ÖZEL HABER/ PELİN TUNÇ

Gazete Emek-  İçerisinde bulunduğumuz toplumsal gerçekliğin yüklediği sorumlulukla yazmaya başladığını söyleyen Şahabettin Demir’in kaleme aldığı Moria Kampı- Karanlık Fısıltılar romanında Ortadoğu ve birçok ülkeden göç eden savaş mağduru insanların zorlu yaşam mücadelesini anlatıyor.

Savaşın esir aldığı kentlerden Avrupa hayaliyle yola çıkan insanların zor koşullar altında verdiği yaşam mücadelesini romanında konu edinen Demir, “Mültecilikle yüzleşiyoruz. Mültecilik gerçekliğinin tam anlamıyla ne olduğunu anlıyoruz. Bu süreçte uzun göç yolları mültecileri bekleyen denizler, okyanuslar, sınırlar, devletler, insan tacirlerinin mültecilere yaşattıkları büyük zulümleri bir nebze de olsa bu kitabımda anlatmaya çalıştım.” diye konuştu.   

“Yeryüzündeki devletler ve onun suç ortağı iktidarlar öncülüğünde oluşturan toplum mühendisliği bu yayı felaketlere götürüyor.” diyen Demir, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

KADERİNE TERK EDİLEN HALKLARIN ZORLU YAŞAM MÜCADELESİ

 “Avrupa’nın sığınma hakkını acımasızca bloke etmesi, Türkiye ile Yunanistan arasındaki mali pazarlıklar mide bulandırıcı. Dünya ve Avrupa ülkeleri mültecilerin dünyayı nasıl değiştirmeye ittiği gerçeğiyle yüzleşmektedir. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, bugün mültecilerin konumuna bakışına ve dramına karşı sessiz kalışının sonucunu acımasızca yaşıyoruz.

Devletler dünyadaki savaşın arsızlığını kendi medyasıyla yönlendiriyor. Karanlık meselelerin ve olayların şeklini değiştirebiliyorlar. Ortadoğu’daki  halk hareketlerinin yüzyıllık zulüm kalelerini yıkarak yeni toplumsal sistemler oluşturmakta. Bu değişimde elbette kapitalist sistemde rolünü oynuyor. Zengin tarihsel mirasın üst üste bindirdiği kriz ve kaosun hakim olduğu bir dünya ile yüz yüzeyiz.  Yunanistan’ın Midilli Adası’nda bulunan Moria Kampı’nda ortalama mülteci sayısı 5 bin iken, bugün yaklaşık 50 bin mülteci yaşamını sürdürüyor. Her sene büyük isyanların ölümle sonuçlandığını ve insanların acı ve gözyaşı ile seyrettiği bir durumla karşı karşıyayız. Moria Kampı- Karanlık Fısıltılar kitabında, yeryüzünde sürgüne zorlanan halkların ellerinden her şeylerinin nasıl elinden alındığı daha çok anlattım. 50 kişilik bir grubun Ortadoğu’dan Avrupa’ya göç serüveniyle başlayan bir çalışmadır.”

 “DEVLETLER,  MÜLTECİLERİ KANUNLARIN DIŞINDA TUTUYOR”

Yaklaşık 2 yıla yakın bir çalışma sonucu Moria Kampı- Karanlık Fısıltılar kitabını tamamladığını belirten Demir, “Burada geri gönderme kamplarında mültecilerin yaşadıkları zulüm daha çok beni etkiledi. Van’da, İstanbul’da çeşitli geri gönderme kampları vardır ve bu kamplarda tacizden tutun cinsel istismara kadar birçok sorun yaşanmaktadır. Bu sorunlara bir nebze olsun değinmek istedim. Yunanistan’daki Moria Kampı’nda her sene isyanlar oluyor ve bunun sonucunda çok sayıda insan yaşamını yitiriyor. Avrupa’ya gitme serüveninde çok büyük zorluklar vardır. Her devletin kendine göre kanunları var ve mülteciler bu kanunların dışında tutuluyor. Avrupa Birliği’nin mülteciler üzerinde uyguladığı kirli politikaları biraz da dile getirdim. Avrupa’ya giderken mültecilerin yaşadığı dil sorunu, yeni bir kimlik ile tanışma sürecini ve en çok da kadın ve çocukların yaşadığı zorlukları anlattım.” ifadelerini kullandı.  

Editör: TE Bilişim