Gazete Emek- Gazeteci - yazar Murat Yetkin, HDP’nin önceki dönem eş Genel Başkanı Selahattin ve iş insanı Osman Kavala’nın tutuklu yargılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yetkin,"Bu tablo değişmedikçe de Demirtaş ve Kavala, hapiste kalmaya devam edebilir, tablo değişirse de ileride pek ala Meclis’e girebilirler" yorumunu yaptı.

Yetkin yazısında, "Demirtaş’ı 4 Kasım 2016 ve Kavala’yı 1 Kasım 2017’den bu yana hapiste tutan şey sadece hukuk değildir, hatta yasalar dahi değildir. Olsaydı, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanırdı, alt mahkemeler tarafından iktidarın siyasi tercihleri doğrultusunda bozulmazdı." düşüncesini dile getirdi.

Yetkin şu ifadeleri kullandı:

"Ergenekon davalarında Fethullahçılar nasıl İlker Başbuğ, Kemal Gürüz, Yalçın Küçük gibi birbiriyle alakasız isimleri aynı örgütün üyesi oldukları iddiasıyla hapsedip yargıladılarsa, Erdoğan ve AK Parti algısında Fethullah Gülen, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala aynı parantezde yer alıyor."

“SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ” ÇIKIŞI

Demirtaş 17 Mart 2015 günü HDP eş başkanı sıfatıyla TBMM Grup Konuşmasında Erdoğan’a “Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışını yapmasaydı, tarih nasıl akardı? 7 Haziran seçimlerinde AK Parti yine Meclis çoğunluğunu kaybeder, HDP yine Meclis’e girer, MHP’nin muhtemelen yine önüne geçerdi. Ama hem başkanlık hem Kürt meselesini aynı hamlede çözme niyetindeki Erdoğan, o zaman muhalifi Bahçeli istedi diye 1 Kasım’da yine seçime gider miydi? Nitekim 7 Haziran’ın hemen ardından CHP lideri Baykal ona el uzatmış, iş birliği önermişti. Bir ara yol bulunabilirdi.

Ama tarihe böyle bakılmıyor. Netice olarak Demirtaş, Öcalan’ın iki yıl önce “Tayyip Bey’in Başkanlığını destekleriz” teminatına rağmen “yaptırmayacağız” demişti.

Aradan çok şey geçmişti gerçi. Suriye’de iç savaş kızışmış, 2013 başında IŞİD diye bir örgüt çıkmıştı örneğin. 2014’te Erdoğan’ın IŞİD ile mücadeleye PKK’yı da katma şartı üzerine bir hata da ABD Başkanı Obama yapıp IŞİD’e karşı mücadelede PKK’nın Suriye kolu PYD ve onun silahlı kolu YPG’yi seçti. 6-8 Ekim’de Kobani meselesiyle patlayan olaylarda kan döküldü; olaylar Öcalan’ın (MİT ve Önder kanalıyla) Kandil’e ulaştırılan mektubuyla son buldu. Ama PKK artık arkasında ABD desteğini bulduğu için, hükümetle 2013’te anlaştığı yol haritasını yeniden müzakere etmek istiyordu; bu hesapta yoktu. Aslında 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe’de Hükümet ve HDP yetkilileri bir araya gelip kendi bildirilerini okuduğunda pamuk ipliğiyle tutulur noktaya gelmişti. İki hafta kadar sonra Demirtaş’ın -21 Mart Nevruz’da Öcalan’dan beklenen silah bırakma açıklamasından dört gün önce- 17 Mart’ta Erdoğan’ın başkanlık sistemi hedefine karşı yaptığı açıklama bütün denklemi değiştirdi. Öcalan silah bırakma çağrısı yapmadı. 7 Haziran seçimlerine bu atmosferde gelinmişti.

Erdoğan, kafasında 2013’te Kavala’nın Öcalan’a selam gönderirken Erdoğan’la başkanlık pazarlığı yapmamasını istemesiyle, Demirtaş’ın “Başkan yaptırmayacağız” çıkışını birleştirdi.

Editör: TE Bilişim