Gazete Emek-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin meclis grubu toplantısında gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu konuşmasında Kadir Mısıroğlu’nu ziyarete eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı vatan haini sözleriyle eleştirdi ve istifasını istedi. 

Kemal Kılıçdaroğlu, AİHM'in Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara ise hiç değinmedi. Kılıçdaroğlu'nun birçok konuyu gündemine alıp Demirtaş kararına ilişkin hiç yorum yapmaması ise eleştirilere sebep oldu. 

Kılıçdaroğlu, Anadolu Kültür AŞ.'ye yönelik operasyonlara "Ülkenin en saygın bilim insanlarını iddianamesiz, delilsiz gözaltına aldılar" sözleriyle tepki gösterdi.

DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ

Partisinin grup toplantısında 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'ne değinen Kemal Kılıçdaroğlu, "Çocuklarımıza 23 Nisan'ı armağan ettik ama çocuklarımızın geleceği için çok endişeliyiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, çocuk hamileliğindeki artışa, cezaevlerindeki çocuklara ve çalışan çocuklara dair rakamlar sundu; 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak hamile kalan çocuk sayısının 15 bin 937 olduğunu aktardı.

Kılıçdaoğlu, "Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü ama Yemen'de 5,5 milyon çocuk savaşın ortasında ve İslam dünyası ses etmiyor" diyerek tepki gösterdi. 

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NIN MISIROĞLU'YU ZİYARETİ

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, Kadir Mısıroğlu'yu ziyaretini eleştiren Kılıçdaroğlu "Bugün DİB ilk iki maddeyi yerine getirmiyor, yani siyasete alet oluyor, gidip vatan hainini yatağında ziyaret ediyor. Kadir Mısıroğlu 'ABD ne alacaksa alsın, hilafeti versin' diyor. Bu vatan haini değil de nedir?" dedi. 

Kılıçdaroğlu, "Eğer sen edep sahibiysen; vatanına, bayrağına saygılı isen istifa edeceksin" diyerek Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a istifa çağrısı yaptı. 

ANADOLU KÜLTÜR OPERASYONU

Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ve Prof. Dr. Betül Tanbay'ın da gözaltına alındığı Anadolu Kültür AŞ.'ye yönelik operasyonları "Eğer adaleti dağıtanlar adaletsizlik yaparlarsa adalet çürümüş olur. Toplumu içten içe çürütür. Bunların hiçbirisinin kaçacak yeri yok, suç işlemediler ki kaçsınlar. Evlerini sabahın köründe basıp, bu kişileri alıp götürmek ne demektir? Sonra da diyecekler ki 'Bizim ülkemizde demokrasi var.' Osman Kavala 13 aydır tutuklu, tek kişilik hücrede. İddianame yok, suç yok, evleri basıyorlar ki belki delil buluruz diye. Gezi'den intikam almaya çalışıyorlar. Gezi olayları bu ülkenin demokrasi ve özgürlük sesidir. Gezide bu ülkenin gençleri bir diktatöre diz çöktürdü. Hangi suçu arıyorsunuz siz?" sözleriyle değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından diğer başlıklar:

 (AKP'nin tarım politikası) "Zamlar arka arkaya geliyor, çiftçi daha henüz tam farkına varamadı. Şeker fabrikalarını özelleştirmeyin dedik, burada binlerce işçi çalışıyor dedik. İşçi çıkarmayacağız dediler, Erzurum'da çıkardılar ilk. Bursa'da, Çorum'da şeker pancarı toplanamıyor. Çiftçi mağdur olduk diyor, neden karşı çıkmadın özelleştirmeye? Senin hakkını sonuna kadar biz savunacağız. Eti biraz daha az yersek sorun çözülür diyor Tarım bakanı. Bu sözün üstüne ne diyelim biz? Saraydan beslenenler milletin hangi tabloyla karşı karşıya olduğunu bilmiyorlar. Sanki millet 24 saat et tüketiyor. Millet gramla et alıyor, o da bulabilirse. Özelleştirme bu memlekete hiçbir yarar getirmedi."

(İDO'nun özelleştirilmesi) "Özelleştirme bu memlekete hiçbir yarar getirmedi. İDO'nun tablosuna bakınız. İstanbul'la övünüyorlar, İDO 2011 yılında özelleştirildi. Gerekçesi şuydu: Bu parayla Sarıyer'e, Beykoz'a metro yapılacak dediler. Yapıldı mı? Hayır. İstanbullu şunu sormalı: Bu para nereye gitti?25 yıldır istanbul'u yönetiyorlar, 20 yıldır İstanbul'un hangi sorununu çözdüler? Her sorunu büyüttüler. İDO'da yüzlerce işçi kapının önüne konacak. AKP demek enflasyon demektir, işsizlik demektir, hayat pahalılığı demektir."

Kaynak: Evrensel

Editör: TE Bilişim