Gazete Emek- YSK da kendini geliştirmiş. Türkiye demokrasisinin kara sayfasını yazdılar. YSK almış olduğu kararlarla o utanç sayfasına adını yazdırdı. Hala seçim sonuçlarına karar vermediler. İstanbul kararını verdi. İstanbul'da AKP-MHP bloğu kaybetti. Hala şaibe arıyorlar. Şaibe arıyorlarsa 24 Haziran'a bakın.

Seçimleri kazanmasına rağmen KHK ile ihraç edilmiş arkadaşlarımızın mazbataları verilmedi. YSK bir tuzak kurmuş. Bunu asla kabul etmiyoruz. Asla o halkın belediye başkanları olamayacaklar. Bu kayyımcı akıl bu ülkeyi tektipleştirme derdinde. O yüzden anneler faşizmi reddediyorlar. Yarın 1 Mayıs alanlarında bir kez daha haykıracağız: Kayyımları kabul etmiyoruz.

31 Mart seçimlerinden ders çıkarmaları gerekiyor. Bunlar 31 Mart seçimlerinin acısını çıkarmanın peşinde. İktidar bütün bu yaptıklarıyla kaybetti. Geride enkaz bıraktılar. Bu enkazı toplumcu belediyecilikle ortadan kaldıracağız.

Kampanya boyunca kullandıkları nefret söylemi vardı. Sürekli olarak saldırdı, hakaret etti. "Defolun gidin" dedi Kürtlere... HDP'lilere "terörist" dedi. Biz de dedik ki "HDP halktır" ve halk buradadır. Van'a gittik, halı yok. Halıyı da götürmüşler. O halıyı getirin. Kayyımlar yüz kızartıcı bütün suçları işlemişler. Bunlar bütün memleketi yapmışlar. Özel bir kayyım hapisanesi yapsınlar, çünkü bunlar mutlaka yargılanacaklar.

Erdoğan, "Türkiye İttifakı"ndan bahsediyor. Türkiye'ye yeni bir ittifak öneriyor. Malzeme bozuk olunca ambalajı değiştirirler. Cumhur İttifakı baktılar olmuyor, şimdi bunun ambalajını değiştiriyorlar "Türkiye İttifakı" olarak sunma peşindeler. Halk artık bu malzemeyi gördü. Bu yolsuzluktur, bu savaş politikalarıdır. Türkiye halkları yolsuzluğa dur demek istiyor, "savaşa hayır" diyor.

Çıkıp 4 - 4.5 yıl sonra seçim olacağını söylüyorlar. Bu adalet mücadelesine bağlı. 1 yıl sonra da olur 4 yıl sonra da olur. Bu süreci nasıl kat edeceğiz? Türkiye 4 yıl daha tecrit koşullarıyla yaşayamaz. OHAL'ci koşullarla yaşayamaz.

Arkadaşlarımız suçlu olduğu için değil, suç yaratıldığı için içerdeler.

Yandaş medyanın yarattığı tahribat çok büyüktür. Basın özgürlüğüne ihtiyacımız var. Gazetecileri özgür bırakın. Gazetecilerin yeri cezaevi değil, sokaktır.

Eşit yurttaşlık temelinde herkesi var eden bir Anayasa yapılmalıdır. Kadınlara, emekçilere rağmen Anayasa yapmamalıdır. Onlarla beraber yapmalıdır. O Anayasa'da herkes kendini bulmalıdır.

Son altı çeyreğe baktığımızda önümüzdeki dönemin nasıl geçeceğini tahmin edebiliyorsunuz. Resmi rakamların bile saklayamayacağı bir manzara var önümüzde. Asgari ücret alım gücünü kaybetti. Hazine bakanı vergiyi tabana yayacağız diyor. Vergiyi tabana yaymaktan anladıkları emekçilere yeni vergi salmak. Eğer siz vergi almak istiyorsanız, yandaş müteahitlerinize bakın. Siz onlara vergi affı, esnafa çiftçiye vergi zammı... Buna dur demek lazım.

Damatla eş-dostla ekonomi yönetilemez. Bütün dünya farkında bir tek Cumhurbaşkanı farkında değil. Niye? Muhalefeti dinleyeceğine biz kürsüye çıktığımızda TBMM'yi terk ediyor. Bizi dinle. Sürekli etrafındakileri terk ettiğin için ülke bu halde.

İBB, Okçular Vakfı'na 17 milyon lira veriyormuş S-400 yerine bu okçuları gönderin sınıra dizilsinler.

Editör: TE Bilişim