Gazete Emek- HDP'nin Diyarbakır ve İstanbul'un ardından Van'a taşıdığı 'Vicdan ve Adalet' nöbeti HDP sözcüsü Osman Baydemir'in grup toplantısında yaptığı konuşma ile başladı. HDP'nin nöbetinden önce polislerin gazetecileri içeri sokmaması nedeniyle gerginlik yaşandı. HDP'nin gazetecilerin içeri girmemesi durumunda grup toplantısını yapmayacağını söylemesi üzerine polisler gazetecilerden bazılarını içeri aldı. 

HDP'nin Van'da ki grup toplantısı VİDEO


HDP'nin grup toplantısı cezaevinde olan ve vekilliği düşürülen eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın mesajının okunması ile başladı. Yüksekdağ'ın mesajını HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe okudu. 

Yüksekdağ'ın mesajı şöyle:

“Onur, vicdan ve adalet yolunda ayrılmayanlar; hepinize merhaba. Her türlü baskı, yasak, abluka koşullarında adalet mücadelesinde vazgeçmeyen sizleri selamlıyorum. Amed ve İstanbul’dan sonra Van’da da yaşamınıza kurulan hapishanelere inat halkın özgür iradesini büyüteceğinize inanıyorum. Hiçbir hapishane düzeni baki değildir. Kendisi için sınırsız serbestlik, halklar içinse itaat ve esaret isteyen hiçbir iktidar kalıcı olamaz. Bugün vicdan ve adalet nöbetini, demir bariyerlerle, halkın seçilmiş temsilcilerini, gazetecilerin, kamu emekçilerinin, demokratik siyasetçilerin çevresini taş duvarlarla kuşatanlar da kalamayacaklar. Her yerde ve her demokratik biçimde direnmeyi bilenler, bütün kuşatmaları kaldırmayı da bilirler. Diyarbakır’dan İstanbul’a, Van’dan İzmir’e el ele veren halklarımız, demokratik birliğiyle adalete giden yolu açacaktır. Bugüne kadar haksızlığın, adaletsizliğin, ölümün ve zulmün bin bir çeşidiyle karşılaşan Van halkının vicdan ve adalet hareketimizde yeni ve güçlü bir dönemeç yaratacağına inanıyorum.

Yüksekdağ'dan Van halkına selam
 
Van halkının, en zor şartlar altında onurlu duruşunu kırmaya çalışanlar, bugüne kadar başaramadıklarını bundan sonra da başaramayacaklar. Bütün belediyelerine el konulan, seçimle göreve gelen eşbaşkanları tutsak edilen ve iki milletvekilliği gasp edilen bir kent olarak Van, adaletsizliğin zirvesini yaşamıştır ve adalet mücadelesini de zirveleştirmek durumundadır. Van’a reva görülen bu zulüm ve haksızlık HDP’ye oy versin ya da vermesin bütün Vanlılara yapılan bir hakarettir. Zorla, hukuksuzlukla elde ettikleri gücün sarhoşu ve kibirlerinin esiri olan iktidar sahipleri bilmeli ki, mazlumun hakkı zalime kalmaz. Elbette, bizlerin ellerinde ve mücadelesinde adalet yerini bulur. Bugün işte bu inançla el ele vermenin, hakkı gasp edilen ve onuruyla, vicdanıyla yaşamak isteyenlerin, adalet çağrısına her yerde ses olmanın zamanıdır. Birlikte başarabiliriz, yine hep birlikte adaleti kazanabiliriz. Bu inançla değerli Vanlıları, il- ilçe yöneticilerimizi, destek veren tüm demokratik kurumları saygıyla selamlıyorum.”


Vicdan ve Adalet Nöbetine HDP Sözcüsü Osman Baydemir, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım,  HDP Van Milletvekilleri Lezgin Botan, Bedia Özgökçe Ertan, Adem Geveri, Batman Milletvekili M.Ali Aslan, Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan,  Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman,  Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan, Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, HDP DBP Van İl Örgütleri katıldı.

HDP Sözcüsü Osman Baydemir konuştu.

