Gazeteemek- Referandum sonrası CHP'nin tavrı çok tartışıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Referandum gecesi ilk yaptığı açıklamada "Referandum'da oy verenlere saygı duyuyoruz" demişti. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri yeterince sert olmadığı gerekçesiyle birçok kesimden çok eleştiri aldı.

Kılıçdaroğlu, bir gün sonra ise sözlerini daha da sertleştirerek "Referandumun meşruiyeti kalmamıştır" dedi. CHP'den dün ise gün içerisinde önce 'sine-i millet' açıklaması geldi ardından ise geri adım atılarak "böyle bir şey yok" denildi. CHP'nin bu tavrı sosyal medya olmak üzere birçok kesimde yoğun eleştiriler aldı.

Son olarak ise CHP'yi eleştiren bir isim ise CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar oldu. Sağlar, Birgün Gazetesi'nde yazdığı köşe yazısında CHP'nin yaptığı açıklamalarla referandumu meşru hale getirdiğini vurguladı. Sağlar, yazısının ilgili bölümünde, "Şayet CHP 16 Nisan’da sandıklar kapanmadan, “mührü olmayan oy pusulası ve zarfları kabul edeceğim” diyen YSK’ye karşı çıkıp, “Böyle bir uygulamayı kabul etmeyiz, bu durum referandumun meşruiyetini yok eder...” diyebilseydi…

Balkon konuşmalarından önce oynanan oyunu anlatıp, aynı YSK Başkanı’nın 2014 yerel seçiminde Güroymak’ta mühürsüz oy pusulası nedeniyle seçimi iptal ettiğini hatırlatsaydı, halkı kendi oylarına sahip çıkmaya çağırabilseydi, korkmadan cesaretle demokrasiye sahip çıkabilseydi, bugünkü tartışmalar olmazdı!..

CHP yönetiminin en büyük hatası 16 Nisan gecesi tüm usulsüzlük ve hileler yapılırken “verilen oylara saygı duyuyoruz” diyerek referandumu meşru hale getirmesidir…" dedi. 

Fikri Sağlar'ın Birgün Gazetesi'ndeki yazısının tamamı ise şöyle:

 
Türkiye müthiş bir karanlığa doğru koşuyor!..

AKP’nin kurmacası, “belli” muhalefetin çıkar uyuşmasıyla rejim değişiyor!.

Parlamenter demokratik sistemin, “kuvvetler ayrımı” ile temellendirilmiş, eşitlik, özgürlük ve haklar üzerine kurulmuş rejim, tek adam dönemine dönüştürülmek üzere!..

Artık tek kişi hem hükümet hem meclis hem de mahkeme olacak!...

Yeni mağrur bir kral yaratıyoruz!


•••


 
Buraya nasıl geldik;

Dokunulmazlıklar kaldırıldığında TBMM, Anayasa’nın değişimi Bahçeli sayesinde kabul edildiğinde de demokratik rejim sona erdirilmişti!..

Şimdi de “AKP devletini kurmak” adına YSK kullanıldı!

YSK, yapılan sahtekârlıklara göz yumarak ve her türlü manipülasyona izin vererek Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği ile oynadı!.

Referandum sonrası uygulanan hilelerle açıkça hukuk devleti yok edildi!..

Laik demokratik parlamenter sistemle yönetilen Türkiye, sonu belli olmayan bir yola sokulmuş durumda!..


•••


Yapılan referandum sonrası ortaya çıkan tablonun meşruiyeti tartışılırken Başbakan dün bir açıklama yaptı.

Yıldırım; sanki milletle alay eder gibi “Türkiye hukuk devletidir. Demokratik hakları kullanmak tabii haktır!” dedi.


Sonra, “Sokak hareketine izin vermeyeceğiz! Şayet sokağa çıkılırsa bunun bedeli ödetilir!..” diye ekledi. Bir yandan yurttaşın anayasal hakkı olan toplantı ve gösteri hakkı varmış gibi davrandı, diğer yandan “Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar. Haddinizi bilin!” diyerek uygulanacak baskıların sinyalini verdi.


Yani; daha ikinci günde iktidarın çelişkilerle dolu idaresini ve uygulayacağı otoriter siyasetin örneklerini görmeye başladık!..


•••


Şayet CHP 16 Nisan’da sandıklar kapanmadan, “mührü olmayan oy pusulası ve zarfları kabul edeceğim” diyen YSK’ye karşı çıkıp, “Böyle bir uygulamayı kabul etmeyiz, bu durum referandumun meşruiyetini yok eder...” diyebilseydi…

Balkon konuşmalarından önce oynanan oyunu anlatıp, aynı YSK Başkanı’nın 2014 yerel seçiminde Güroymak’ta mühürsüz oy pusulası nedeniyle seçimi iptal ettiğini hatırlatsaydı, halkı kendi oylarına sahip çıkmaya çağırabilseydi, korkmadan cesaretle demokrasiye sahip çıkabilseydi, bugünkü tartışmalar olmazdı!..

CHP yönetiminin en büyük hatası 16 Nisan gecesi tüm usulsüzlük ve hileler yapılırken “verilen oylara saygı duyuyoruz” diyerek referandumu meşru hale getirmesidir…

•••

AGİT açıkça raporunda;

“Olağanüstü hal sürecinde kısıtlanan temel özgürlükler, tüm süreç üzerinde olumsuz etki yaptı.”

