Kürt sorunu Türkiye'nin en büyük sorunu olmaya devam ediyor. Kürt sorununun çözümsüz kalması, Kürtlerin inkar edilmesi, katliama uğraması, bütün  sorunların çözümsüz kalmasına ve sorunların birikmesine yol açmıştır. Yüz yıldır bütün gücünü ve imkanlarını Kürtlerin Türkleşmesine harcayan bir sistem ve devlet gerçekliği var. Türkiye devlet gerçekliği, Kürtleri asimile etmekten hala vazgeçmemiştir. Kürtlere ve Kürdistan'a yönelik yapılan operasyonlar ve saldırılar bunu açıkça ortaya koymaktadır. 1993'den başlayarak 2013'e kadar, zaman zaman çeşitli görüşmeler, ateşkesler olmuş Kürt sorununun çözümü konuşulmuş, tartışılmış ama sorunun çözümü gerçekleşmemiş. AKP iktidarı, Kürt sorununu çözeceğini söylemişti, bu konuda çeşitli görüşmeler olmuştu hatta bir-iki adım daha atılsaydı sorun çözülebilecekti. 

***

Ama AKP iktidarının, Kürt sorununun çözümü için yaptıkları görüşmelerin bir oylama ve zaman kazanma olduğu anlaşılmıştı. AKP iktidarı ne zaman siyasi olarak zor durumda kalsa, nefes alamaz hale gelse, Kürt sorununun çözümünden bahsediyordu, süreç diyordu, açılım diyordu, dolaylı olarak görüşmeler yapıyordu ve bunların hepsi hem ülke hemde dünya basınına yansıyordu. Bilindiği gibi Kürdistan'da mevcut sistem partileri bir iflas yaşadılar, Kürtleri büyük ölçüde kaybettiler. Kürtlerden tekrar oy almak için denemedikleri ve başvurmadıkları yol kalmadı. Kimisi Kürt oldu, kimisi Kürt sorunu benim sorunumdur dedi, kimisi burası Kürdistan'dır dedi ama bütün bunlar seçim öncesi söylenen kandırma amaçlı yalanlardı ve Kürtlerin artık bu yalanlara karnı toktu. Kürtler artık dost ile düşmanı tanıyacak bir politik düzey yakalamışlardı.


Yani Kürt sorunu çok konuşuldu, tartışıldı, sözde de olsa çözüm projeleri ortaya kondu ama devletin ve hükümetin, sorunu çözecek bir ciddiyeti olmadığı için, sorun çözülmedi. Geleneksel devlet zihniyeti hala Küt sorunu yoktur diyor ve devletin siyasetini uygulamakla yükümlü hükümette bu zihniyetin uygulayanı oluyor. Kürt sorunun çözülmediği için, artık uluslararası bir sorun olmaya kadar gitti. Öyle bir noktaya gelindi ki, Kürt sorunu bir dünya sorunu haline geldi. Son günlerde, Kürt hareketi tarafından, AKP iktidarının, kendilerinden dolaylı yollardan ataşkes yapılmasını istedikleri söylendi. Bilindiği gibi, Sedat Peker'in açıklamaları, AKP-MHP hükümetini zor duruma soktu. Bir taraftan artan yoksulluk, köylülerin-çiftçilerin sorunları, hayat pahalılığı, işsizlik gibi büyük sorunlar, AKP'yi iyice zora koydu, nefessiz bıraktı. AKP hükümeti, bu daralma ve bunalımdan kurtulmak ve ömrünü biraz daha uzatmak için, eski yöntemlere başvuruyor.

***

Yani zaman kazanma, oyalama, bir şeyler yapacakmış gibi görünme ve böylece içine girdiği bunalımı aşmaya çalışıyor. Ama şimdiki durum önceki yıllara hiç benzemiyor. Ya Kürt sorunu çözülecek Türkiye demokratileşip düze çıkacak yada bunalım derinleşecek. HDP'ye yönelik kapatma davası var. HDP buna karşı direniyor. HDP 'yi kapatmanın bir devlet politikası olduğunu biliyoruz. Ama devleti babalarının çiftliği olarak görenler, sanki HDP bu ülkenin partisi değil de, yabancıymış gibi davranıyorlar ve ellerinden gelse HDP'yi bir kaşık suda boğacaklar. Çünkü HDP'nin varlığından rahatsız oluyorlar. Çünkü HDP var oldukça, güçlendikçe, bu sermaye partileri küçülüyorlar, toplum üzerindeki etkileri yavaş yavaş azalıyor. Türkiye Kürt sorununu çözse bütün sorunlarını çözecek ve düzelecek. Ama Kürtleri asimile etmek için bütün gücünü harcıyor ama buna rağmen bunu başaramıyor ve bundan dolayı büyük bir kriz yaşıyor, içte ve dışta sorunlar yaşıyor.

***

Kendi iç sorunlarını çözmemiş bir ülke, başka ülkelerle de sorunlar yaşar ve zorlanır. Türkiye hem içte hemde dışta çok zorlanan bir duruma gelmiştir. Kürt sorununu çözmek istemedikleri için sorun çözülmüyor. Kürt sorununu çözmek isteseler, birkaç ayda sorun çözülür. Kürtler ulus olarak yasal ve anayasal olarak kabul edilecekler, Kürt kimliği, dili üzerindeki yasaklar ve baskılar ortadan kalkacak ve Kürtler ulus olarak kendilerini var edecekler ve yaşayacaklar. Kürt sorunu çözülürse Türkiye demokratikleşir ve bütün sorunlarını tek tek çözer, gelir dağılımı adaletli olur, ekonomi güçlenir, üretim artar, rüşvet ve yolsuzluklar son bulur, devletin içine yerleşen mafya ve çeteler biter. Devlet demokratikleştikçe halka hizmet eder hale gelir ve Türkiye örnek bir ülke haline gelebilir. Yok eğer Kürt sorunu çözülmezse, Türkiye daha beter bir hale gelir. Bütün sorunlar geliyor Kürt sorununa dayanıyor. Çünkü Kürt sorununu çözmeyen bir devlet bütün sorunları çözmüyor bekletiyor.

***

Sorunların çözümsüzlüğü ülkeyi krize koyuyor, bunalımı derinleştiriyor, ekonomi bitme noktasına geliyor. Kürt sorunu artık çözüm bekliyor. Kürt sorununu konuşmanın ve tartışmanın zamanı geçti. Kürt sorunu acil çözüm bekleyen bir sorundur. HDP her şeye hazır olmalıdır. AKP hükümeti en zor zamanlarını yaşıyor. Yapılan anketlere göre oyları azalıyor ve kitlesinde erime oluyor. Zor durumda kalan bir hükümet her türlü çılgınlığı yapabilir, zaten fırsat buldukça da yapıyorlar. HDP '' eğer isterlerse uzlaşırız '' diyor. AKP hükümeti geçmişte HDP ile görüştü, Kürt hareketiyle dolaylı görüşmeler oldu ama bütün bunların bir oyalama olduğu anlaşıldı. HDP Kürt sorununu ve Türkiye'nin bütün sorunlarını çözmeyen bir yaklaşıma ve görüşmeye hayır demelidir. AKP hükümeti artık sorunları çözecek bir durumda da değidir. Bu kadar kirliliğe bulaşmış bir hükümet Türkiye'nin sorunlarını çözmez. Çünkü AKP-MHP iktidarı, Türkiye'nin en büyük sorunu haline gelmiştir.