ÖZEL HABER/FATMA POLATCAN

Gazete Emek- Teknolojinin insan hayatının her alanına müdahale ettiği bir dönemde, birçok eski meslek ve hünerde yok oluyor. Tarihte iz bırakan mesleklerin yavaş yavaş yok olduğu bir dönemde makineleşmeye rağmen direnen mesleklerde bulunuyor.

 Van’da yaşayan Özcan Demir’de makineleşmeye karşı direnen ustalardan biri. Van İpekyolu İlçesinin Şerefiye mahallesinde bulunan tarihi kerpiç bir dükkanda dedesinden aldığı mesleği sürdüren Demir, teknolojik aletler kullanmadan mutfak malzemelerini tamir ediyor.

‘YETMİŞ YILDIR AYNI YERDE’

Dedesinden kalma kerpiç dükkânda 70 yıldır bu mesleği sürdürüldüğünü aktaran Özcan Usta, “70 yıllık dükkân ve biz yıllardır bu işle devam ediyoruz. Önce dedemle başladı. Dedemin zamanında demlik, tencere, kettle gibi ürünler bulunmadığından o daha çok tunç ve bakır semaver tamir ederdi” dedi.

Daha sonra mesleği babasının sürdürdüğünü kaydeden Demir, babasının da kalaycılığa başladığını belirterek, “Zaman içinde kalaycılığında kaybolması ile bizde yeni ürünlerin tamirine başladık” diye konuştu

.

‘GELİŞEN ZAMAN MESLEĞİ OLUMSUZ ETKİLEMİŞ’

Mutfak gereçlerinin zaman içinde farklılaşıp gelişmesi ile beraber demlik, tencere, elektrikli ev eşyalarının tamirini yaparak mesleği sürdürdüğünü ifade eden Demir, “Ben de babamın yanında yetiştim. Çocukken oyuncağım hep pense, tornavidaydı. Biz işe ‘Çekirdekten yetişme’ derler ya işte öyle başladık ve bu işi böyle devam ettirdik. Başka bir iş yapmadık. Zaten artık beceremiyoruz o işleri de. Çünkü çocukluğumuzdan beri hep bu işle devam ettik” şeklinde konuştu.

‘ZAMAN ZAMAN SIKINTILAR OLMAYA BAŞLADI’

Gelişen teknolojinin, el sanatlarının kaybolmasına neden olduğunu söyleyen Demir, teknolojiye karşı kendi zanaatlarını korumaya gayret ettiklerini söyledi.

Özellikle plastik ürünlerin artması ile beraber, giderek toplumun ‘kullan at’ ürünlere rağbet ettiğini dile getiren Demir, “Zaman zaman sıkıntılar olmaya başladı. Çünkü üretici firmalar artık hep naylon veya plastik ürünler çıkarıyor. İnsanlara şu denmek isteniyor, ‘Bozuldu mu artık uğraşma tamirci ile servis ile at gitsin yenisi al’ Hem ürün ucuzluğu hem de ürünlerin bol olması insanları hep ‘at yenisini al’ olayına götürdü ve bu nedenle işler yavaş yavaş düşüyor” diye kaydetti.

‘DÜNYANIN HER TARAFINDA ONUN RESMİ VAR’

Dışarıdan bakınca damında bulunan kocaman el yapımı demlik ile dikkatleri dükkânına çeken Demir, bu demliğin hikâyesini de şöyle aktardı: “Bu demlik bütün insanların ilgisini çekiyor. Dünyanın her tarafında onun fotoğrafı var. Biz onu babamla düşünerek yaptık, yani herhangi bir yerden alma, ölçü alma, çizim yapma yok. Tamamen beynimizde tasarladık ve o şekilde yaptık. İlk oraya astığımızdan beri çok ilgi çekiyor. Sürekli insanlar bakıp acaba ‘Neyden yapılmış, nasıl yapılmış’ diye bana gelip soruyorlar. Ustalıktan yetiştiğimiz için bizde çizimler, ölçüler yok.”

‘BİR İŞİ BAŞARABİLMENİN EN GÜZEL ÖZELLİĞİ İŞİ SEVMEKTİR’

Bu işi severek yaptığını ve kendisinden sonra bu mesleği sürdürecek kimsenin de olmamasından dolayı çok üzüldüğünü dile getiren Demir, “Belki bizim de zamanımız artık geçiyor. Çocuklarımda artık bu işe pek ilgi duymuyor. Çünkü yeni neslin tek istediği çabuk ve bol para kazanmak. Oysa biz zamanın da çok zorluklar gördük. Ama yine de memnun kaldım. Çünkü bir işi başarabilmenin en güzel özelliği işi sevmektir. Biz bu işe severek başladık. Elli yılı geçti, ben çocukluğumdan beri bu işteyim hep severek yaptım. Bundan sonra artık başka bir iş yapacağımız da yok” ifadelerini kullandı.

‘SON NESİL BENİM’

Ömrünün yettiğince bu mesleği sürdüreceğinin altını çizen Demir sözlerine şöyle son verdi: “Allah ne kadar ömür verir bilmiyorum işte o ömür süresince bu işle devam edeceğiz. Çırak, kalfa artık devamımız yok. Son nesil benim. Biz de sonuna kadar bu işi götüreceğiz.”

Editör: TE Bilişim