Gazete Emek- Hürriyet gazetesinden Ece Çelik'in haberine göre oyuncu Elit İşcan’a yönelik cinsel saldırıda bulunarak hakaret ve küfür ettiği iddiasıyla 17 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanan oyuncu Efecan Şenolsun'un avukatı Nail Gönenli’nin yaptığı savunma tepki çekti.

Mahkeme tutanaklarına göre, Gönenli savunması sırasında, İşcan ile Şenolsun’un dizi setinde yan yana çekilmiş fotoğraflarını mahkemeye göstererek şu ifadeleri kullandı:

"Dosyada sunmuş olduğumuz fotoğrafta müvekkil ile katılanın sette nasıl bir samimiyette çalıştığı net bir şekilde ortaya konmuştur. Örneğin avukatlık mesleğinde bir bayan avukat ile bir erkek avukatın sarmaş dolaş sarılarak fotoğraf çekilmesi toplum içerisinde yadırganabilir ancak oyunculuk mesleğinde her türlü samimiyet hareketi gerek fotoğraf gerekse sahne çekimlerinde sunduğumuz fotoğraftaki samimiyet hali ile çekilen kayıtlar yadırganmamaktadır."

“BU EYLEMLER NORMAL”

Elit İşcan’ın avukatı Meriç Eyüboğlu ise Gönenli’nin mahkemede yaptığı savunmanın tutanağa geçmeyen bölümleri olduğunu ve burada cinsiyetçi söylemlerin yer aldığını anlattı. Eyüboğlu, şunları söyledi:

"Dünkü duruşmada 4 avukat olarak hazır bulunduk. Yanımızda müvekkilimiz Elit İşcan vardı. Avukat Nail Gönenli, savunmasını dizi setlerinde kadınlarla erkeklerin ne kadar samimi olduğu, sürekli birbirine dokunduğu, sarılıp öptüğü, dolayısıyla bu davadaki sarılma ve öpme teşebbüsü gibi eylemlerin normal olduğu üzerine kurdu. Bu savunmayı yaparken olabilecek en cinsiyetçi örnekleri kullandı. ‘Afedersiniz öpüşme sahnesi çekiyorlar, afedersiniz başka sahneler de var, daha geçen gün beraber duş alma sahnesi çektiler’ gibi örnekler verdi.

Yine avukatlarla kıyaslama yaptığı bir bölümde ‘Bir bayan meslektaşım benim kucağıma oturamaz ama bu sektörde böyle şeyler oluyor’ gibi sözler sarf etti. Biz bunlarla ilgili tutanak tuttuk ancak mahkeme kayıtlarına çok detaylı konuşmalar geçmiyor. Sonuç olarak verdiği mesaj, dizi setleri kadınlar ve erkeklerin birbirine dokunduğu, öptüğü, bunların çok olağan olduğu yerler, Elit İşcan da böyle bir kişi oldu. Kendisinin erkek şiddeti gibi, kadınların hayır demesinin hayır anlamına geldiği gibi önemli konuları daha önce duymadığı açık.

Biz duruşmada bir erkeklik şov izledik. Elit’i itibarsızlaştırmaya ve setlerde çalışan tüm kadınları aşağılayan bu davayı sahiplenen ve dayanışma gösteren herkese yönelik saldırgan, cinsiyetçi hedef alan bir söylem dinledik."

“SÖZLERİM ÇARPITILDI”

"Bu nasıl savunma?" şeklindeki eleştirilerin ardından Hürriyet muhabirinin aradığı Nail Gönenli ise şu açıklamada bulundu:

"Biz dava başından bu yana mahkemeyi etkilememek adına sessiz kaldık. Elimizdeki fotoğrafları basına değil mahkemeye sunmayı tercih ettik. Sözlerimin çarptırıldığını düşünüyorum. Bu fotoğrafları sunarken de oyunculuk mesleğinin doğasından bahsettim. Bu iki insan sette yakın arkadaşlar. Dizide abi kardeşi oynuyorlar, birlikte gerektiğinde 15 saat geçiriyorlar. Belli bir samimiyetleri var. Bu samimiyetin ardından bir küslük yaşanıyor. Meslek dostluk kurmaya çok elverişli. Aralarındaki temasın cinsel bir niyet taşıdığını söylemek çok kötü niyetli.

