Gazeteemek- Türkiye'nin farklı cezaevlerinde siyasi tutuklu ve hükümlülerin 15 Şubat'ta başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevleri 54. gününe girdi. Özelikle Şakran Cezaevi'nde açlık grevleri artık ölümcül bir hale dönüşmeye başladı.

Ulusal ve uluslararası kamuoyundan da bu konuya dikkat çekmek amacıyla birçok açıklama yapıldı. Geçtiğimiz Cuma günü ise HDP'den Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile bu konuyu görüştüler. Bu görüşmenin ardından Bozdağ'dan bir açıklama gelmedi. Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) cezaevlerine ilişkin bir rapor açıkladı. 


ÖHP, tutukluların taleplerinin kabul edilmesi ve cezaevlerinde inceleme yapılması için Adalet Bakanlığı'ndan görüşme talep etti. 

ÖHP raporunda, tutukluların taleplerini ise

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi ve Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması


Kürt, demokrat ve muhalifler üzerinde yürütülen yaygın gözaltı, tutuklama operasyonlarının, askeri ve siyasi baskının sonlandırılması.

Cezaevlerinde gayri-insani ve kötü muamele teşkil eden uygulamaların sonlandırılması." 


Raporda cezaevlerindeki açlık grevlenin hassasiyetine dikkat çekild


* Açlık grevine ilk başlayan Şakran T2, T3, T4 ve Kadın cezaevindeki mahpuslar 54, 47 ve 40. günlere ulaşmıştır. Yine ilk başlayanlardan Sincan Kadın Cezaevinde de 7 kadın mahpus açlık grevinin 46. günündedir.

* İzmir Şakran T2 ve T3 cezaevlerindeki 13 mahpus açlık grevinin 54. günündeler. Şakran T2 cezaevindeki 8 açlık grevi eylemcisi mahpus yanlarında iki refakatçi mahpusla birlikte aynı odaya alınmıştır.

* Şakran ve Sincan başta olmak üzere mahpusların kilo ve tansiyon kontrolleri cezaevi sağlık ekibi tarafından genellikle günlük olarak yapılmaktadır. Bu kontrollerin Şakran’da 20. günden sonra başladığı öğrenilmiştir. Mahpuslara cezaevlerine göre değişmek üzere B1, B12 (250 mg), Neuvitan, Devit3, Benexol, Beneday vitaminleri verilmektedir. Bu vitaminler türüne göre günde ya da haftada bir kez verilmektedir. Bununla birlikte Tarsus cezaevinde grevcilere B vitamini verilmediği haberleri de basına yansımıştır.

* Açlık grevi eylemcileri tuz, şeker ve sıvı (limonata, çay, meyve suyu gibi) tüketmektedir. Tüketilen maddeleri kendi olanaklarıyla karşılamaktadırlar.

* Grevci mahpuslarda (özellikle Şakran ve Sincan’da) ciddi sağlık sorunları ve geri dönülemez yıkım izleri belirmeye başlamıştır. 40 ve 50’li günler hemen her mahpus açısından hayati açıdan açık risk oluşturan bir evreyi ifade etmektedir. Grevci mahpuslarda tansiyon düşmesi/yükselmesi, kalp çarpıntısı, göz kararması, halsizlik, mide bulantısı, mide ağrısı, kasılmalar, eklem ağrıları, denge kaybı, görme bozukluğu, güç ve hareket kaybı, konuşma güçlüğü, unutkanlık, yutkunmada zorlanma, kulak çınlaması, dil ve boğazda tortu toplanması gibi yaygın sorunlar belirtilmekte ve gözlenmektedir.

* Şakran cezaevinde grevci mahpuslara dönük infaz memurları, jandarma ve diğer görevliler tarafından provoke edici, aşağılayıcı, onur kırıcı söylemlerde bulunulduğu belirtilmiştir. Mahpuslara dönük psikolojik ya da fiziksel kötü muamele içeren uygulama bilgileri diğer cezaevlerinden de yaygın olarak gelmektedir.

* Şakran Cezaevi’nde OHAL sonrası sosyal aktiviteler kaldırılmış ve halen uygulanmamaktadır. Sincan Kadın cezaevinde ise grevci mahpuslar greve girdikleri tarihten itibaren sohbet vb. sosyal etkinliklere çıkarılmamaktadır.


Rapor'da çözüm önerileri olarak, 

* Açlık grevinde bulunan mahpusların hukuksal taleplerinin kabulü ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı yetkililerince görüşme ve incelemelerin ivedilikle başlatılarak eylemin sonuçlandırılmasının sağlanmasını,

* Bağımsız tabip ve hukukçu heyetlerinin cezaevlerinde inceleme yaparak mahpuslarla iletişimine izin verilmesini,

* Açlık grevcileri için ciddi önemdeki vitamin katkısının düzenli sağlanmasını, bunun önünde engel oluşmamasını talep ediyor, tüm demokratik kamuoyunu cezaevlerindeki açlık grevleri ve ihlallere duyarlı olmaya davet ediyoruz."  denildi


Kaynak: Dihaber

Editör: TE Bilişim