Gazete EmekHDP'li vekillerin tutuklanmasını 'PKK ile ilişkileri tolere edilemez' diyerek savunan Orhan Miroğlu, halkın kayyumlardan da çok memnun olduğunu söyledi.

AKP'nin Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve eski Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, HDP için "Kendisine ait bir parti değil. PKK'den özgürleşmiş, PKK'ye rağmen karar alabilen, PKK'ye rağmen seçimlerde tavır koyabilen bir parti olmaktan uzak" ifadelerini kullandı. HDP ile CHP'nin ilişki kurmasının 'meşru' ancak 'sorunlu' olduğunu savunan Miroğlu, HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasını da savunarak, "PKK şiddetiyle HDP arasındaki ilişki tolere edilecek durumda değil. Bu ilişkinin hesabı sorulunca da milletvekilleri, belediye başkanları tutuklanıyor" dedi.

Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Miroğlu, bölge halkının tutuklanan belediye başkanlarının yerine atanan kayyumlardan çok memnun olduğunu da iddia ederek, "Kayyum atamalarına devletin bekası açısından bakıyorum. Müthiş bir siyasi rahatlama sağladı" dedi. HDP'nin aday belirlerken tabanı dikkate almadığını savunan Miroğlu, AKP'nin Kürtlerin kimlik taleplerini de karşıladığını iddia etti. Miroğlu, "AK Parti'nin Kürt meselesi konusunda başardıkları, bir devrim iktidarının başarabildikleriyle neredeyse eşit ölçülerde" dedi.

'MESELA ARTUKLU ADAYIMIZ ESKİ DYP'Lİ'

"AK Parti'nin bölgedeki adaylarını seçerken normalleşmeyi sağlamak, iç barışı inşa etmek gibi bir vazifesi var. Bunun için, adaylarımızda yüzde yüz AK Parti'lilik aramadık" diyen Miroğlu örnek olarak da "Mesela Mardin Artuklu belediye başkan adayımız, Doğru Yol Partisi'nden iki dönem belediye başkanlığı yapmış bir arkadaşımız" dedi.

'HDP İLE CHP'NİN İLİŞKİ KURMASI MEŞRU AMA SORUNLU'

Miroğlu, 'Neden AK Parti sürekli CHP'yi, 'Terörle işbirliği yapıyor' diye suçluyor' sorusuna şu cevabı verdi:

"Meşrudur ama sorunludur. Meşru olan her şey sorunsuz anlamına gelmiyor. Sorunludur, çünkü çok iyi biliyoruz ki HDP, bugün kendisine ait bir parti değil. PKK'den özgürleşmiş, PKK'ye rağmen karar alabilen, PKK'ye rağmen seçimlerde tavır koyabilen bir parti olmaktan uzak. Bizim meselemiz HDP'yi yönetenler meselesi değildir. HDP'ye oy veren yurttaşlarımızın dünyasında yeni fikirler olsun, bir değişim benimsensin istiyoruz. Ama bu meşruiyet meselesi kendi içinde, HDP ile PKK arasındaki kadim ilişkiden dolayı ciddi sorunlar barındırıyor. Dolayısıyla, HDP'lilere kalsa hemen yarın CHP ile ittifak yapılacak. Ama CHP tabanı, HDP'nin sırtında taşıdığı PKK yükü nedeniyle bunu taşımaya hazır değil. Bugün diyelim ki bu iş tatlı sonla bitti ve PKK Türkiye'yi terk etti; HDP bağımsız bir Kürt partisi olarak yoluna devam etti. O zaman CHP ile merkezi düzeyde birtakım görüşmeler de yapabilirler."

