Gazete Emek- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Amasya’da yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun zamlarla ilgili tepkisine yanıt vererek, “Bombaya, mermiye, askeri operasyonlara harcanan parayı hiç hesap ettiniz mi?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklenen Bahçeli, “Türkiye ateşten gömlek giymişken siz hangi yüzle konuşuyorsunuz!” dedi. Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili, “Tek adam” ifadesini kullanmasını da eleştirerek, “Milli bekamızın soğan kadar da mı değeri yoktur. PKK’ya diyet borcu varsa söylesin. İmdat desin, yardım edelim, düştüğü çukurdan çekip çıkaralım” diye konuştu.

Bahçeli’nin açıklamasından satır başları şöyle:

CHP’YE OY VERENLERE HAKSIZLIK

 Güney sınırlarımız boyunca fitne ekip zehir biçmek için çalışıyorlar. ABD’nin tutarsız, çelişkili ve güvenilmez tavrı nedeniyle PKK/YPG terör örgütü sınırlarımızın dibinde yuvalanmış, sözde hâkimiyet alanı oluşturup fiili durum yaratmıştır. CHP Genel Başkanı’nın “Bize mi saldıracaklar” diyerek aklamaya çalıştığı YPG, 22 Temmuz 2019 gecesi sınır ilçemiz Ceylanpınar’a bir kez daha roket atmış, ikisi çocuk olmak üzere altı kişinin yaralanmasına yol açmıştır. CHP tehlikenin hâlâ farkında değildir. CHP, HDP, İP aynı anda zillete düşmüşler, zihnen, fikren, siyaseten iflas
etmişlerdir. Özellikle CHP Genel Başkanı’nın Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde dün yapılan “CHP’li Belediye Başkanları Çalıştayı”nda yapmış olduğu konuşma amaçsız siyasetin çarpık bir numunesidir. Konuşmasının tek bir yerinde Türkiye’nin terör sorunundan bahsetmemiş, tek bir satırında karşı karşıya olduğumuz ağır tehditlerle ilgili görüş paylaşmamıştır. Bu durum CHP adına ayıptır, utanç vericidir. CHP’ye oy veren kardeşlerime büyük bir haksızlıktır.

NEYİN EKONOMİSİNDEN BAHSEDECEKSİNİZ

CHP Genel Başkanı’na Amasya’dan açık açık soruyorum: Terörle mücadele hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi plan, hazırlık ve önerilere sahipsiniz? 22 Temmuz 2015’ten bu tarafa kaç şehit verdiğimizden haberiniz var mı? Sarımsağın yüzde 89, salçanın yüzde 90, çocuk bezinin yüzde 40 zamlandığını söylüyorsanız da, terörle mücadelenin artan maliyetlerini, bombaya, mermiye, askeri operasyonlara harcanan paraları hiç duydunuz, hiç hesap ettiniz mi? Sayın Kılıçdaroğlu, kuldan utanmıyorsanız, bari Allah’tan korkun. Türkiye ateşten gömlek giymişken, siz hangi yüzle konuşuyorsunuz? Mutfakta ateş varsa söner, söndürülür, bugün az yediysek yarın çok yeriz, bugün kaybettiysek kısa sürede tekrar kazanırız, peki ağlayan analara ne diyeceksiniz? Omuzlarda taşınan şehit naaşlarına nasıl bakacaksınız? Bekamız tahrip edildikten, vatan ve millet elden gittikten sonra neyin ekonomisinden, neyin gelir azalmasından bahsedeceksiniz?

