Gazete Emek- Denizde suya girerken koronavirüsün bulaşıp bulaşmayacağına dair de birçok tartışma yaşanıyor. Bilim Kurulu Üyesi Mustafa Necmi İlhan bu konuya ilişkin açıklama yaptı. 

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı, Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yaptığı açıklamada, Türkiye'ye yurt dışından olan her girişin risk oluşturabileceğini söyledi.

"OTELLERİN GÜVENLİ TURİZM SERTİFİKASI ALMASI GEREKİYOR"

İlhan, risklere karşı otellerin 'Güvenli Turizm Sertifikası' almış olması gerektiğini belirterek, "Bu konuyu Kültür ve Turizm Bakanımız da açıklamıştı. 50 ve üzeri odaya sahip olan otellerin bu sertifikaya sahip olması gerekiyor. Gelen turistlere 30 euro karşılığında koronavirüs testi yapılabilecek. Bu testler tabii ki tanınmış sağlık kuruluşu tarafından yapılabilecek. Bu oteller il müdürlükleri ile koordinasyon halinde koronavirüs testlerinden sorumlu bir kişi belirlemeleri ve takiplerini buradan yapmaları gerekecek. Eğer gelen turistlerde koronavirüs saptanırsa, bununla ilgili gerekli tıbbi girişimler yapılacak" diye konuştu.

"TURİSTLERİN TEDBİLERİ KONUSUNDA EMİN DEĞİLİZ"

Prof. Dr. İlhan, turistlerin alması gereken tedbirleri ne kadar uygulayacakları konusunda emin olamadıklarını belirterek, "Güvenli Turizm Belgesi'ne sahip olan otellerde, otelin girişinde ateş ölçümünden valizlerin dezenfeksiyonuna kadar odaların temizliğine dikkat edilmeli. 'Dinlendirilmiş oda' dediğimiz yani bir önceki turist odadan çıktıktan sonra bir sonraki kişinin hemen odayı kullanması değil de, en az belli bir zaman zarfında dinlendirilmiş, havalandırılmış ve dezenfeksiyon koşullarında odaların tahsil edilmesi gerekiyor. Otelin giriş aşamasından hatta uçaktan inip Türkiye'ye ayak bastıktan sonra servis ile gidilen aşamadan itibaren koronavirüsle mücadele kurallarına dikkat edilmesi gerekiyor" diye konuştu.

"AÇIK BÜFE SİSTEMİNDEN VAZGEÇİLMELİ"

Otellerin yemekhanelerinde 'açık büfe' sisteminden vazgeçilmesi ve tek tek kişilere yemek servisi yapılması gerektiğini kaydeden İlhan, şunları söyledi:

"Yine turistik alanlarda bir araya yakın olarak gelme kurallarına dikkat edilmesi gerekiyor. 1,5 metre kuralını mutlaka burada uygulamak gerekiyor. Bir turist ailesi otele gelmişse, başka bir turist ailesi ile arasına 1.5-2 metre mesafe koyulması gerekiyor. Plajdaki şezlongların sık olmaması gerekiyor. Otellerde yapılan çeşitli aktivitelerde fiziksel mesafeye dikkat edilmesi ve hepsinde maske takılması gerekiyor. Biliyorsunuz ki, suyun içerisinde olan durumlar dışarısında otel içerisinde maske takılması gerekiyor. Hem bizim vatandaşlarımız da hem de dünyada 'koronavirüs plajda, suda bulaşmaz' gibi yanlış bir algı var. Oysa ki suda yüzerken de mesafeye dikkat etmek gerekiyor.

Zira 1.5-2 metre yanınızda yüzen bir kişi hem de suda daha çok öksürüp, hapşırma söz konusu olabileceğini düşündüğümüzde elbette koronavirüs bulaşı da söz konusu olabilir. Bunun yanı sıra insanlar genelde güneşlenirken maske takmamayı tercih ediyor. Turistler içinde bu uyarının mutlaka yapılması gerekiyor. Hizmet veren çalışanlarında fiziksel mesafe koşullarında hizmet vermesi, maske takmasına dikkat edildiği takdirde olabildiğince güvenli bir şekilde gelen yabancı turistlerin turizmden hizmet alabileceklerini düşünüyorum."

Editör: TE Bilişim