Gazete Emek"Biz neden umut dolu değiliz?" diye soran Akşener, Türkiye'de son 17 yılda tersine gidişin olduğunu belirterek, bu tersine gidişin adının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu söyledi.

Kuvvetler ayrılığının kaldırıldığını, Meclis'in devre dışı bırakıldığını belirten Akşener, kuvvetler ayrılığı ilkesini geri getireceklerini vurguladı.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ülkeyi nasıl bir girdapa soktuğunu hep birlikte izliyoruz" diyen Akşener, hükümetin Boğaziçi imar yasa teklifi hazırlığıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yetkilerini devre dışı bırakmak istemesine ilişkin de konuşan Akşener, halkın, iradesini gasp edenlere karşı 31 Mart ve 23 Haziran'daki İstanbul seçimlerinde AKP'ye iyi bir ders verdiğini hatırlatarak, "Buradan uyarıyorum; Boğaz'ın incisi milletindir. Ekrem İmamoğlu'nun yetkilerini gasp etmeye kalkma. Milletle inatlaşma" dedi.

Halkla inatlaşan hiçbir gücün ayakta kalmadığını belirten Akşener'in açıklamasından satır başları şöyle:

“Cumhuriyet ortak değerimiz. Böyle bir şekilde buluşmayalı uzun zaman olmuştu. Milletimizin beklentisi ve mesajı kutuplaşmadan uzaklaşmaktır. 25 yıl sonra yönetimi el değiştiren İstanbul ve Ankara'daki büyükşehirler coşkulu kutlamalar yaptı. Maneviyatımız ve cumhuriyetimiz bizim ortak değerlerimizdir. İYİ Parti'nin ilk gününden bu yana dile getirdiğim yeni dil işte tam olarak budur.”

‘ULUSLARARASI ALANDA DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNÜYORLAR’

“Şırnak'ta 29 Ekim'de minik öğrencileriyle ellerinde Türk bayraklarıyla kutlama yapan Seçil öğretmene selam olsun.  Ülke olarak zor zamanlardan geçiyor. Son 10 yıldır dünyanın başına bela olan Büyük Ortadoğu projesi ülkemizin kapısına dayandı. Dünyada aklı başında hiçbir devlet teröristlere acentelik yapmaz. Bu güne kadar sopa gibi gösterilip çekilen tasarılar birer ikişer parlamentodan geçmeye başladı. İç siyasette atıp tuttuklarına bakmayın, uluslararası alanda dut yemiş bülbüle dönüyorlar.”

‘AMA KAYBEDEN DÜNYA LİDERİ ERDOĞAN OLDU’

“Esad kazandı, Putin kazandı, İran kazandı, Trump kâra geçti. Ama kaybeden dünya lideri Erdoğan oldu. Batı ülkeleri 100 yıl önceki Ermeni tehcirini yeniden masaya yatırdı. Aziz milletim, bunları sana şikayet ediyorum.”

‘DEVLET YÖNETMİYOR, EVCİLİK OYNUYORLAR’

“Devlet yönetmiyor, damatla, gelinle, kayınbiraderle evcilik oynuyorlar. Gücümüz de kaynağımız da var. Haddini bilmeyene had bildirmek için akıl ve güçlü olmak lazım. O akıl devlet aklıdır. O güç, devlet gücüdür. İtibarı 5 müteahhide ihale dağıtmakla olmaz. Bu iş, önce millet diyebilenlerle olur. Bu iş milletin hakkını, hukukunu bilenlerle olur. Bu milletin emeğine, alın terine yazıktır.

‘DAMAT ENFLASYONU 20 GÜN ÖNCEDEN İLAN ETMİŞTİ’

“Memura yüzde 4 zammı hak gören iktidar vergilere yüzde 22 zam yaptı. Cumhurbaşkanı olduğunda 199 milyon lira olan Cumhurbaşkanlığı bütçesi 2020 yılında 3,1 milyar liraya çıkıyor. Saray'ın günlük bütçesi 8,5 milyon lira. Saray, bir haftalık masrafıyla 300 yataklı hastane yapabiliyor. 13 Eylül 2018 yılında yürürlüğe giren kararnamede Bakanlık kadrosuna atanan emeklilerin maaşı kesilmiyor. Bir yanda benim 3600 ek gösterge bekleyen polis kardeşim ay sonunu nasıl geçireceğini düşünüyor, diğer yanda dansöz oynatanlar ballı kaymaklı yaşıyor.  Damat, 20 gün önceden Ekim ayında enflasyon yüzde 9'un altına ineceğini ilan etti. Bir baktık ki enflasyon yüzde 8,5. Sonra da ekonomiye güven duyulmasını bekliyorlar. Bu iş böyle gitmez. Bu kafayla kış geçmez, bahar gelmez.”

‘İSRAF BİTMEDEN EVLATLARIMIZA İŞ BULAMAYIZ’

“Bu israf son bulmadan evlatlarımıza iş bulamayız, mutfaktaki yangını söndüremeyiz. Sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Lafa gelince bizden daha milliyetçi olduğunu söylüyorsun ama şunu bilmiyorsun. Bozkurtlar doyduğundan fazlasına göz dikmez. Bizim için itibar umutlu gençler, tüten ocaklardır. Bizim için itibar, devleti damatların değil, liyakatli insanların yönetmesidir.”

‘TEHCİRDE ÖLEN ERMENİ KARDEŞLERİMİZİN ACISI BİZİM ACIMIZDIR’

“Taşnak çetelerinin kıydığı kadın, erkek çocuk bizim acımızdır. Tehcir sırasında ölen Ermeniz kardeşlerimizin acısı bizim acımızdır. Türklere kıyım yaptın diyenlere karşı sen de bunu yaptın demekle olmaz. Türk milleti masumların hayatın kastetmez, onlara kucak açar. Yeri gelir Nazi vahşetinden kaçanlara kol kanat gerer. Yeri gelir Saddam'ın zulmünden kaçan Kürtlere sahip çıkar. Anadolu işte bu hikmetin diyarıdır.”

ERDOĞAN'A SESLENDİ: UYARIYORUM, İMAMOĞLU'NUN YETKİSİNİ GASP ETMEYE ÇALIŞMA, HALK İRADESİNE SAYGI DUYMAYI ÖĞREN

“Akıllı yöneticiler bundan ders alır ama kibrin esiri olan yöneticiler milletle kavgaya girer. Bugün iktidarın yaptığı da budur. Haydarpaşa ve Sirkeci Garı katakullesini biliyorsunuz. Şimdi de İstanbul Boğazı haklarını gasp etmeye çalışıyorlar. İstanbul’u betona boğan iktidar milletin rahatsızlığını gördüğü andan itibaren kanunda bazı değişiklikler yaptı. Belediyenin elden gideceğini gördüğü için yetkiyi Ankara’ya almaya dönük adımlar attı. Tarihi yalılarda kafalarına göre tadilat yapanlar AK Parti iktidarının vazgeçemediği yandaş müteahhitler. İktidar beton dikmeye devam edeceğim diyor. O yüzden de İBB’nin elindeki yetkiyi almak istiyor. Buradan uyarıyorum İstanbul Boğazı’nın sahibi Türk milletidir. Sayın Erdoğan milletle inatlaşma, İmamoğlu’nun iradesini gasp etmeye çalışma. Artık milletin iradesine saygı duymayı öğren.“

Kaynak: Artı Gerçek

Editör: TE Bilişim