Gazete Emek- HDP Milletvekilleri, YSK'nin KHK ile ihraç edilen belediye başkanlarının mazbatalarını AKP'li adaylara verme kararı üzerine YSK önünde açıklama yaptı. Milletvekilleri adına konuşan Mardin Milletvekili Mithat Sancar, şu ifadeleri kullandı: 

YSK’nin tarafsız bir organ olarak seçim güvenliğini sağlama işlevini büyük ölçüde yitirdiğini artık hepimiz görüyoruz. Son karar da bunun bir örneğidir, başka örnekler de var; onlarla ilgili değerlendirmemizi de sizlerle paylaşacağız. 

YSK'nin kararı akla, hukuka, ahlaka, vicdana sığmaz

En son karar KHK'lerle ihraç edilmiş adayların seçildikten sonra mazbatalarının verilmemesi, yani tutanak iptali yoluna gidilmesidir. Bu gerçekten hiçbir yerde akla, hukuka ve ahlaka sığdırılabilecek bir şey değildir. Anayasa'nın bu konudaki kuralları bellidir. Anayasa'nın 67’nci ve 76’ncı maddelerinde düzenlemeler açıkça yer almıştır. Kimlerin aday olabileceğine, kimlerin hangi gerekçelerle kabul edilmeyeceğine dair açık hükümlerdir. Bunun dışında 2972 sayılı kanunda da buna ilişkin hükümleri görebiliyoruz. 

YSK genelgeleri ortada

Ayrıca YSK de seçim süreci boyunca buna ilişkin genelge yayımlamamıştır. Adaylık geçerlilik koşullarıyla ilgili ayrıntılı koşulları içeren genelgeleri vardır. Bunların bir tanesi 28 Aralık 2018 tarihli, diğeri de 15 Ocak 2019 tarihli genelgeler. Elimizde bu genelgeler var. Her şey ayrıntılı olarak yazılmış. Kimler hangi nedenle aday olamaz konusu bizzat YSK’den her türlü ihtimal gözetilerek değerlendirilmiş ve genelgeye konu yapılmıştır. Bu genelgeler hazırlanırken ayrıca Adalet Bakanlığı’ndan da görüş istenmiştir. O süreç boyunca KHK'lerle ihraç edilmiş kişilere dair tek bir tartışma olmamıştır. Bu konu gündeme gelmemiştir. Esasen milletvekili seçimi sonrasında da bu konu tartışılmış ve YSK, KHK ile ihraç edilmenin milletvekili seçilmeye engel olmayacağını belirtmiştir.

Türkiye’de seçimlere güveni tahrip etmek çok ağır bir sorumluluk doğurur

Anayasa bu kadar açıkken, seçimlerin temel kanunları bu kadar netken, YSK içtihatları bu kadar sarih iken; seçimden sonra hangi sebeple ve hangi saikle kural değiştirilmiştir. YSK yetkisini aşmıştır, YSK’nin varoluş sebebi seçimlere güveni ve seçim güvenliğini sağlamaktır. YSK varoluş sebeplerinin tartışılmasına sebep olacak bir durum yaratmıştır. Bu kararlar ve bundan sonra alınacak olan kararlar seçime olan güveni iyice zedelemektedir. Seçim güvenliği bizzat bununla yetkili kurum eliyle ortadan kaldırılmaktadır. Türkiye’de seçimlere güveni bu şekilde tahrip etmek çok ağır bir sorumluluk doğurur. 

Seçim güvenliği aynı zamanda bir toplumsal barış meselesidir

Çünkü bunun sonucu sadece seçim güvenliği ile sınırlı kalmaz; Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti çerçevesinde toplumsal barışını sağlama ihtiyaçlarını da ciddi anlamda zedeler. Tekrar söylüyoruz, seçim güvenliği aynı zamanda bir toplumsal barış meselesidir. Seçime güven aynı zamanda birbirimize güven meselesidir. Eğer bunları ortadan kaldırırsanız o zaman toplumsal barışa da ciddi bir zarar verirsiniz.

YSK üyeleri hangi gerekçe ile aradan 24 saat geçmeden kararlarını değiştirmişlerdir

Şimdiye kadar 5 ilçede adayları KHK ile ihraç edildiği gerekçesiyle tutanak iptali yoluna gidilmiştir. Bu ilçelerde partimiz açık farkla seçimleri kazanmıştır. Sonrasında bir karar daha almış YSK, bu ilçelerde ikinci en yüksek oy alan kişiye mazbatayı vermiştir. Her iki karar da çok vahimdir. Seçmen iradesine darbedir, bizatihi Türkiye’de demokrasinin geleceğine darbedir. Şimdi aldığımız duyumların bir kısmını sizlerle paylaşmak isteriz. Ayın 9’unda verilmiş olan tutanak iptali yani adaylara mazbata iptali kararı açık ara alınmış. Ancak seçimin yenilenmesi seçeneği mi yoksa en çok oyu alan ikinci adaya mazbata verilmesi kararı çıkacağı çok tartışılmış ve ilk oylamada eşit sayılar çıkmış. 10 üye katılmış oylamaya 10 üyeden 5’i seçimlerin yenilenmesi diğer 5’i en çok oy olan ikinci adaya mazbata verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Sonraki gün yapılan oylamada bu oranlar birden değişmiştir. Seçimlerin yenilenmesi gerektiğini düşünenlerin sayısı azalmış. Son karar 7’ye 4 çoğunlukla çıkmış. Bir gece önce seçimlerin yenilenmesini isteyen YSK üyeleri hangi gerekçe ile aradan 24 saat geçmeden kararlarını değiştirmişlerdir. Bu soruların cevabını bekliyoruz. Biz bunun takipçisi olacağız. 

