Gazete Emek- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme’ye gönderildi. İddianamede, HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirtildi.

Gazeteci Abdulkadir Selvi, “HDP’nin kapatılmasıyla ilgili süreçte ilk adım 31 Mart Çarşamba günü atılacak” dedi. Anayasa Mahkemesi (AYM), HDP davasıyla ilgili bir raportör görevlendirmişti. Raportör çalışmalarını sürdürüyor.

Raportörle de ilgili bilgi veren Selvi, “Raportör, açılan davada kabul edilebilir kriterler yerine getirildi mi getirilmedi mi diye bakıyor. Eğer kriterler yerine getirilmişse, o yönde rapor verecek. Yok değilse, şu şu nedenlerle kabul edilemez diyecek. Raportörün ön incelemesi muhtemelen pazartesi günü üyelere sunulacak” dedi.

TIKLAYIN -Banu Güven ile Nedim Şener'den Twitter üzerinden sert tartışma: Nedim yazanı iyi oku

SÜREÇ NASIL İLERLEYECEK?

Hürriyet’teki yazısında Selvi, “Çarşamba günkü toplantıda iddianamenin kabulü yönünde karar verilirse, iddianame ekleriyle birlikte HDP’ye tebliğ edilecek. Savunmasını hazırlaması için HDP’ye 60 günden az olmamak üzere süre verilecek. Ondan sonra ikinci aşamaya geçilecek” bilgisini verdi.

Selvi, “HDP’nin savunması, bu kez ‘esas’ düşüncesini bildirmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gelen esas hakkındaki düşünce Anayasa Mahkemesi tarafından HDP’ye tebliğ edilip, yeni bir süre verilecek. HDP bu süre zarfında esas hakkındaki savunmasını yapacak” diye belirtti.

Selvi, yazısının devamında süreçle ilgili şunları kaydetti:

15 ÜYEDEN EN AZ 10 ÜYENİN OYU GEREKİYOR

“Bu prosedürün tamamlanmasından sonra sözlü savunma aşamasına geçilecek. Önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin dinlenecek. Ardından da HDP sözlü savunma yapacak. Savunmalardan sonra raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu raporların çok belirleyici olduğu görüldü ama üyeler rapor doğrultusunda ya da aksi istikamette karar verebiliyor.”

“HDP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden en az 10’unun kapatma yönünde oy kullanması gerekiyor. Yoksa HDP kapatılamayacak. Tabii partinin kapatılması yerine Hazine yardımının kesilmesi ya da bazı isimlere siyasi yasak konulması da seçenekler arasında.”

“HDP KENDİNİ FESHEDERSE DAVA DÜŞECEK”

“Ama bu arada bir de HDP kendini feshederse, o zaman dava düşecek. Bu seçenek var mı? HDP’deki değerlendirmede bu seçenek de masadaydı. Hukuki zeminde mücadele verilmesi eğilimi ağır bastı. HDP çizgisindeki partiler kapatıldı ama HDP’de bir grup bu kez kapatılmayabilir düşüncesinde. O nedenle hukuki mücadeleyi toplumsal mücadele ile birlikte yürütme düşüncesindeler. Ama HDP’nin feshedilip davanın düşürülmesi şıkkı da masadan kalkmış değil.”

“HUKUKSAL SONUÇLARI ETKİLEMEZ”

“HDP, kendini fesh edip kapatma davasını düşürme konusunda bir de hukuki desteğe sahip. 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 108. maddesindeki ‘Hakkında kapatma davası açılan partinin dava sonuçlanmadan kapanma kararı alması, davaya devam edilmesini ve kapatma kararı verilmesi durumunda da doğacak hukuksal sonuçları etkilemez’ ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 8 Aralık 2010 tarih ve 2010/112 sayılı kararı ile iptal edildi.

“5 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren gerekçeli kararda, ‘Bir siyasi partinin kapanma kararı almasıyla da neden olduğu ileri sürülen tehlikenin ortadan kalktığı açıktır’ deniliyor. HDP davasının sadece hukuki boyutuyla değil, siyasi sonuçları itibarıyla da dikkatle izlenmesi gerekiyor.”

Kaynak: Kronos

Editör: TE Bilişim