HDP’LİLERİN TUTUKLANMASI: 'PKK İLE İLİŞKİLERİ TOLARE EDİLEMEZ'

Miroğlu, 'HDP'li politikacıların tutuklu yargılanıyor olmasına nasıl bakıyorsunuz' sorusuna ise şu cevabı verdi:

"Değil AK Parti, ne devlet ne de normal seyrinde yoluna devam eden bir demokrasi, silahlı bir güçle Anayasa’nın güvencesi altında kurulmuş bir partinin ilişkilerini tolere edemez... Türkiye demokrasisi ve Türkiye'nin şu an uluslararası yükleri, Suriye'deki varlığı, yeni yüzyılda önüne koyduğu hedefler artık PKK şiddetiyle HDP arasındaki ilişkiyi tolere edecek bir durumda değil. Tolere edemediği zaman bu ilişkinin hesabı soruluyor. Hesabı sorulunca da maalesef milletvekilleri, belediye başkanları tutuklanıyor" dedi.

'KAYYUMLARDAN BÜYÜK BİR MEMNUNİYET VAR'

Kayyum atanan belediyelere ilişkin de konuşan Miroğlu, "Kayyum politikası bir kere devlet adına ilan edilmiş bir politika, yani AK Parti'nin siyasi çıkarları bölgede egemen olsun diye ilan edilmiş bir politika değil. İşin çığırından çıktığı, artık belediyelerin bütün mali imkânlarının örgüte aktığı bir süreçten bahsediyoruz. 1000'in üstünde asker ve polisin şehit edildiği, 9 ilçenin işgal edildiği bir dönem. Kayyum atamaları böyle bir sürecin sonunda başladı. Bu meseleye AK Parti'ye getirisi-götürüsü açısından değil, devletin bekası açısından bakıyorum. Ama tabii ki siyasi sonuçları da oldu. Terörle mücadelede güvenlik politikaları sonuç verince burada da müthiş bir siyasi rahatlama sağladı" dedi. Kayyum sürecinin HDP seçmeninde kalp kırıklığı yarattığına dair bir şey gözlemlemediğini söyleyen Miroğlu, "Kalp kırıklığına dair bir şey gözlemlemedim ama öyle bir durum ortaya çıkmış olabilir. 'Bunlar seçilmiş insanlardı' diyenler de mutlaka vardır ama genel olarak, AK Parti'ye oy vermiş ya da vermemiş olsun, hizmet politikalarından büyük bir memnuniyet olduğunu herkes biliyor. Tabii bunlar HDP’li seçmenin tercihini yüzde yüz değiştirecek bir faktör değil" dedi.

'TUTUKLAMALARIN SEBEBİ HÜKÜMET DEĞİL'

"HDP’de adaylar belirlenirken hangi kriterlere bakıldığı bilmiyorum ama o kriterlerin HDP tabanı göz önüne alınarak oluşturulduğundan da emin değilim" diyen Miroğlu, tutuklanan belediye başkanları ve mlletvekillerine ilişkin "Tutuklamanın gerçek sebebinin hükümetten ya da devletten kaynaklanmadığından bölge halkının yüzde 90'ı emindir. Örneğin Iğdır Belediye Başkanı bir doktor arkadaşımız Murat Bey, HDP'den seçildi ve Iğdır’da hiçbir problem yaşanmadı. Demek ki olabiliyor. Hendekler kazılırken belediye başkanlarından itiraz edenler de oldu. Bunlar kendi partileriyle sorun yaşadılar, içlerinden istifa edenler de oldu. Dolayısıyla, HDP'li seçmen bu meseleye biraz bu siyasi hafıza üzerinden bakacak. Biz de siyaset olarak diyoruz ki AK Parti de geliştireceği politikalarla buna katkı sunabilir" dedi.

'AK PARTİ KÜRTLERİN KİMLİK TALEPLERİNİ KARŞILADI'

AKP'nin Kürtlerin kimlik taleplerini karşıladığını iddia eden Miroğlu, "AK Parti kimlik taleplerini karşıladı ama Türkiye'de bu kimlik talepleri AK Parti’nin formüle ettiği çerçevede hayata geçirilirken Türkiye'de özerklik tartışmaları yapılıyordu. Dolayısıyla bütün bu meselelerin gölgesinde kaldı. Yoksa AK Parti'nin Kürt meselesi konusunda başardıkları, aslında gerçekten bir devrim iktidarının başarabildikleriyle neredeyse eşit ölçülerde" dedi.

Kaynak: Artı Gerçek

Editör: TE Bilişim