Gazete Emek-Kaya, esir olan IŞİD'lilerin Türkiye'nin kendilerini kurtaracağına inandığına dikkat çekerek "Bu pimi çekilmiş bomba patlarsa sadece Rojava için patlamaz. Uluslararası aktörler bunu önüne koyup hesap etmeliler" diye konuştu.

Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (NRLS) 6-8 Temmuz tarihleri arasında Qamışlo kentinde düzenlediği ve birçok ülkeden aydın, akademisyen ile siyasetçinin katıldığı forumda bir sunum yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, burada edindiği izlenimleri ve yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'ndan Ferhat Çelik'e değerlendirdi.
 
‘TOPLUMSAL ETKİLERİ UZUN SÜREBİLİR’
 
Forumun 200’e yakın davetlinin katılımıyla üç gün boyunca sürdüğünü hatırlatan Kaya, Türkiye’den giderken öylesi büyük çapta bir konferans beklemediğini söyledi. Foruma kendi alanlarında uzman olan çok sayıda gazeteci, siyasetçi, hukukçu, politikacının katıldığını belirten Kaya, forumun son derece önemli ve verimli geçtiğini söyledi. Savaş süreci boyunca bölgede ciddi anlamda bir direnişin gerçekleştiğini ifade eden Kaya, “Bu büyük direnişle IŞİD zihniyeti yapılanması yok edildi. Fakat maalesef ki diğer savaşlarda da olduğu gibi belki resmi anlamda savaş bitmiş ama bunun toplumsal izleri onlarca yıl sürebiliyor. Savaşın kadın ve çocuklar üzerinde bıraktığı o derin izleri ve toplumsal etkileri çok uzun sürebilir” diye belirtti.  
 
‘KONFERANSIN ROJAVA’DA OLMASI ÇOK ÖNEMLİYDİ’
 
Rovaja’da on binlerce IŞİD'linin tutuklu olduğuna dikkati çeken Kaya, “Rojava yeni ağır bir savaştan çıkmış ve yeni yeni kendi toplumsal düzenini inşa etmeye çalışıyor. Ağır bir savaştan çıkıp büyük bir acı ve halkın ödediği bedellerle küllerinden yeniden var olmaya çalışan bir toplum on binlerce IŞİD’linin de maddi ve manevi sorumluluğu ellerinde bulunması ağır bir yüktür. Burada uluslararası yargılama mekanizması oluşturulana kadar maddi ve manevi olarak taşın altına ellerini sokması gerekiyor. Çünkü Rojava'nın yükünü aşan büyük bir yük, büyük bir bedel var ortada” dedi.
 
Uluslararası konferansın Rojava’da olmasının bu açıdan önemli olduğunu dile getiren Kaya, “Böylesine bir organizasyon farklı bir şehirde, farklı bir bölgede ya da Avrupa'da da yapılabilirdi. Ama Rojava'da olması ve yüzlerce insanın bölgeye gelip birebir bu gerçeklikle karşılaşması, olaylara ve savaşın sonuçlarına şahit olması bire bir bunlarla yüzleşmesi bu anlamda çok daha önemliydi ve gerçekten çok çarpıcıydı” diye konuştu. 
 
‘EN ÖNEMLİ KONU İŞİN HUKUK BOYUTUYDU’
 
Forum boyunca birçok konu üzerinde tartışma ve analizlerin yapıldığını sözlerine ekleyen Kaya, şöyle devam etti: “İşin hukuk boyutu en önemli gündemlerden bir tanesiydi. Orada binlerce IŞİD’li esir var. Ve bu insanlar gerçekten çok ağır insanlık suçu işleyen esirler. Şuan Rojava’da da uluslararası anlamda meşruiyeti tanınmayan bir yönetim var. Uluslararası hukukçular gündeme bu boyutlarıyla çok ciddi tartışmalar getirdiler. Bu IŞİD’lilerin muhakkak ki yargılanması ve cezaya çarpıtılmaları gerektiği fikri çıktı. Buna ilişkin birkaç görüş belirtildi. Kimisi ‘uluslararası hukuka göre yargılanıp Avrupalılar ülkelerine teslim edilmeli’ dedi. Kimisi ‘Suriye Anayasası’na göre yargılansın ve cezaya çarptırılsın’ diye görüş belirtti. Ama hangi boyutuyla olursa olsun ki bunlar yargılanmalıdır. Bu anlamda bu süreci konferanstan sonra dünyanın her tarafından konferansa gelen davetliler acilen bir dünya gündemi bir kamuoyu gündemi oluşturarak bir an önce bu sürecin birinci acil adımların atılması ve sonuca bağlanması gerekiyor.”
 
