Gazete Emek- İnce'nin 2018'den beri haksızlığa uğradığını belirten Bahçeli, "CHP'de Atatürk'ün ahı tutmuş, geçmişe özlem yeşermiştir ve yükselmiştir. İnce, Atatürk'ü hareketin mihveri yapacaktır" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şunlar:

"Teröre karşı yürütülen sınır ötesi ve sınır içi operasyonlar akılla, azimle ve iradeyle icra edilmektedir. Nitekim dünden çok daha güçlü bir seviyede olduğumuzu söylemek isterim. Irak’ta, Suriye’de terör örgütü perişan vaziyettedir. Özellikle Irak hükümetinin terör örgütüyle arasına kalın duvarlar inşa etmesi, Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerine saygı ve riayet göstermesi şarttır.

"HEPSİ TEKER TEKER İMHA EDİLMELİ"

Irak’ın Kuzeyinde yuvalanan PKK’nın bulunduğu yerlerden sökülüp atılması iki ülke arasındaki işbirliği ve komşuluk hukukunun istikrarı bakımından zorunluluktur. Sözde lider kadrosu nokta operasyonlarla etkisizleştirilmektedir. Türk devletinin nefesi saldırı ve suikast emri veren canilerin ensesindedir. Bunlar teker teker imha edilmektedir.

Bölge insanının bölücü örgüte desteği de söz konusu değildir. PKK’nın önünde iki seçenek kalmıştır. Birincisi teröristler silahlarıyla birlikte Türk devletine teslim olmalıdır. İkincisi de Türk adaleti karşısında cinayetlerin ve hıyanetlerin hesabını sonuna kadar vermelidir. Vatan topraklarında veya mücavir alanlarda eşkıyanın fermanı değil Türk devletinin kudret ve güvenlik angajmanları geçerli olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi son terörist teslim alınıp son silah kırılıp atılasıya kadar mücadelenin devamından yanadır ve devlete, hükümete tam destektir."

"İNCE, HAKSIZLIĞA UĞRADI"

İnce'nin 2018'de CHP tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğini hatırlatan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi:

"Sayın Muharrem İnce 2018 yılından beri kendisine yöneltilen eleştiri ve suçlamalara maruz kaldı. Gördüğümüz kadarıyla haksızlıklara ve ayrımcılığa uğradı. Parti kurur mu kurmaz mı bilemiyorum, ama bildiğim ve tespit ettiğim husus şudur: 4 Eylül’de, Sivas Kongresi’nin ruhuyla atacağı adımla CHP içinde Atatürk'e dönüş hareketini başlatacaktır. Değerlendirmem budur. Yani kaynağından ve kökünden kopan CHP’yi özüne döndürmek maksadıyla çaba sarf edecektir.

Anlaşılan odur ki, bin günde memleket parolasıyla Atatürk’ü ve kurucu değerleri hareketinin mihveri yapacağı anlaşılmaktadır. CHP’nin içişlerine bizim karışmamız elbette doğru olmayacaktır. Ama gördüğümüz gerçekler de bunlardır. CHP’de Atatürk’ün ahı tutmuş, geçmişe özlem yeşermiş ve yükselmiştir. Artık taşeron ve teslimiyetçi bir zihniyetin geldiğimiz bu aşamada işi oldukça zordur."

Editör: TE Bilişim