivri 6 Nolu Cezaevi’ne konuldu. Konuyla ilgili bilgi veren Avukat Gülizar Tuncer de, Erdem’in gözaltına alındıktan hemen sonra adliyeye çıkarıldığını belirterek, muhtemelen bir “infaz hesaplama yanlışlığından” gözaltına altına alınmış olabileceğini, dolayısıyla “25 yıldır aranma” gibi bir durumunun söz konusu bile olmadığını belirtti.

Öte yandan, Sıla Abalay’ın avukatı Oya Aslan ise müvekkilinin iddia edildiği gibi herhangi bir suçtan ötürü arama kararının bulunmadığını, bu konudaki bütün haberlerin yalan olduğunu belirtti. Av. Aslan, polislerin söz konusu eve zaten Sıla için gitmediklerini ve orada tesadüfen gördüklerini doğrulayarak, evin mühürlenmesinin de olaydaki infaz gerçeğinin gizlenmesi için yapıldığını ifade etti.

Editör: TE Bilişim