Gazete Emek- Şarkıcı Yıldız Tilbe, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Tilbe, bu kez de sokakta yaşayan köpekleri hedef aldı.
"SALDIRGAN KÖPEKLERE ZEHİRLİ ET VERİN, GEBERSİNLER"
Twitter hesabından paylaşımlarda bulunan Yıldız Tilbe, "Sahipsiz köpekler hayvan barınaklarında toplanıp aklı başında, hayvansever görevliler tarafından bakılmalıdır. Saldıran köpek gruplarına bulundukları bölgenin halkı zehirli et versin hepsi gebersin, insan parçalamak nedir ya? Toplasınlar hayvan barınaklarına köpekleri, hayvanseverler görevlendirilsin, hayvan sevmeyen sırf görev diye bu işi yapan birileri olmasın barınaklardaki hayvanlar birbirini yiyor açlıktan Allah razı olmasın, hayvanseverler görevlendirilsin, kontrol edilsin hayvan da kurtulsun insan da” ifadelerini kullandı.
"İNSANLARI PARÇALAYAN KÖPEKLERDEN NEFRET EDİYORUM"
Açıklamalarıyla kısa sürede gündem olan Tilbe, paylaşımlarına şu şekilde devam etti:
"Bütün insanların ve hayvanların yaşama hakkı vardır, fakat saldırmaya öldürmeye hakkı yoktur, olmamalıdır. Yasalar insanın da hayvanın da birbirine zarar vermeden yaşamalarını kanunlaştırmalıdır. İnsanlara grup halinde saldıran parçalayan, öldüren köpeklerin insan öldüren bir insandan farkı yoktur, cezalandırılmalıdır. Başka insanlara saldırmak için özgür bırakılmamalıdır. Bende şu an çocukları kadınları insanları parçalayan köpeklerden nefret ediyorum. Sevmek için bir sebep göremiyorum"
(Twitter paylaşımındaki yazım hataları Yıldız Tilbe'ye aittir)
BAŞAK DİZER’DEN SERT TEPKİ
Yıldız Tilbe’nin ifadeleri kısa sürede gündem olurken; ünlü isme tepki gösterenlerden biri de moda tasarımcısı ve stilist Başak Dizer Tatlıtuğ oldu. Hayvanseverliği ile tanınan ve barınakları sıkça ziyaret ettiği bilinen Tatlıtuğ, Tilbe’ye Instagram yaptığı paylaşımla yanıt verdi.
“Vicdanınızdan utandık” diyen Başak Dizer Tatlıtuğ, şu ifadeleri kullandı:
“Siz hiç zehirli et yüzünden saatlerce kan kusarak, bağırarak, tepinerek ölen bir köpek gördünüz mü? Vicdanınızdan utandık. Çözüm bu mu olmalı? Öldürmek!!! Yoksa toplu kısırlaştırmak, rehabilite etmek ve sayılarını azaltmak mı? Zaten maximum 10 sene yaşayabilen bir hayvandan bahsediyoruz. Çoktan biterdi bu sorun zaten 20 seneden kısırlaştırma ile."
