Gazete Emek-Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'deki Valiler toplantısında ABD ile yaşanan vize krizine ilişkin çok sert konuştu. 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile olan vize krizine ilişkin, "Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika'nın Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Buna bizim evet dememiz mümkün değil. Dışişleri Bakanıma onu söyledim. Onların aldığı karar, metin neyse kelimesi kelimesine aynını onlara iade edeceksiniz dedim. Aynı şekilde uygulamayı biz de başlatacağız. 2 saat içinde biz de başlattık. Kabile devleti değiliz. Bunu kabul edeceksiniz. Biz size muhtaç değiliz. Paramızla silah istediğimiz zaman kongre diyorsun ama terör örgütüne para dahi olmadan ücretsiz olarak veriyorsun. Niye? Türkiye'yi güneyden kuşatalım diye. Geri planını söylemiyorum arka planı da var ayrı bir konu. 3 bin 500'e ulaşan TIR Kuzey Suriye'ye girmiş vaziyette bu TIR'larla bunlar oraya getirildi. Sayın Başkan'a sordum bundan haberiniz var mı? 'Olur mu öyle şey' dedi. Bunlar bizi herhalde görmez sağır zannediyorlar ama böyle bir Türkiye yok artık'' diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Ülkemizin yükselişini engellemek, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını durdurmak için çok yönlü kirli bir plan uyguluyorlar. Bu planın içinde ekonomik tetikçilik, millet iradesin tank ve topla esir alma var. Mezhep ve etnik temelli kışkırtmalar var. Terör örgütlerine sahip çıkma, teröristleri baş tacı etme var. Figüran olarak FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C, eli kanlı çeteler de var. Medya manipülasyonları, şahsıma, hükümetimize ve devletimize karşı düzenlenen itibar suikatı da var. 

Diplomatik teamüllerin ayaklar altına alınması da var. Amerika ile vize gerginliği bunun ifadesidir. Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika'nın stratejik ortağını bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Biz kabile devleti değiliz. Biz size muhtaç değiliz. Biz sizden paramızla silah istediğimizde 'kongre' diyorsun ama terör örgütüne ücretsiz silah veriyorsun. Niye, "Türkiye'yi güneyden kuşatalım" diye.

Bunlar bizi herhalde görmez, sağır, böyle zannediyorlar. Öyle alışmışlar çünkü ama böyle bir Türkiye yok artık. Uluslararası rekabette de yerini alacak bir Türkiye'yiz. Bunun köşe taşları da sizlersiniz. Sizler dik durusanız bunlar, buralarda en ufak bir cirit atamazlar. Tüm piyonları ile yıllardır besledikleri lejyonerleri ile bunlar üzerimize geliyorlar, gelecekler ama biz sağlam duralım.

Türkiye asırlık bir hesaplaşma ile karşı karşıyadır. Gezi olaylarında duvarlara ne yazdılar, "Zulüm 1453'te başladı" diye yazılması, Kadıköy'de, asla tesadüfi değildir. Zulüm olarak görenler olsa olsa Bizans'ın çocukları olur. Bu milletin evladı olmaz.

Güney sınırımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun amacının DEAŞ'la mücadele olduğunu kim iddia edebilir. Terör koridoru sadece Türkiye'yi kuşatmaya yöneliktir. Rejim, PKK'ya oradan 'yanınızdayız', Barzani'ye 'yanınızdayız' diyor. Barzani ile çatışan PYD şimdi 'beraberiz' diyor.

"SİG SAUER SİLAHLARINI BUNDAN SONRA KULLANMAYACAĞIZ"

Buradan bakanımıza da söylüyorum. Sig Sauer diye silah bundan sonra emniyet teşkilatımızda kullanılmayacak. Kendi silahımızı kullanacağız. Bunlar Türk milletine diz çöktürme planlarıdır.

Bu tarz hezayanlar, bir ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanından çıkıyorsa, artık bu zatı ben yerli ve milli göremeyeceğim gibi, bu ülkenin hassasiyetlerine kulak veren birisi olarak görmem de mümkün değildir. Bu zor günler aynı zamanda eleme, elenme ve ayrışma günleridir.

Vize olayıyla ilgili ülkemizin kaybı "50 milyar lira" diye açıklama yapıyorlar. Neye göre bu hesabı yapıyorlar?

 
Böyle bir yerde kavgaya girdiğiniz zaman atılan yumruk sayısı sayılmaz. Kalkacak bize karşı böyle bir tavrı takınacaklar, ondan sonra da orada şu kadar kayıp, bu kadar kayıp varmış. Öğrenci burada Amerika'ya gidemiyor, gidemeyebilir. Mesele burada vatandır, gerisi teferruattır.

Uluslararası hukukun temelinde egemen devletlerin eşitliği ilkesi vardır. Biz mevcut çarpık sistemi kabul etmedik, etmiyoruz. Bugüne kadar hiçbir ülke ile dostluğumuza halel getirecek bir tutumun içine girmedik, girmiyoruz.

Teröristleri ülkelerinde saklayan, bu ülkelerden başka ülke var mı? Bir taraftan demokrasinin ana vatanı diyeceksin, teröristi saklayacaksın, ondan sonra FETÖ ile irtibatlı olan ülkemizdeki diplomat vasfı olmayan, konsolosluğunda saklanan kişinin kendine göre hakkını arayacaksın. FETÖ ile açık net her şeyi ile ilişkili, bağı irtibatı var. Bunları koruyacaksınız. Böyle bir şey olamaz? Benim bankamın genel müdür muavinini hiçbir şey olmadan tutuklayacak, vatandaşımı yargılayıp itirafçı olarak kullanmak isteyeceksin.

Editör: TE Bilişim