Gazete Emek- Oyuncu Levent Üzümcü, Gezi Parkı direnişi ile başlayan sansür sürecini ve Türkiye'deki son durumu Gazete Emek'e değerlendirdi. Üzümcü, oyuncu arkadaşı Barış Atay'ın HDP'den aday olmasını da yorumladı ve seçim sonuçlarına ilişkin tahminlerini açıkladı. 

Üvercinka Kültür Sanat Merkezi'nin organizasyonunda "Anlatılan senin hikayendir" oyunuyla Van'a gelen Levent Üzümcü ile Bekir Güneş'in yaptığı röportaj şu şekilde:


Siyaset yaptığınız iddiasıyla birçok defa sansüre maruz bırakıldınız, oyunlarınız yasaklandı, ihraç edildiniz, bu hayatınızı nasıl etkiliyor?


Şöyle bir yanlış algı var siyaset yapıyorsun, Hayır ben siyaset yapmıyorum. Ama iki çocuğum var okula giden, sizin Milli Eğitim'de yaptığınız politikalar benim çocuklarımı etkiliyor. Bugün ekonomide yaşananlar, Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi. Ben de alışveriş yapıyorum. Beni de etkiliyor. Türkiye'de ekonomiden eğitim sistemine etkilenmeyen insan var mı? Ben de herkes gibi fikrimi söylüyorum. Ama sadece beni dinleyen insan sayısı fazla. Hayır aslında ben siyaset yapanları eleştiriyorum. Antik Yunan'da idiot siyasetle ilgilenmeyen kişi demektir. Söylediğimiz şeyler için de diyorlar ki 'ben de sana iş vermem, sahne vermem, git aç kal parasız kal'

Geçmişte sanatçılar eleştirilerini daha çok sanat eserleri ile dile getirirdi. Oyunlarında yapardı, filmlerinde dile getirirdi, şiirleri ile eleştirirdi. Ancak öyle bir döneme geldi ki artık sanatçılar bir taraf tutmak ve fikirlerini açıkça dile getimek zorunda bırakıldı. Hükümete yakın olanlar ve karşı olanlar. Hükümete yakın olanlar birçok toplantıya götürüldü, sınırlara götürüldü ve hükümete yakın olmayan kişileri de bunlar eleştirdi. Siz bu kesimden değilsiniz toplum içerisinde bu size nasıl yansıyor?

Bir iki cesaretsiz ve kötü bakış dışında hiçbir kötü tepki ile karşılaşmadım. Gezdiğim, oyun oynadığım şehirlerde yoğun bir sevgi ile karşılaşıyorum. Böyle bir siyasi garabeti destekleyen insanların gelip dışarıdan sizi tehdit  edecek bir cesareti olamaz. Bunlar ancak internet üzerinden klavyeden atarlar tutarlar. Ben tek başıma Van'a geldim, Van sokaklarında tek başıma dolaşabiliyorum. Ama binlerce on binlerce koruma ile dolaşan insanlar gelip bana laf ediyorlar. Bu anlaşılır gibi değil. Ben ne yaptım, hırsızlık mı yaptım, onursuzluk mu yaptım, ben ne yapmış olabilirm? 14 yaşında polisler tarafından öldürülmüş bir çocuğun annesini mi yuhallatım ben ne yaptım? Bu vatandaki herkesin insanca yaşamasını istiyor olmak, adalet içinde yaşamasını istiyor olmak, hep bir arada kardeşçe yaşamayı istiyor olmanın neresi suç olabilir. Bunu suç haline getirdiler. Barış imzacısı bütün akademisyenleri görevden aldılar. Barış isteyen insanlara terörist damgası vurdular. Bunları ben mi yaptım? 19 yaşındaki çocukları fırıncılarla birlikte sokaklarda dövenler mi suçlu biz mi? Bunlar yapanlar suçsuz gibi gösterilip bunu eleştirenleri suçlu göstermek akıl alır gibi değil. 


Gezi Parkı direnişi ile birlikte özelikle anaakım medyada size karşı birçok olumsuz sıfat kullanıldı; ama siz bazıları gibi hiçbir zaman geri adım atmadınız. Bular sizi ne kadar etkiledi?


16 yıldır bu siyasi garebetin dışında bu ülkede kimin sözü geçti ki? 16 Yıldır her şeyi bunlar yaptı. Medyanın hepsi bunların elinde. Aç havuz medyasından bir kanalı izle sanki bu ülkede her şey mükemel. Sürekli dezenformasyon, sürekli dezenformasyon sonra gerçeklerle karşılaşma. Ee biz defalarca söylüyoruz. Koca koca adamlar televizyonda çıkıp biz böyle olacağını bilmiyorduk diyorlar. Ee biz en başından beri söylüyorduk. Bize neler neler demediler ki; Bize ulusalcılar mı demediler, faşist mi demediler, nasyonal sosyalist mi demediler... Bize parayla oraya getiriyorlar dediler. Biz de dalga geçtik tabi kendi aramızda 'arkadaşlar paralarınızı aldınız mı' diye takıldık. Yaw Allah aşkına orası Kazlı Çeşme mi parayla insanları oraya getirebilir misin. Polisin, gaz attığı, fişek attığı insanların gözünü çıkartığı bir yere makarna için kömür için 50 dolar için insanlar gider mi ya! İnsanlar kötü gidişata dur demek için ülkeyi daha iyi bir duruma getirebilmek için canlarını koydu ortaya. 

