Gazete Emek- 3 Haziran'da düzenlenen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimi öncesi TRT'de ekrana gelen 'Osman Öcalan' röportajı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) tartışmalara neden oldu.


TBMM Genel Kurulunda, ilkokula başlama yaşının 69 aya çıkarılmasına ilişkin düzenlemenin de bulunduğu Bazı Kanun ve 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerindeki görüşmelerde, grup başkanvekilleri Osman Öcalan'ın TRT'de yayınlanan röportajına ilişkin görüşlerini açıkladı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, Osman Öcalan'ın TRT'de gösterilmesiyle ilgili kamuoyunu rahatlatacak açıklama yapılmadığını ifade ederek, "Bir seçimde milli uçak, öbür seçimde milli otomobil, bu seçimde de milli teröristimiz oldu." diye konuştu.

'BU MEKTUPTAN MEDET UMAN NAMERTTİR'

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, dünkü grup toplantısında meseleye ilişkin değerlendirmelerini ortaya koyduğunu hatırlattı. Bülbül, "Bu mektuptan medet uman namerttir, 'MHP medet umdu' diyen de namerttir" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Terörden beslenen herkesi lanetlememiz lazım. Kandil'den gelen mesajı normal ama böyle bir açıklamayı anormal görüyorsanız bir sorun var, hepsi anormal" ifadesini kullandı.

'HABER YAYINCILIĞI BU ŞEKİLDE OLMAZ'

"Meclisin içinde ya da dışında Kandil'den, İmralı'dan gelen mesajı reddeden bir partiyiz fakat günün sonunda bu açıklamaların toplum huzurunda bir tesiri var. Buradan yola çıktığımızda AK Parti ve MHP, terörle kati şekilde mesafesi olan, mücadele eden siyasi partiler. Tüm partilerin de böyle olması gerektiğine inanıyoruz." dedi.

Zengin, şöyle devam etti:

"TRT ile alakalı konuda bir yayıncı programlarına isim davet ederken kademe kademe herkesten izin almaz. Böylesine önemli bir konuda bence muhakkak sormalıydı. Kim, nerede, nasıl, kırmızı bültenle aranan bir kişiyle röportaj yaptı? Bunu ben de öğreneceğim, öğrenmek isterim. Nihayetinde bunun bir bedeli var. Buradan bakıldığında bu parti içinde hiç kimse bunun normal olduğunu asla iddia edemez. Olmaması gereken bir şeydir. Haber yayıncılığı bu şekilde olamaz. TRT, kırmızı bültenle aranan birine mikrofon uzatamaz. Belki başka haber kanalları istiyorsa bunu yapabilir ama TRT bunu yapmamalıdır. Bu nedenle biz de bu konunun takipçisi olacağız."

'ÖCALAN İLE TRT NASIL İRTİBAT KURUYOR'

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise "Kırmızı bültenle aranan biriyle TRT yurt dışında nasıl irtibat kuruyor?" diye sordu.

"MİT Müsteşarı'na en tepeden talimatla, MİT Müsteşarı'nın sağladığı ekiple TRT'den alınan ekibin götürüldüğünü, kaydın yapıldığını ve partinizin hiyerarşisi içinde buna aleniyet kazandırıldığını cümle alem biliyor. Devlet nasıl yönetiliyor biliyoruz. Devleti bir suç örgütü gibi yönetme maharetinizi de biliyoruz. O yüzden burada bazı eleştirileri duyacaksınız, bu eleştirileri hazmetmek ve bunun üstüne bir şey söylememek hiç olmazsa sizi de kurumsal kimliğinizi de daha az sıkıntıya sokar."

Tekrar söz alan AKP Grup Başkanvekili Zengin, böyle bir üsluba gerek olmadığını belirtti.

'DEMEK Kİ HALEN FETÖ'CÜLER SİZE HABER GEÇİYOR'

Konuyla ilgili bildiği ve söylediği şeylerden mesul olduğunu dile getiren Zengin, şöyle konuştu:

"Size herhalde MİT özel haber mi veriyor, telefon mu ediyor? Buraya gelirken MİT'le herhangi bir konuşmam olmadı. Demek ki size içeriden özel bilgi geliyor. Demek ki halen FETÖ'cüler size içeriden haber geçiyor. Çok acayip derecede radikal bir şey söylüyorsunuz. Ne demek devleti suç örgütü gibi yönetmek? Elinizde bu konuyla alakalı bilgi, belge varsa hakim, savcı orada buyrun, başvurun. Biz devleti hukuka uygun yönetiyoruz. Bunu kabul etseniz iyi olur."

'BİZİ SALAK YERİNE KOYMAYA ÇALIŞMAYIN'

CHP Grup Başkanvekili Özel de "Bizi çocuk yerine, salak yerine koymaya çalışmayın. Milleti koymaya çalıştınız, ne Türkler ne de Kürtler, İstanbul'daki hiç kimse bu yaptığınıza teslim olmadı. Bize karşı bu aşağılayıcı yaklaşımınız için teessüf ederim" karşılığını verdi.

'KAMPANYANIZI ONLAR ORGANİZE EDİYOR'

Zengin, kimseye çocuk muamelesi yapmadığını belirterek, "Siz demek ki kendinizi öyle hissediyorsunuz. Son derece net şekilde fikrimi ifade ediyorum. Siz yaptığınız işleri normal görüyorsunuz. Kandil sizi onayladığında, Kandil, FETÖ 'oy verin' dediğinde, dışarıdaki FETÖ'cülerin web sayfaları, Twitter hesapları sizi desteklerken bundan hiç rahatsızlık duyuyor musunuz? Hayır, duymuyorsunuz. Kampanyanızı onlar organize ediyor" şeklinde konuştu.

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise “Abdullah Öcalan’ın kardeşi, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın TRT Kurdi’ye çıkması” sorusunu şöyle yanıtlamıştı:

“Doğrusu ben Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum. Ancak TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kurdi de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler. Ben o kurumdaki arkadaşlarımızın da bu hassasiyet içinde adım attıklarına inanıyorum çünkü bu konularda kendilerine güveniyorum. TRT Kurdi’yi kurarken kimse bize niye TRT Kurdi’yi kurdunuz demedi. TRT’yi yönetenler bütün hassasiyetleri göz önünde bulundurarak bu tür adımları atar, TRT Kurdi’nin reytingini nasıl yükselteceğini de düşünür, ülkeye nasıl faydalı olacağını da düşünr, buna göre de adımlarını atmıştır.”


Kaynak: Cumhuriyet

Editör: TE Bilişim