‘EGEMEN DİN ANLAYIŞI SALTANATÇI BİR ANLAYIŞTIR’
 
Forumda yaptığı sunuma ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kaya, “Birlileri nasıl oluyor da din adına kafa kesiyor, kan döküyor, kadınlara tecavüz ediyor, insanları köleleştirebiliyor?” diye sordu. “Benim okuduğum Kur’an, Peygamber geldiğinde başlattığı hareket bugün muhalefet ettiğimiz ne varsa Mekke toplumsal düzeninde buna savaş açtı” diyen Kaya, şunları ifade etti: “Bugün tüm İslam dünyasında egemen olan din anlayışı Emevici, saltanatçı, erkekçi bir din anlayışıdır. İnsanlar Kur'an'ın barışçı, sevgi perspektifli inancına değil Emevici, saraycı, eril bir dinciliğe iman etmişlerdir. Kur'an'dan başka Muhammed'den sonra rivayet edilen bir din havuzu var. Bugüne geldiğimizde IŞİD ve benzeri versiyonları yüzyıllardır bu emevi, yezitçi anlayışın yapılanmış halleridir. Sonuçtur bunlar. Peygamberden sonra oluşturulan bu zihniyet havuzdan hala din öğretilmeye devam ettiği sürece IŞİD zihniyeti var olmaya devem edecektir. Konferansta da yaptığım konuşmada demokratik bir dinin nasıl olması gerektiği çerçevesini anlatmaya çalıştım.” 
 
‘ULUSLARARASI HUKUK MEKANİZMALARI İŞLETİLMELİ’
 
Forumun sonuç bildirgesine de değinen Kaya, açıklanan her maddenin çok önemli olduğunu söyledi. Bildirgede barışın gerçekleşmesi ve uluslararası kamuoyundan bu mesuliyeti hissederek olaya karışması noktasında çok önemli tespitlerin olduğunu aktaran Kaya, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Bildirgede özellikle Rojava’da oluşturulan demokratik sistemin devam etmesi, korunması gerektiği belirtiliyor. Yine uluslararası mahkemelerin oluşturulması ve binlerce esir meselesinin bir an önce sonuçlanması gerektiği dile getiriliyor. Kadınlara, çocuklara yönelik maddeler var. Rojava’da korkunç bir kadın, çocuk gerçekliği söz konusu. Orada IŞİD zihniyetinden geçirilen çocukların rehabilite edilmesi ve kurtarılması gerekiyor. Bütün bunlarla beraber benim Rojava’da gördüğün en büyük tehlike şudur: Bölgesel denklem en ufak sıcak bir temas ile değişmeye hazır bir vaziyette. Ciddi anlamda bölgesel bir risk söz konusu. Tüm küresel denklem sanki bu bölgeye endekslenmiş vaziyette. Türkiye’nin herhangi bir sınır ötesi hareketliliği ile esir olan binlerce IŞİD’li tekrar aktifleşebilir. En ufak sıcak bir temasla bölge tekrar kanlı bir hal alabilir. Bu anlamda çok dikkatli davranılması gerekiyor. Bunun için uluslararası hukukun ve mekanizmanın bir an önce işletilmesi gerekiyor.”
 
‘IŞİD’LİLERİN UMUDU TÜRKİYE’
 
Esir olan IŞİD'lilerin sorunu Rojava’nın sorunu olmaktan çıktığını vurgulayan Kaya, bunun küresel bir soruna dönüştüğünü hatırlattı. Onun için küresel aktörlerin bir an önce bu duruma el atması çağrısında bulunan Kaya, şunları söyledi: “Bölgedeki sıcak temas ve hareketlilik daha titizlikle takip edilmesi gerekiyor. Bu çok vahim bir durum. Türkiye’den Rojava’ya gerçekleşecek bir sınır ötesi harekat IŞİD’lilerin beklediği bir şey. Esir olan IŞİD’lilerin umudu, Türkiye’nin kendilerini kurtaracağına dair olan umuttur. Bu Rojava, dünya için gerçekten büyük bir tehlike olarak önümüzde duruyor. Bu pimi çekilmiş bomba patlarsa sadece Rojava için patlamaz. Uluslararası aktörler bunu önüne koyup hesap etmeliler.” 

Editör: TE Bilişim