Gazete Emek- Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde yer alan tarihi Ulu Cami’nin bulunduğu alanda, pandemi ile mücadelede en önemli unsur olan aşılamada yaşanan güvensizlik ve aşı olmamanın yarınlarda yaratacağı olumsuzluklara dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır’daki Sivil Toplum Örgütleri ve Siyasi Parti İl Başkanları ortak basın açıklaması yaptı.
Ayhan Bilgen HDP'den ayrılıyor mu? Yeni bir parti mi kuruyor? Ayhan Bilgen bütün sorulara cevap verdi
Sivil Toplum Pandemi Koordinasyonu adına açıklama yapan Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Elif Turan, “Covid-19 aşıları etkili ve güvenlidir. kendimizi, sevdiklerimizi ve toplumu korumak için aşı olalım! Aşılar, günümüzde tıp alanında kullanılan en güvenli, en etkili tıbbi uygulamalardır. Aşı uygulamasında bireyin hak ve özgürlükleri ile kamu sağlığının gerekleri çelişmez, aynı yöndedir. Salgınla mücadelede aşılama tekniğinin, karantina ve izolasyon ile birlikte kullanılan temel yöntemlerden biri olduğu bilinmektedir. Ülkemizde de salgının bulaşıcılığının düşürülmesi sağlanarak vaka sayısının öncelikle öngörülebilir bir seviyede tutulması amaçlandı. Ancak söz konusu olan bu teknikler, vaka sayılarının düşürülmesinde kısmen etkili olsa da kesin çözüm olarak görülmemektedir. Daha önce çocukluk çağı aşılamalarında olduğu gibi, Covid-19 için de yüksek aşılama oranlarına ulaşmak, kitlesel korunma ve bağışıklık kazanımı hedefi için büyük önem arz etmektedir.” dedi.
“BÖLGEMİZDEKİ AŞI TEREDDÜDÜNÜN YÜKSEKLİĞİ YADSINMAMALI”
Diyarbakır ve çevre illerinde Covid-19 aşılama oranları ülkenin geri kalanına göre önemli ölçüde düşük olduğunu söyleyen Turan, “Bölge illeri birçok parametrede olduğu gibi aşılamada da son 10’u oluşturmaktadır. Bölgemizdeki aşı tereddüdünün yüksekliği yadsınmamalı, bu tereddüttü yıkmaya yönelik çalışmalara hız verilmelidir. Sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve emek/meslek örgütlerinin de kararlara dâhil edilmesi, toplumda aşıya karşı güvensizliği gidermek için hayati olacaktır. Hâlihazırda yapılan aşılamalar bilimsel süreçlerden geçmiş ve öncelikle güvenirliliğinden emin olunarak piyasaya sürülmüştür. Son derece yaygın bir şekilde anlatılan hurafeler tamamıyla dezenformasyondur, hiçbir bilimsel çalışmaya dayanmamaktadır. Covid-19’un tehlikeli bir hastalık olmadığını, aşılanma olmasa dahi rahat geçirebileceğini, herhangi bir kimyasalı kullanmak istemediğini belirtenler de büyük yanılgı içerisindedir.” şeklinde konuştu.
“AŞILANANLARDA HASTALIK ÇOK DAHA HAFİF GEÇMEKTEDİR”
Koranavirüs yoğun bakımlarında yatanların büyük kısmı aşılanmamış olanlardan oluştuğunu belirten Turan, “Aşılananlarda hastalık çok daha hafif geçmektedir. Bilimsel çalışmalar, aşının hastalığı kötü geçirme ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırdığını göstermiştir. Buna bir örnek de ülkemizdeki sağlık çalışanlarının pandemide yaşadıkları ile gösterilir. Aşılama öncesi bir yılda 400 e yakın sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. Toplumda hastalığın azaldığının düşünüldüğü zamanlarda dahi sağlık çalışanları Covid-19 ile karşılaşmaya devam etmektedir. Aşılama sonrasında bu dramatik süreç kırılmıştır. Bu ölümlerin büyük çoğunluğunun aşılama ile durdurulabilir olduğu görülmektedir.” ifadelerini kullandı.
“AŞI ORANLARINI ARTTIRARAK SEVDİKLERİMİZİ VE TOPLUMUMUZU KORUYABİLİRİZ”
Toplumsal bağışıklık için en az %80-90 gibi bir aşılama oranına ulaşılması gerektiği uzmanlar tarafından dile getirildiğini açıklayan Turan, “Hastalığın yayılması yavaşlatılmadıkça yeni varyantlar ortaya çıkmaktadır. Çeşitli ülkelerde çıkan yeni varyantlar ancak ve ancak etkili bir aşılama ile engellenebilir. Aşı oranlarını arttırarak sevdiklerimizi ve toplumumuzu koruyabiliriz. Aşıya getirilen eleştirilerin hiçbir bilimsel temelinin olmadığını, tamamıyla söylencelerden ibaret olduğunu her yerde anlatarak, aşı yaptırmayan tüm tanıdıklarımızı aşının etkileri ve güvenirliliği konusunda ikna ederek bu hastalığı azaltabilir, Covid-19 pandemisinden kurtulabiliriz. Herkesi aşılanmaya ve aşının önemini anlatmaya çağırıyoruz. Bir kez daha yeniliyoruz, aşı candır hayat kurtarır! Tedirgin olma, aşı ol!” dedi.
Kaynak: Mücadele haber