HSK'ye şikayette bulunacağız

Olağanüstü itiraz yoluna başvuracağız. YSK, KHK’li adayların yeterlilik şartlarını inceleme sürecinde görevini yerine getirmemiştir. Görevini yerine getirmeme eğer bir kusurdan kaynaklanıyorsa bunun ortaya çıkarılması gerekiyor. YSK üyelerinin ihmali mi yoksa kastı mı var meselesini araştırmak, YSK üyeleri hakim olduğu için HSK’nin netleştirmesi gerekiyor. YSK üyeleri ile ilgili HSK'ye şikayette bulunacağız. Nereden kaynaklanıyor bu kadar açık bir hukuka aykırılık, Anayasaya kanunlara ve kendi içtihadına aykırılık hangi sebeplerden kaynaklanıyor? Kasıt mı var ihmal mi var? Bunu sadece basit bir hukuksal yorum farklılığı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Evet hukuki yorumlamada farklı durumlar ortaya çıkabilir. Ama burada farklı yoruma imkan veren bir durum söz konusu değildir. 

YSK burada kendisini Meclis'in yerine koymuştur

Bunun dışında şu anda 26 yerde seçilmiş adaylarımıza mazbataları verilmemektedir. En başta Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk’ün mazbatası bekletilmektedir. Yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlarımızın mazbataları verilmemiştir. Bunun yanında 24 yerde daha mazbatalar bekletiliyor. YSK burada kendisini Meclis'in yerine koymuştur, kendini Anayasa koyucunun yerine yerleştirmiştir. Görevini kötüye kullanmıştır, işlevini aşmıştır, seçim güvenliğine ve geleceğe güvene ağır darbe indirmiştir. Sonuna kadar takipçisi olacağız.

YSK yurttaşların geleceğe, demokratik seçimlere inancını ortadan kaldırma hakkına sahip değil

İstanbul seçimleri de malumunuz aynı şekilde devam ediyor. İstanbul’da da bütün bu karmaşanın kaynağı YSK’nin bu hukuk dışı tutumudur. Bir an önce bu yanlışlıkların bu hukuka aykırılıkların düzeltilmesi gerekir. YSK Türkiye yurttaşlarının geleceğe, demokratik seçimlere inancını ortadan kaldırma gibi bir hakka sahip değildir. Bu ağır bir vebaldir. İktidar blokunun bu yönde çıkarları olabilir ama YSK iktidar blokunun bu çıkarlarının aracı olamaz. Onun sorumluluğu bütün yurttaşlaradır. Türkiye toplumunun tamamınadır. 

Soru: Şu an kaç belediye KHK nedeniyle mazbata almadı?

Şu an karara bağlanan 5 yer var. Van’da 3 ilçe Edremit, Tuşba, Çaldıran, Erzurum Tekman, Kars Digor’da Dağpınar beldesi. 

Soru: Önceden KHK'li olduğunu bildiğiniz adayınız var mıydı? 

KHK’li olup da başvuru yapan birine biz herhangi bir şekilde başvuru yapmayın demeyiz

Bizim olağanüstü hukuk ve olağanüstü yönetimin otoriter ve faşizan zihniyetini kendi kararlarımıza yansıtıp ona biat etmemizi kimse bekleyemez. Çünkü KHK ile ihraç edilme seçilme yeterliliğine bir engel değildir. Son derece net bir durumdur bu. 

Olağanüstü itirazla seçimin iptalini isteyeceğiz

Olağanüstü itirazımızı yapacağız, YSK’nin bu itirazları değerlendirip seçimleri iptal etmesini bir parça sineye çekebiliriz. Esasen bu karar başlı başına bir ayıptır, hukuka ve Anayasa'ya aykırılıktır. Aynı zamanda bir demokrasi ayıbıdır. Bu karar verilmeseydi elbette çok daha iyi olurdu ama hiç değilse zararı aza indirme imkanı var. Seçimlerin iptali talebiyle olağanüstü itiraz yoluna başvuracağız seçimlerin bu belediyelerde iptalini isteyeceğiz. 

Soru: Muhtar kararı örnek gösteriliyor ama muhtarlar parti adayı değiller. Burada ise HDP adayları kazanmış durumda. Örneğin şu denilemez miydi? HDP seçilen belediye meclis üyesinden biri geçsin ya da belediye meclis üyeleri seçim yapsın? 

3 seçenek vardı önlerinde YSK üyelerinin. Birincisi şimdi aldıkları karardır. Yani ikinci en çok oyu alana mazbata verilmesi. İkincisi ve daha makul olanı buralarda seçimlerin yenilenmesiydi. Üçüncüsü ve en az bu kadar makul olanı yeni belediye başkanı seçimini belediye meclis üyelerine bırakmaktı. Bunların hiçbirini yapmadılar çok zorlama bir yorumla asla Anayasanın kurullarına ve dahi ruhuna uymayacak bir tercih yaptılar. 

Editör: TE Bilişim