CHP YANLIŞ TARAFTA

 CHP Genel Başkanı son bir yılda milli gelirdeki düşüşün 135 milyar dolar olduğunu söylerken, karamsarlık aşılayıp kara kampanya tetikçiliği yaparken kimlerin gözüne girmek, hangi mihrakların dikkatini çekmek için çabaladığını artık herkes biliyor, herkes anlıyor. Bu çürük zihniyetler Milli Mücadele yıllarında ihanetiyle malum olan Ali Kemal’in izinden yürüyen, onun Birleşik Krallığa Başbakan olan torunuyla fikri hısım olan gafillerdir. Bunların nüfus kütüğü Türkiye’de, ruh kökü yabancı memleketlerdedir. CHP Genel Başkanı ne yaparsa yapsın, hangi fitne ve nifaktan nemalanırsa nemalansın bu aziz millet, bu büyük devlet varoluş mücadelesini kahramanca sürdürecektir. CHP tarihin yanlış tarafındadır, müflistir, geçmişinden kategorik olarak kopmuştur.

HAREKAT İKİ KERE ERTELENDİ

Suriye’nin kuzeyinde acilen derinliği 30 km’yi bulan bir güvenli bölge kurulmalıdır. Bu bölge terörden tamamen arındırılmalı, denetim ve kontrolü Türkiye’de olmalıdır. PKK/YPG’li caniler silahlarını derhal teslim etmelidir. Terörden arındırılan ve güvenliği sağlanan alanlara ülkemizde misafir olarak bulunan Suriyeli sığınmacılar peyderpey gönderilmeli ve yerleştirilmelidir. Başka bir seçenek yoktur, artık kalmamıştır. Biz güvenli bölgeyle ilgili düşüncelerimizi 2012’den beri seslendirdik. Konuyla ilgili teklif ve değerlendirmelerimizi devamlı surette dile getirdik. Amacımız Türkiye’nin güvenliğidir. Amacımız devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü teminat altına almaktır. Bugüne kadar Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyonlar iki defa ertelenmiştir. Her seferinde yeni bir oyalama sürecine maruz kaldığımız açıktır. Geldiğimiz bu aşamada oyalanmaya, aldatılmaya, yalanlarla avutulmaya tahammülümüz kesinlikle yoktur. Türkiye’nin meşru, hukuki ve beka hassasiyetine uygun güvenli bölge hedefi ya karşılanmalı, ya da Fırat’ın doğusu ateşe verilmeli, Türk milletinin kudreti hainlerin tepesine inmelidir. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır. Ne var ki ABD samimi değildir, dürüst değildir, yapıcı ve dostane bir tavır içinde görülmemektedir.

FAİZİN DÜŞMESİ SEVİNDİRİCİ

25 Temmuz 2019 tarihinde Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun politika faiz oranını yüzde 24’ten yüzde 19,75 çekmesi sevindirici bir gelişmedir. Üreten, yatırım yapan, istihdam oluşturan, Türkiye’nin büyümesine destek olan girişimcilerimizi, firmalarımızı, şirketlerimizi, iş alemini faiz tasallutundan kurtarmak lazımdır. Vatandaşlarımızı faiz ve kur baskısından korumak muhakkak sağlanmalıdır. Nitekim faiz çilesine son verilmelidir. Üretim teşvik edilmeli, çarklar dönmeli, fabrika bacaları tütmelidir. Ekonomik saldırı düzenleyenlere bütün imkanlarımızla direnmek mecburidir. Çiftçilerimizin sorunları vardır, halledilmelidir. Esnafımızın şikâyetleri vardır, giderilmelidir. Emeklilerimizin, işçilerimizin, memurlarımızın, dar ve orta gelirli insanlarımızın talepleri imkanlar nispetinde karşılanmalıdır. Buğday üreticilerimizin, pancar üreticilerimizin, sebze ve meyve üreticilerimizin, emeğinin, alın terinin karşılığını almak isteyen kardeşlerimizin problemleri zaman içinde çözülmelidir. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle gücüne güç kattıkça bölgesinde huzur ve istikrar adası olarak yükselecektir. Yükselişimizin sınırı da yoktur. 2023 hedeflerinin gerisinde kalmanın bahanesi olamayacaktır. Ülkemiz daha güzel günlere, bugünden daha umutlu dönemlere ulaşacaktır. Sorun varsa, çözecek irade de vardır. Zillet değil millet yaşayacaktır. Zalimler değil mazlumlar kazanacaktır. 

Kaynak: Duvar

Editör: TE Bilişim