Baydemir, “ Engeller, barikatlar, bariyerler ne olursa hiçbir güç ve kudret insanlığın vicdanını ablukaya alamaz, zulme sessiz kalınmasına neden olmaz. 

Buraya gelince kadar vicdan ve adalet diyen insanlar gözümüzün önünde gözaltına alınmaya başladılar, insanlarımız tehdit edildi. Musa Anter Barış Parkı’nın kendisi izolasyona alınmış durumda. İşte bu fotoğraf bu Türkiye’ye dayatılan fotoğraftır. Milletin seçmiş olduğu eş başkanlarımız milletvekillerimiz cezaevinde. Halkımızın iradesi, sesi oldukları için tutuklular. 


Barış ve özgürlük sesini yok etmek isteyenler 7 Haziran’da ortaya çıkan halkın iradesini yok etmek istediler. Bugün kü abluka 4 yıldır adım adım barış masasını, müzakere masasını çökertmenin planını yaptılar. Suruç’tan, Ankara Gar’ına kadar kan dökerek bir iktidar devşirmeye çalıştılar. 

Peki ne oldu, bunları yaparak ne elde ettiniz. Hangi ulvi amacı başardınız. Susmadık, susmayacağız. Bu halk hiçbir zulme, zorbalığa boyun eğmedi, eğmeyecek. Partimizin Sözcüsü İnsan Hakları Sözcüsü Ayhan Bilgen 28 Şubat’ta da ve Cizre’de, bugünde vicdanın ta kendisidir. Ayhan Bilgen tıpkı Atıf Hoca gibi hiç söylemediği bir sözden dolayı yargılanıyor. 


Her seferindi İskip’li Atıf Hoca’ya atıfta bulunanlar işte bugün yargıyı talimatlarla yönetiyor.¹ diye konuştu.

“ TBMM’de ihtisas Komisyonları var, İnsan Hakları İhtisas Komisyonu Üyeleri Burcu Çelik ve Ayhan Çelik cezaevindeler. TBMM Başkanı Adeta Meclisin itibarını 5 trilyonluk araçlarla kurtaramazsınız. Şu anda siz olay mahallinden bu araçlarla uzaklaşmanın gayreti içindesiniz. 


Meclis Başkanına çağrımızdır. İnsanlık onurunun kurtulması için sizde bir rol sahibi olun.” Diyerek konuşmasını sürdüren Baydemir, “Bir Vali makale yazıyor, normal koşullardı İçişleri Bakanı Belediye Başkanının görevden alınmasının, yerindelik ilkesine aykırıdır diyor ve o vali bugün kayyum olarak atanmış. İşte faşizm budur, insana inanmadığını yaptırır. Nitekim ben o yazının altına imza atarım.Tek bir arkadaşımız cezaevinde kalmayana kadar mücadelemiz sürecek. 


Siz değil misiniz, askeri vesayete karşıyım diyen, yoksullukla mücadele edecem diyen, AB ye üye olacam diyen, siz değilmiydiniz OHAL’i kaldırmakla övünen, Türkiye’de OHAL, Kürt illerinde Sıkı yönetim uygulanıyor. CHP’nin yürüyüşüne mihmandarlık yaptınız resmen, peki bizden niye bu kadar korkuyorsunuz. Hangi noktadan noktaya geldiniz. Faşizm herkese kaptırır.” Şeklinde konuştu.


“Yıllarca sizin geldiğiniz gelenek Guantamala uygulamasından şikayetçiydi, şimdi tek tip elbise guantamala uygulamasını getiriyorsunuz” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki gösteren Baydemir, “Kürtçe bir söz var ka akıl, ka akıl. Tek tip elbise dayatması işkencedir. Burada hedef siyasi tutsaklardır. Cuntanın gerçekleştirmediğini şimdi legal demokratik alanına cezaevinde işkencehane kuruyorlar. Bu tablo kaybedilmişliğin ifadesidir. 