Mahkeme sırasında Efecan dizi sırasında sevişme sahnesinin olduğu partneriyle bile böyle bir şey yaşamadığını söyledi. ‘Sahnem ne gerektirirse yaparım, dışarıda insanlarla mesafeliyim. Öyle bir insan olsam diğer meslektaşlarımla da sorun yaşardım’ dedi. Ben de bu meslekte yönetmenin sevişme sahnesi ya da öpüşme sahnesi çekebildiğini, oyunculuğun daha fiziksel temasa yatkın bir meslek olduğunu ifade ettim. Suçlandığımız gibi oyuncularda mesleki bir dejenerasyon olduğundan bahsetmedim. İki insanın samimiyetinden kaynaklı bir temasın cinsel arzuyla birleştirilmesinin doğru olmadığını anlattım.”

Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Oyuncu Elit İşcan, şu ifadelere yer verdi;

“MÜCADELE ETMEYE VE DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİM”

“Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi setlerde de erkek şiddetinin çeşitli hallerine maruz kalıyoruz. Tahmin ettiğim kadar zor bir yolculuk oldu, kötü hissettiğim, öfkeli hissettiğim, hüzünlü hissettiğim zamanlar oldu ama asla yalnız hissetmedim. Mahkemenin verdiği beraat kararını kesinlikle kabul etmiyorum. Bunu sorumsuzca bir karar olarak görüyorum. Erkek adaletin örneklerini zaten defalarca görmüştük, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamamak için ellerinden geleni yapıyor bizi korumak ile yükümlü tüm organlar. Tüm bunlar olurken Efecan Şenolsun’un tüm duruşmalara takım elbisesini giyip gelmesi ve üzgün bir suratla “Çok samimi arkadaştık” diye yalan söylemesi yeterli oluyor! Çıkan karara şaşırmamakla birlikte tabi ki de hayal kırıklığına uğradım, adalet sistemine zaten olmayan güvenim tekrardan sarsılmış oldu. Biz kadınların işinin ne kadar zor olduğunu yine gördüm. Keza karşı tarafın ve avukatının savunmalarını, başarısız oyunculuklarını da midem bulanarak izledim. Tam da karşı çıktığımız mücadelesini verdiğimiz şeyin savunmasını yaptılar aslında, sinema TV tiyatro sektöründe çalışmanın cinsel tacizi, cinsel saldırıyı normal kıldığı üzerinden kurdular tüm argümanlarını.

Tüm bunlardan dolayı çok öfkeliyim ama mücadele etmeye ve direnmeye devam edeceğim. Onların erkek adaleti varsa bizim de kadın dayanışmamız var. Hem dava öncesinde hem de sonrasında çok fazla destek mesajı aldım. Duruşma salonunda benimle birlikte dört avukatım vardı. Feminist avukatlarım o kadar güçlü, iyi bir savunma yaptılar ki kendilerini hayranlıkla izledim, o salonda onlarla birlikte olduğum için kendimi çok şanslı hissettim.

Biliyorum ki bu dava ile setlerdeki ayrımcılık, homofobi ve cinsiyetçilik bitmeyecek. Ama bu sektörde çalışan tüm kadınlar ve LGBTİ+’lar yalnız olmadıklarını, olmayacaklarını bilecekler. Sadece bunun için bile bu kadar eziyet çekmeye değdi doğrusu. Benimle ilk günden itibaren dayanışan herkese tekrardan çok teşekkür ederim.”

-

Editör: TE Bilişim