Galatasaray ile Tuzlaspor arasında oynanan Türkiye Kupası maçının ardından ülkenin gerçek fotoğrafını ortaya koyan çok önemli gelişmeler yaşandı. Şampiyonlar liginden büyük bir hezimetle ayrılan ve ligde de istediğini alamayan Galatasaray, Türkiye Kupası'nda Tuzlaspor'u yenerek taraftarlarını mutlu etmeye çalıştı. 

Astronomik rakamlarla getiriline ancak hiçbir beklentiye karşılık veremeyen Falcao'nun oynaması ve gol atması taraftarı ne kadar mutlu etti bilmiyorum. Ama gördüğüm kadarıyla Galatasaray teknik yönetimi başarısızlığını gündemde tutmamak için her türlü yolu deniyor. 

Taraftarlar da bu oyuna alet oluyor. Tuzlaspor maçından sonra Galatasaray'ın da altyapısında oynamış olan futbolcu Gökhan Çıra ile Galasaray kalecisi Muslera ve teknik heyeti arasında gerginlikler yaşandı. Muslera ve teknik heyette yer alan bazı kişilerin Gökhan Çıra'ya saldırdığı yönünde haberler yansıdı. Fatih Terim'in de dahil olduğu olaylarda Gökhan Çıra kafasından darpedildi. 

Şimdiye kadar anlattıklarım dünya futbolunda pek olmayan ama Türkiye futbolunda çok rastladığımız örnekler. Ama bundan sonra anlatacağım daha çok geri kalmış ülkelerde olabilecek bir durum. Spor medyası ve sosyal medya kullanıcıları bir anda Gökhan Çıra'nın eşine yönelik ağır hakaretler ve küfürler etmeye başladı. 

Çıra'nın eşi magazin dünyasının yakından tanıdığı ameliyatla cinsiyet değiştirerek kadın olan bir kişi. Ben daha önce duymamıştım ama bu tartışmalar vesilesiyle duydum. Selin Ciğerci ismi üzerinden o kadar homofobik küfürler edildi ki o kadar iğrençliğin dibine inildi ki açıkçası bu kişileri oradan çıkarmak için çok büyük bir mücadele vermek gerekir. 

Yaşananın bir spor kavgası veya tartışması olmasını kimse önemsemedi. Herkes içindeki o iğrenç cinsiyetçiliği dışa vurarak kadına yönelik pervasızca sözler sarfetti. Sosyal medyada dönen böyle bir cinsiyetçi hakeretin içine nerdeyse herkes dahil oldu. 

Bazı paylaşımları ben okurken utandım ama binlerce kişi hiç utanmadan paylaştı. "Selin Ciğerci, Gökhan Çıra'nın askerlik arkadaşı mıydı?" gibi ne idüğü belirsiz saçma sapan haber yapan kurumsal haber siteleri de oldu. Televizyondaki tartışma programlarında bu konu kadına, eş cinsellere hakkaret üzerinden işlendi. Tanıdığımız normal olarak gördüğümüz bazı arkadaşlar bile bu tartışmada taraftarlık kimliğini salayarak aşağıllık bir durumun içine dahil oldu. 

Birisi ile tartışırken kadın arkadaşını konuya dahil etmek, kadın arkadaşı üzerinden onu "vurmaya" çalışmak en tipik "erkekliktir". Binali Yıldırım meselesinde de birçok kişi eşi üzerinden tartışmalar açmıştı, eşinin fazla kiloları ile dalga geçenler vardı. Arkadaşlar toplumsal cinsiyet farkındalığı dahil olduğunuz takımın, siyasi grubun veya toplumsal küme ile sınırlı değildir. Eğer böyle anlamışsanız yanlış anlamışsınızdır. 

Hiçbir kadına hakaret edemezsiniz. Cinsiyeti ne olursa olsun hiçkimseye cinsiyeti üzerinden saldıramazsınız. Bu şekilde Galatasaray'ı ya da aidiyet hissettiğiniz herhangi bir yapıyı savunduğunuzu zannediyorsunuz ama aslında çok aşağılık bir duruma giriyorsunuz. Selin Ciğerci'nin akşamki maçla, maç sonrası yaşanan tartışmalar ve kavgalarla ne alakası var. Bu şekilde iğrenç duruma düşenlerin toplumdan izole edilmesi gerekir. 

Bu kişiler hem tuttukları takım için, hem de aidiyet hissettikleri her yapı için de zararlıdır. Toplumdaki "Fatih Terim'ler" giderek artıyor. Bu durum çok korkutucu çok ürkütücü gerçekten. 

Çevrenizde takip ettiğiniz sosyal medya hesaplarında bu şekilde Fatih Terim'i savunan, saldırıya uğrayan futbolcu ve eşi üzerinden cinsiyetçi, ırkçı paylaşımlar yapan varsa çok acilen onları engelleyin. Onları hayatınızın her alanından uzak tuttun. Bu kişiler hem kendileri hem de çevresindekiler için çok büyük bir tehlike arzediyor.