“Oy verilen yerlerin içinde ve dışında polis mevcudiyeti vardı.”

“Bazı yerlerde polis, oy vermeye gelen seçmenlerin kimlik numaralarını bile kontrol etti.”
“YSK’nın tam da oy verme günü yayınladığı karar, oyların geçerliliğine ilişkin kriteri değiştirdi.”

“Bu durum hem mevcut yasayla çelişti hem de seçimlerin hukukiliği konusundaki önemli bir garantiyi ortadan kaldırdı.”

“Kamu adına yayın yapan kuruluş tercihini iktidar partisi ve Cumhurbaşkanı adına kullandı.”

“Bu konuda YSK’nin yaptırım yetkisi de elinden alındı…” gibi başlıklarla bu referandumun meşruiyetini kabul etmedi.

Böylece “Meydan RTE ve AKP ye kaldı…”

•••

AKP ve devletin görevlilerince yapılan “Manipülasyonların varlığı” tüm dünya tarafından kabul ediliyor!..

Dünya basını uygulananları yazarken, Türkiye’nin geleceğinin kritik olduğunu duyuruyor.

Merkel “Toplumun ne kadar derinden bölündüğünü” söylerken, ABD Dışişleri Sözcüsü “hükümete halkın temel haklarını koruma çağrısı” yapıyor.

Dünya ülkeleri endişe ile çalkalanırken RTE; AGİT’e “Sen kimsin” diyor...

Böylece Anayasa’nın 90. Maddesi’ni yok sayıyor...

Zaten Anayasa’yı tanımadığı için bu konuma gelen ülke, daha baştan, sonu nasıl biteceği bilinmeyen bir konuma geliyor...

•••

Daha işin vahametinin farkına varmayan siyasi partilerden önce önceki gün, “Hayır ve Ötesi” 16 Nisan 2017 Referandumu’yla ilgili bir Ön Rapor çıkardı.
Ön raporda önemli vurgular var!.

Özetle şöyle :

“16 Nisan 2017 Pazar günü yapılan Anayasa Değişikliği Halk oylaması ile ilgili olarak; emaneti sahiplenen gönüllülerimizden gelen ve hâlihazırda toplam kullanılan oyların yaklaşık yüzde 25’ine karşılık gelen tutanak bilgileri Hayır ve Ötesi veri sistemine kaydedilmiş durumdadır.

Veri girişi işlemleri ve seçmen sandığı bazında veri analiz çalışmaları aynı titizlikle devam etmektedir; YSK verileriyle birlikte değerlendirilmek suretiyle aşağıdaki tespitler yapılmıştır.

Tespit 1

YSK verilerine, aşağıda örnekleri de verilen, başta Şanlıurfa’nın Akçakale, Viranşehir, Hilvan ve Muş’un Hasköy, Yozgat’ın Çekerek ilçeleriyle, Sakarya’nın Akyazı ilçesi olmak üzere; 961 adet seçmen sandığında kullanılan oyların tamamı, yani yüzde 100’ü EVET mühürlü olup, HAYIR mühürlü oy adet ve yüzde olarak SIFIR’dır.

1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde, ihmal edilemeyecek derecede muhalefet partisi seçmenine sahip olduğu anlaşılan söz konusu sandıklardaki bu sonuç, hayatın olağan akışına ters olarak değerlendirilmektedir…

Tespit 2

Yapılan incelemelerde, yukarıda söz konusu edilen ve oyların tamamı EVET çıkan 961 sandığın yüzde 30’unda, seçmenlerin tamamının yani yüzde 100’ünün firesiz sandığa gittiği anlaşılmaktadır!..

Tespit 3

Urfa ili Viranşehir İlçesinde kullanılan oylara ilişkin seçmen listelerinde yer alan seçmen imzalarının aynı olduğu; dolayısıyla tek elden çıktığı anlaşılmaktadır.
Bu durum, blok oy kullanıldığı gerçeğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymaktadır.

Tespit 4

7 bin 48 adet seçmen sandığında, kullanılan oyların toplamı 1 milyon 672 bin 249’dur. Bu oyların yüzde 60,7’si ‘EVET’ olarak gerçekleşmiştir.

Tespit 5

1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde, ihmal edilemeyecek derecede muhalefet partisi seçmenine sahip olduğu anlaşılan; ancak 16 Nisan 2016 Halkoylamasında 5 adetten düşük sayıda HAYIR oyunun çıktığı seçmen sandıkları tespit edilmiştir….”.

Salt bu verilerden de anlaşılacağı üzere yapılan usulsüzlük ve sahtekârlık oy pusulalarının mühürlü mü yoksa mühürsüz mü olduğunun çok ötesinde bir vahamete işaret etmektedir.

Tek başına bu tespitler bile Referandum iptaline ilişkin yeterince kanıt oluşturmaktadır.”

•••

Biraz irdelenirse bu referandumun tamamen yok hükmünde olduğu görülür.

Seçmen sayısı, kullanılan oy, aradaki fark ve basılan fazla zarf ve oy pusuları hakkında hesap verilemez durum, TV’lere aktarılan asılsız sonuçlar, açılmayan sandıkların açılmış gibi gösterilmesi ve karartılan YSK ekranı, daha sonra ortaya çıkan oy artışları şaibeden öte alenen hile yapıldığını ve bu kumpasın içine Anadolu Ajansı, bilişim yazımları ve YSK’nin bir kumpasın düştüğü anlaşılır…

Editör: TE Bilişim