ÖZEL HABER/BARIŞ ASLAN

Gazete Emek- Ankara 13. İdare Mahkemesi, PİA’nın kuruluş başvurusunu kabul etmeyen İçişleri Bakanlığının ilgili kararı hakkında ‘Yürütmeyi Durdurma’ kararı verdi. Mahkemenin kararını değerlendiren PİA Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir, “Bu karar İçişleri Bakanlığının ve siyasi partiler masasının alenen Anayasayı çiğnediğini net bir şekilde ortaya koyduğunu gösteriyor” dedi. 

Yaklaşık 3 yıl önce resmi kuruluş için İçişleri Bakanlığına başvuran İnsan ve Özgürlük Partisi’nin (PİA) başvuruları o günden beri hep sonuçsuz kaldı. En son İçişleri Bakanlığı, partinin program ve tüzüğünde “Ana dilde eğitim hakkı”, “Kültürel haklar” ve “Ulusların kendi kaderini tayin hakkı” gibi konulara yer verdiği gerekçesi ile başvuruyu reddetmişti.

Genel merkezi Van’da bulunan PİA, bakanlığın bu kararı üzerine Ankara 13. İdare Mahkemesine başvurmuştu.

İdare Mahkemesi, İçişleri Bakanlığının PİA’nın işlemlerini sürüncemede bıraktığı ve randevu vermediğini tespit ederek, bakanlığın görev yetkisinin dışına çıkarak, parti program ve tüzüğünü esastan incelediğini, bu şekilde Anayasanın 68. Maddesini ihlal ettiği kararına vardı.  Bütün bu iş ve işlemler sonucunda Bakanlığın ‘Partinin Kurulmasına’ engel olduğuna hükümeden mahkeme İçişleri Bakanlığını kararı hakkında “Yürütmeyi durdurma” kararı verdi.

Beşiktaş'ın 7-0'lık Hatayspor maçı için 'şike' iddiasıyla UEFA'ya başvuru yapıldı

Mahkeme, ayrıca partinin resmi kuruluşu önündeki engellerin kaldırılarak, kararın gereğinin yerine getirilmesi için İçişleri Bakanlığına bildirimde bulundu.

PİA Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir İçişleri Bakanlığını tamamen muhalif kimliklerinden dolayı kendilerini engellediğini belirterek, “Elimize ulaşan mahkeme kararında çok açık bir şekilde görülen o ki İçişleri Bakanının ve bununla beraber siyasi partiler masasının alenen anayasanın 68. Maddesinin yani örgütleme hakkını, parti kurma hakkının çiğnendiğini bildirdi. En önemlisi de mahkeme böyle bir hakkın ötelenemeyeceğini, ertelenemeyeceğini söylüyor. İçişleri Bakanlığı bu saatten sonra üst mahkemeye başvursa da ‘Yürütmenin durdurulması’ kararını derhal uygulamak, İnsan ve Özgürlük Partisi’nin alındı belgesini vermek zorundadır” dedi. 

Bozdemir, ayrıca şu ana kadar gördükleri hukuksuzluktan dolayı, sürecin hızlanması için ihtarla randevu talebinde bulunacaklarını aktararak, “Aslında re’sen mahkeme kararının uygulanması gerekirken İçişleri Bakanlığının bunu uygulama noktasında yavaş, gevşek veya ötelemeci davranacağını düşünüyoruz. Bundan dolayı biz bugün ihtarla İçişleri bakanlığının gereğini yapması için noterle başvuruda bulunacağız” şeklinde konuştu.

Bozdemir partisine yönelik bu uygulamaların Türk tipi başkanlık sisteminden kaynaklı olduğunu belirterek, “Türk tipi başkanlık sistemi kendisi dışında kimseyi sevmeyen, hatta kendi dışında kimseye tahammül etmeyen ve kendisi dışında kimseye yaşama olanağı vermeyen bir yapı. Yani bunun uluslararası literatürdeki adı diktatörlüktür. Yani yürütme, yargı ve yasamayı aynı potaya koyan bir sistemin başka bir adı olamaz. Dünyada böyle bir sistem yok, böyle bir sistem olamaz. Bu bürokratik oligarşi olarak örgütlenmiş bir sistemdir” diye kaydetti.

‘AKP BİZİ İSLAMİ KİMLİĞİMİZDEN DOLAYI HEDEF ALDI’

Bozdemir, PİA’nın islami kimliğinden kaynaklı AKP tarafından hedef aldığını belirterek, “Partimiz iki önemli kaynaktan ilham almaktadır. Birincisinin Medine sözleşmesi, ikincisinin de dünyadaki evrensel insanlığın ulaştığı bütün kanunları kendine referans olarak kabul etmektedir. Bu nedenle iktidarın şimdiye kadar kullandığı dini alanları elinden almaktadır. Çünkü biz biliyoruz ki iktidar Allahı, pegamberi siyasete alet etmekte, belki de kötülüklerini örtmek için kullanmaktadır. Biz dinin bir siyasi bir vasıta değil, bu toplumun bir değeri ve bir gerçeği olduğunu Allah, pegamberin bu değerler içerisinde önemli bir yerde olduğunu ve hukukun, kanunların toplumun değerlerinden ilham aldığını savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Doğu ve Güneydoğu'daki 13 Baro'dan ortak Sedat Peker açıklaması: Vahim durum için çağrı yapıyoruz

Kendilerine yapılan hukuksuzluğa sesiz kalan CHP ye tepki gösteren Bozdemir son olarak şunları söyledi:

“Temelde Ak Parti ve diğer tüm sistem partileri Türklük ve anti özgürlükçülük noktasında maalesef aynı noktadırlar. Anayasanı bu kadar açıkça çiğnendiği bir noktada ana muhalefet partisi CHP bir kelime söyleme lütfunda bulunmamıştır. Biz şunu söylüyoruz; Türkiye de muhalefet ve iktidar maalesef otoriter ve totaliter yapıda en temelde felsefi olarak buluşmaktadır. Bu anlamda özgüğrlükçü siyaset büyümelidir ve esas alınmalıdır.”

Editör: TE Bilişim