Bu ülkede şimdi çok önemli bir süreç var. İki kutuplu bir ülke haline geldi. 24 Haziran'da bir erken seçim yapılacak. Bir tarafta referandumda evet diyenler bir tarafta ise hayır diyenler var. Sizin de yakından tanıdığınız birlikte mesai harcadığınız Barış Atay, HDP'den milletvekili adayı oldu. Atay'ın HDP'den aday olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yolu açık olsun. Umarım istediği sonucu alır. Umarım bu ülkenin aydınlık yarınları için yola çıkan herkes seçilir. Özgür iradeleri ile bu ülkenin daha iyi olmasını isteyen kim varsa umarım istediğini alır. Umarım istediğimiz gibi bir ülke olur, kıblesi insan olan bir ülke olur, herkese eşit davranan bir devletimiz olur. Umarım seçimlerde ve seçimlerden sonra korkunç şeyler yapılmaya çalışılmaz. Umarım seçim sonucu adaletli olur, sayımlar adaletli olur. Dikkat ederseniz son zamanlarda hiçbir anket sonucu yayımlanmıyor. Bağımsız birkaç şirketin yaptığı anketlerde bile Cumhur ittifakı en fazla 44-46 bandında görünüyor. Geriye 44'ten sonra 56 kalıyor. Finalde benim gördüğüm kadarıyla eğer bir hile hurda yapılmazsa Türkiye'nin Cumhur itiffakı ile Millet itiffakı bir arada mecliste olacak. Ben HDP'nin barajı geçeceğine inanıyorum. Yaklaşık 60 ile 80 arası milletvekili çıkaracaktır. Bütün siyasi dengeleri değiştirecek partinin HDP olduğunu düşünüyorum şu aşamada. Birinci turda hiçbir ismin seçileceğine ihtimal vermiyorum. Umarım bir  hile hurda yapmazlar ve yapmaya kalkmazlar. 

Hile hurdaya insanların alıştığını düşünüyor musunuz? 7 Haziran ile Kasım seçimleri arasında ciddi tartışmalar oldu. Yine Cumhurbaşkanlığı refernadumunda

Hayır ben kesinlikle alışmadım, alışmıyorum. İnsanlar susmadı tepkilerini gösterdiler. 

Van'da bir oyun oynuyorsunuz biraz  bu oyunu anlatabilir misiniz?

Van'da bir oyunu oynayabileceğimi aklımın köşesinde dahi geçirmemiştim. Diyarbakır'da, Urfa'da, ve bazı yerlerde oyun oynamak istedik ama bize hadi ordan dediler. Dedik ki vatanımızla ilgili 3 mübadele hikayesi anlatıyoruz dedik. İnsana duyduğumuz sevgiyi anlatacağız dedik. Oynayamazsınız dediler. Garip bir şekilde Van'dan okey çıktı. Van'dan okey çıkınca ben de diğer yerlerde oynadığım bilet fiyatlarının çok altında burada oyuna çıktım. Buradaki Vanlılar'a oyunumu izlettim. Bütün salon tıka basa doldu, ek sandalyeler de getirildi. Burada oynadığımız oyunun bütün gelirlerini Diyarbakır'daki çocukların işitme engelliler merkezine bağışlayacağım. Çünkü o çocukların orada duyma cihazlarına ihtiyacı var. Devletin bunu sağlaması için sıraya girmişler. Devletin yapmadığını Van'daki bu oyunla, izleyicilerimizle birlikte ben yapacağım. Yetişebildiğim kadar çocuğa yetişip duyma cihazı alacağım. Bölgenin parası bölgede kalsın diye yapıyorum. Umarım diğerleri de benim gibi salonları doldururlar ve yılda bir kere bile olsa bir sorumluluğa imza atarlar. 

Son olarak Gazete Emek okurlarına bir mesajınız olur mu?

                                                          Levent Üzümcü- Bekir Güneş

Bütün Gazete Emek okuyucularına ve herkese çağrım şudur, barış ve  umut içinde kalsınlar. Hiçbir zaman umutsuz olmasınlar. 

LEVENT ÜZÜMCÜ İLE FACEBOOK HESABIMIZINDAN YAPILAN CANLI YAYINA DA BU LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ


Bekir Güneş

Editör: TE Bilişim