ÖZEL HABER/BARIŞ ASLAN

Gazete Emek- Köpeklerin psikolojisi üzerine araştırmalar yapan Van Bölgesi Veteriner Hekim Odası Başkanı Prof. Dr. Yakup Akgül, insan faktörü ve yerel yönetimler etkisi üzerine önemli bilgiler paylaştı.

Özellikle pandemi döneminde sokak hayvanlarının saldırısı üzerine birçok haber, medya kuruluşlarında paylaşıldı. Son olarak Van’ın Tuşba İlçesinde Ruken Kolcu adındaki 6 yaşındaki çocuk köpeklerin saldırısı sonucunda feci bir şekilde yaşamını yitirmişti.  Yaşanan üzücü durum üzerinde toplum içerisinde sokak hayvanlarına yönelik nefret ve kin dolu söylemler artmıştı. Hatta sokak hayvanlarının toplu katliamı üzerine bazı sosyal medya hesaplarında paylaşımlar oldu.

Peki köpeklerin bu kadar saldırgan olmasına yol açan etkenler nelerdir? Nasıl oluyor da hayvanlar bu kadar saldırganlaşıyor? ve bu durumun önüne nasıl geçilir?

Tüm bu soruları Van Bölgesi Veteriner Hekim Odası Başkanı Prof. Dr. Yakup Akgül sorduk. Hayvan psikolojisi üzerine önemli çalışmaları olan Akgül, ayrıca pandemi sürecinde de sahada önemli çalışmalara da imza atmış.

‘HAYVANLARI DOĞRU TANIMAK LAZIM’

Söze hayvanları doğru tanımak gerektiğini dile getirerek başlayan Akgül, “Bunlarda canlı ve bunların beyinleri insan beyni kadar gelişmemiş olsa bile, bunlarda düşünebiliyor. Kedi ve köpekler diğer hayvanlara göre daha fazla beyinlerini kullanıyor. İnsan davranışlarından kolay etkilenmeleri söz konusudur. Veteriner hekimlik alanında eğitim alan insanlardır. İnsan hayvan psikolojisin ve hayvan davranışları ile ilgili özel eğitim almaktadırlar. Yani hayvanları biliyoruz” dedi.

‘HAYVANLARDA ZAMAN ZAMAN DAVRANIŞ BOZUKLUĞU GÖSTERİYOR’

Sokak hayvanlarının önemli bir ölçüde evcilleştirilmiş hayvanlar olduğunu belirten Akgül, “Fakat daha sonra bu hayvanlar bir araya geldiklerinde sürü mantığına girerler, bölge alan kaplama rekabetine girerler. Artı dürtülerini daha çok dinlemeye başlarlar. Özel alanın yarattığı bu davranışlar ile zaman zaman davranış bozukluklarına girerler” dedi. Van’da köpeklerin saldırısı sonucu yaşamını yitiren Ruken’in olayına değinen Akgül, yaşananlardan derinde üzüntü duyduğunu belirterek, saldırıyı yapan hayvanların yarı sokak yarı yabani bir yaşamı birlikte sürdürdüklerini dile getirdi.


‘KÖPEKLERİN SÜRÜ HALİNDE HAAREKET ETMESİ ENGELLENMELİ’

Akgül, “Bu hayvanların zaman zaman kontrolü söz konusu iken, bunların sürü halinde dolaşması hakkında, aslında çevrede yaşayan insanların bilgi sahibi edindirilmesi lazımdı. Çünkü bu hayvanlar alan rekabetine girdiği zaman, yeniden eski alışkanlıklarına veya o terbiye edilmeyen, eğitilemeyen, bastırılamayan dürtülerini yeniden kabartmasına yol açar. Dolayısıyla bu kabartı noktasında bunların yakın takipte olmaları lazım. Mahalle sakinleri ile bölgede görev yapan büyükşehir veya ilçe belediyelerin hakikatten bunlara yakın bir takip koyması gerekir. Kaç hayvan bir araya geldi? Nereyi kendileri için kullanım alanı haline getirdi? Nereyi korumaya çalışıyorlar? Bunların tamamına öncelikle bakmak lazım” Şeklinde konuştu.,

“PANDEMİ DÖNEMİNDE HAYVANLAR SAHİPSİZ KALDI”

Pandemi döneminde hayvanların yaşadığı sorunlara dikkat çeken Akgül, bu süreçte hayvanların susuz ve aç kaldığına dikkat çekti. Akgül, bunun en büyük nedeninin de kapanma döneminde insanların dışarı çıkamamsına bağladı. Akgül, “Bir canlının açlığa dayanabilme gücü en fazla 24 saattir. 24 saatten sonra bu hayvanın psikolojisi değişir ve davranışı da beraberinde değişir. Almak istediği yiyeceği şiddetle armaya koyulur. Bu konuda karşısına çıkan engelleri tanımaz, yemeği temin etmeye bakar. Bunun için pandeminin yoğun yaşadığı süreçte de sokaklara gıda bırakılması gerekiyordu. Yani bu hayvanların yiyeceği ulaşması için zemin yaratılması gerekiliyor” diye konuştu. 

‘GÜNÜMÜZ OLANAKLARINI EN İYİ ŞEKİLDE KULLANMALIYIZ’

Akgül, Türkiye artık eski Türkiye olmadığını belirterek, “Her ilimizde bu hayvanları rehabilite edecek, bu hayvanları özel korumaya alacak bu hayvanları bu dürtülerden bu kötü davranışlardan uzaklaştırabilecek özel eğitim sahalarımız, barınaklarımız ve rehabilitasyon merkezlerimiz var. İnsanlarımız bunu artık anlamalı “sokaklar bu hayvanların, konutlar bizim“ bunu kabul edelim. Sokaklarda bundan sonra beslemek durumunda her zaman bunlarla birlikte yürüyebileceğimiz bir hayatın, herkes kendi sınırında yaşamını sürdürme mecburiyetinde, böyle bir dünyanın içinde olduğumuzu anlamamız lazım” dedi.

 AKGÜL: ONLARI YOK EDEMEYİZ AMA ONLARI TEDAVİ EDEBİLİRİZ

“Onları kötü davranışlarından alıkoyabiliriz” diyen Akgül, “Sürü oluşturma ve alan rekabetinden alıkoyabiliriz. Bu imkanlarımız varken, biz bu hayvanları itilaf edemeyiz. Bizim için yaşama hakkı ne kadar söz konusu ise onlar içinde o kadar yaşama hakkı söz konusudur. Hayvan severler, havyan konusunda duyarlılığımızı ve farkındalığımızı artırmaktadırlar. Hayvanlara sağlıklı bakmamız lazım onların yemeğini suyunu eksik bırakmamalıyız ve psikoloji açıdan tedavi görmelerini sağlamalıyız. Onları hastalıklardan ve kötülüklerden korumak adına üzerimize düşeni de yapmalıyız” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim