Gazete Emek- Öcalan, Bakan Gül’e, “N.K’nin yaşadığı sistematik cinsel saldırı ve yargı eliyle ikinci defa mağdur edilmesi konusunda” girişimde bulunup bulunmayacağını sordu.

HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Suriye’den Türkiye’ye göç etmek zorunda N.K.’nin tecavüze uğradığı olayla ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Öcalan, verdiği soru önergesinin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından yanıtlanmasını istedi.

Öcalan, önergenin gerekçesinde savaş ve süreklileşen çatışma süreci nedeniyle Suriye’nin Halep kentinden Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan 31 yaşındaki N.K.’ye İstanbul Sultangazi’de 2017 yılında bir tekstil atölyesinde sigortasız şekilde çalışmaya başladığını belirtti. Öcalan, tekstil atölyesinin patronları C.A. (31) ve S.T.’nin (40) N.K.’ye sistematik olarak tecavüze ettiğini ifade etti.

N.K.’nin, özellikle abilerinin kendisine zarar vermesinden korktuğu için tecavüz olayını gebe olduğunu fark edene kadar kimseyle paylaşamadığını ifade eden Öcalan, “Cinsel saldırı sonucu hamile kalan N.K. bu süreçte tıbbi, hukuki ve psikolojik bir destek alamamış ve kürtaj imkanına erişememiştir. Doğum sonrası bebeği ise çocuk esirgeme kurumuna teslim edilmiştir.” dedi.

OLAY 1 YIL SONRA ADLİ MERCİLERE TAŞINDI

Ağır travmalar yaşayan N.K.’nin 1 yıl sonra tecavüz olayını adli mercilere taşıyarak failler hakkında şikayetçi olduğuna vurgu yapan Öcalan, şunları aktardı:

“Nitelikli cinsel saldırı suçlamasıyla başlatılan soruşturmada Cumhuriyet savcısı, N.K.’nin reşit olmasını gerekçe göstererek cinsel saldırı beyanını rızaya dayalı cinsel ilişki olarak yorumlayarak, delil yetersizliği ve faillerin beyanını esas alarak ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı vermiştir. Soruşturma boyunca N.K., hukuki bir destek alamadığı gibi soruşturma aşamasında delillerin toplanması için yapılması gereken işlemler göz ardı edilmiştir.”

Cinsel saldırı suçundan mağdur olan bir mültecinin, barodan avukat talep etme hakkı konusunda dahi bilgilendirilmediğine işaret eden Öcalan, “Bu konuda adli makamlar tarafından bilgilendirme yapılmadığı için kendisini herhangi bir avukat ile temsil etmemiştir. Savcılık makamı maddi gerçeğe ulaşmak için lehte ve aleyhte tüm delilleri toplamak ile yükümlüyken böyle somut bir vakada bu yönteme başvurmadığı iddia edilmektedir. Bu anlamda beden muayenesi ve DNA testi yapılmadığı iddia edilmektedir.”

"AYM BAŞVRUYU REDDETTİ"

Soruşturma sonucunda “kovuşturmaya yer yoktur” kararının  verilmesi üzerine dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne taşındığını aktaran Öcalan, şunları ifade etti:

“Ayrımcılık yasağının ihlali, mağdurun hukuki yardım alma hakkına erişememesi, etkili başvurma hakkının ortadan kalkması ve yetkili makamların etkin ve eksiksiz soruşturma yürütememesi üzerine Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru, ihlallerin bu denli açık olduğu bir dosyada ve AİHM’in cinsel saldırı suçlarında vermiş olduğu emsal kararlar göz ardı edilerek ret edilmiştir.” dedi. Öcalan, önergede şu soruların yanıtlanmasını istedi:

Cinsel saldırı suçundan mağdur olan N.K.’ye hukuki yardım alma hakkı, yani barodan avukat talep etme hakkı neden sağlanmamış ve sahip olduğu haklar konusunda kendisi neden bilgilendirilmemiştir?

Savcılık makamı maddi gerçeğe ulaşmak için lehte ve aleyhte tüm delilleri toplamak ile yükümlüyken, DNA tespiti gibi yöntemlere başvurmadığı iddiası doğru mudur?
N.K.’nin beden muayenesi ve DNA testi yapılmadığı iddiası doğru mudur?

Mağdurun hukuki yardım alma hakkına erişememesi, etkili başvurma hakkının ortadan kalkması ve yetkili makamların etkin ve eksiksiz soruşturma yürütememesi yargılamanın yeniden yapılması için yeterli gerekçeler değil midir?

N.K’nin yaşadığı sistematik cinsel saldırı ve yargı eliyle ikinci defa mağdur edilmesi konusunda Bakanlığınız ivedilikle, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla ortaklaşarak bir girişimde bulunacak mıdır?

2011 yılından itibaren Türkiye’de tacize ve tecavüze uğramış ve bakanlığınız kayıtlarına girmiş yabancı uyruklu kadın sayısı kaçtır?
 

Editör: TE Bilişim