Gazete Emek- Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen yüksekdağ’ın da bulunduğu 108 HDP’li hakkında hazırlanan Kobani iddianamesi dair HDP’li Hasip Kaplan’dan açıklama geldi.

Hasip Kaplan’ın eski PYD lideri Salih Müslim ile görüşmesini iddianamede suç sayılmasına ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sözde Kobani iddianamesinde benim Salih Müslim ile görüştüğüm iddia ediliyor. Süleyman Şah türbesini naklederken ricada bulunan AKP iktidarı şimdi Müslim’i sanık yapıyor. Teşekkür etmesini bilmiyorsanız bari nankörlük etmeyin” dedi.

‘BAHÇELİ VE ERDOĞAN SUÇ İŞLİYOR’

Hasip Kaplan, AİHM kararlarının uygulanmasını düzenleyen Anayasa’nın 90’ıncı maddesi açık olmasına rağmen, Erdoğan ve Bahçeli hem Anayasa’yı hem de AİHS’in 46’ıncı maddesinde yer alan, “sözleşmeci hükümetler hakkında verilen kararların bağlayıcı olduğu” ilkesini ihlal ettiklerini söyledi. Kaplan, “Bunun yakın örnekleri var. En son Azerbaycan ile ilgili çok yakın bir örnek uygulandı. Bunu yerine getirecek olan yargıdır, yürütme değildir, hükümet değildir. Ama konuşan hükümet, çünkü yargıya talimat veriyor, çünkü yargı onun emrinde” diye konuştu.

‘HÜRRİYETİ TAHDİT SUÇU İŞLENİYOR’

Kaplan, iktidarın Demirtaş kararını uygulanmaması durumunda ise hesabını Avrupa Bakanlar Komitesi’nde vereceğini ifade etti. 

AİHM’in kararı ardından Demirtaş’ın serbest bırakılmadığı her anın “işkence ve hürriyeti tahdit suçu” olduğunu kaydeden Kaplan, “Bu hem ulusal yaptırımları hem de uluslararası yaptırımları olan bir suç. Bu tür uygulamalar diktatörlüklerde görülen bir uygulamadır. Bahçeli ile Erdoğan’ın sözlerinin hiçbir anlamı yok. Hukuk dışı bir söylemle kendi kamuoylarına, kendi yandaşlarına bir propaganda yapıyorlar. Haksızlığa, adaletsizliğe iktidarın derhal son vermesi gerekir” dedi.

‘TÜM HDP’Lİ SİYASETÇİLER BAŞVURU YAPMALI’

MA’dan Berivan Altan’ın haberine göre, Türkiye’nin bir önceki kararda yapıldığı gibi, bu kez hile yollarına başvuramayacağını da söyleyen Kaplan, şunları ekledi: 

“Çünkü AİHM’in kararında önemli noktalardan biri de, özellikle 1990’lı yıllarda iç hukuk yolu tüketilmeden başvuruların kabul edildiği bir içtihat süreci yaşanmıştı ve kararda ‘şu an Türkiye’de iç hukuk etkili değildir’ denildi. Bu çok önemli. Diğer seçilmişlerin, ceza alanların avukatların hepsi kendi müvekkilleri hakkında AİHM kararı esasıyla başvuruda bulunmalı. 16 binin üzerinde HDP üye ve yöneticisi gözaltından geçirildi. Bunların hepsi Büyük Daire kararına bakılarak, davası bitenler yeniden yargılama talebinde bulunmalı, davası devam edenlerin beraatları istenmeli, ceza infazı sürdürülenlerde yeniden yargılama talep edilerek, tahliyesi talep edilmelidir” 

İktidarın bugün reform söylemleriyle yönünü Avrupa’ya dönmek istediğini ifade eden Kaplan, “71 yıldır Avrupa’nın kurucu üyesi olmasına rağmen Kopenhag kriterleri yerine Ankara’da Saray kriterlerini son senelerde uygulamaya başladı. AKP-MHP iktidarına karşı AB, ABD’de dış baskıların artacağını gösterir. Nereye giderseler gitsinler bu karar önlerine çıkacak. Niye yerine getirmiyorsunuz? diye soracaklardır. En önemlisi de Mart 2021’de AB Liderler Zirvesi var. Oradan çıkacak yaptırım kararlarının nedenlerinden birisi de AİHM Demirtaş kararı olacaktır” dedi.

Kaynak: Dokuz8HABER 

Editör: TE Bilişim