Tek tip elbise uygulamasına dair 12 Eylül’de elbiselerini yırtıp iç çamaşırıyla kaldılar. Rahmi Yıldırım cezaevinde tek tip işkence demiştir.Burada Van halkının yüreğinden bir kez daha sesleniyoruz. İnsanlık onuru işkenceyi yenecek. Ülkeyi öyle bir hale getirdiniz ki, her gün baskının dozunu arttırmakla çareyi buluyorsunuz. Oysa ki zulümle abad olunmaz. 


Zulümle abad olanın sonu felakettir. Bunu en iyi siz bilirsiniz. Siyaset sorunlara çözüm arama yeridir. Siz siyaseti kine dönüştürürseniz toplumun yarısı size nefret gözüyle bakar. Siz böyle yaparsanız toplumda boğazlaşmaya zemin hazırlamış olursunuz. Bakın BJK Konyaspor maçında meydana gelen hadise tarafların birbirini terörist ilan etmesi senin amigo siyasetinin bir sonucudur.


Bir Genel Başkan amigoluk yaparsa, taraftar da sahaya iner. İşte Türkiye bu noktaya gelmesin diye HDP Faşizmi durduracak. Milyonlara çağrımız, susmayalım, durmayalım, hep birlikte faşizmi durduralım. Bir kez daha yüksek bir sesle AKP Genel Başkanına çağrıda bulunuyorum. Faşizmin yolu çıkmaz sokaktır. Faşizmi, baskıyı bir çare olarak gören bütün anlayışlar bu çıkmaz sokakta kendi halklarına büyük acılar yaşatarak büyük felaketlerin eşiğine getiriyor.İşte bu zihniyet, devletin yeni sahipleri kendi formatını devlete format olarak çekiyorlar. İşte bunu yaparken kocaman bir yalana sığınıyorlar. Devletin beka sorunu varmış, devletin beka sorunu yok. Devletin adalet ve vicdan sorunu var. İşte bizler onurlu bir geleceğe yürüyeceğiz. 


Eskiler de tekçiydi, ekranları karartırlardır, eskiler köy yakardı, siz şehirleri yakıyorsunuz. “ dedi.


‘Rojava’da Türkmenler olsaydı aynı tepkiyi mi gösterecektiniz’

“Biz HDP olarak Türkiye,nin bütün renklerinin sesi olmaya devam edeceğiz.” Diyen Baydemir,  Bizler asla demokrasi mücadelesinden, onurlu bir barış mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Şu an itibariyle topluma yaşatılan bu baskı ve zorbalık rejiminin bir temel dayanağı var. 


Devletin beka sorunu varmış Güney Kürdistanda yapılacak referandum, beka sorunuymuş Rojava’da Kürtlerin özgürleşmesi. Eğer kardeşiz diyorsunuz, bunda samimiyetiniz varsa buna neden karşı çıkıyorsunuz. Neden bu sizin beka sorununuz olsun. Tam tersine bu toplumun en büyük çıkarı Kürt kardeşleriyle ekonamik, siyasal ilişkiler geliştirmesidir. Rojava’da Türkmenler olsaydı aynı tepkiyimi gösterecektiniz.” Diye sordu.

“Şimdi Selahattin Demirtaş’ı 53 kişinin katili olarak anlatıyor. Bekir Bozdağ ile kardeşliğiniz mübarek olsun. Ancak Kürt halkının ve Ahmedi Hani’nin bir destanı var, o destanda memler, zineler, değerler var ama beko larda var. Bekolar sana hayırlı olsun biz memlerin, zinlerin yolunda olacağız.Bir kez daha buradan Demirtaşlara, Yüksekdağ’lara, gazetecilere binlerce kez selam olsun, selam olsun ki Bekir Kaya şahsında tüm halkımıza sözümüz ülkeye barışı armağan edene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. 


7 gün boyunca buradayız. Vicdan ve Adaletin Sesini Van Gölü’nden yükselteceğiz.” Diyerek konuşmasını bitirdi.

HDP'nin Van'daki Vicdan ve Adalet Nöbeti Musa Anter Parkı'nda bir hafta sürecek

Haber-Foto: Bekir Güneş-Ruşen Takva

Editör: TE Bilişim