Gazete Emek- Sezai Temelli'den hakkında soruşturma başlatılan Nadir Yıldırım'a ilişkin açıklama geldi. Temelli "Parti üyesi olabilir ama üyelik faaliyetlerini sürdürmüyor. Şu anda Türkiye’de de değil" dedi.

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan 26. Dönem Van Milletvekili Nadir Yıldırım’le ilgili, “Kabul etmemiz mümkün değil. Biz şiddetin her türlüsüne karşıyız. Dolayısıyla dilde de, tweette de bu tür şiddet çağrıştıran açıklamaları kabul etmiyoruz” dedi.

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, Yıldırım hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla soruşturma açılmasına yol açan sosyal medya paylaşımı ile ilgili şunları söyledi;

“Nadir Yıldırım 26. Dönem milletvekilimiz. O dönem parti MYK’sında da yer alan arkadaşımız ama şu an için partiyle bir ilişkisi yok. Görevli olduğu bir alan, bir sorumluluk söz konusu değil. Ben ilk tweeti okuduğumda hacklendi sandım. Ama sonra öyle olmadığı anlaşıldı. Kabul etmemiz mümkün değil. Bir kere biz şiddetin her türlüsüne karşıyız. Dolayısıyla dilde de tweette de bu tür şiddet çağrıştıran açıklamaları kabul etmiyoruz. Kendisi Türkiye’de değil. Bir anlık bir öfke patlaması yaşayarak bu denli şiddete yönelik bir açıklamayı inanıyorum ki kendisi de yapmak istemezdi. Ne yazık ki bu şiddet dili hakim oldukça insanlar bunun etkisinde kalabiliyor ve refleks gösterebiliyor. Ama ne olursa olsun kabul etmiyoruz. Bunun bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz.”

HDP Eş Başkanı Temelli, “Yıldırım hakkında bir disiplin süreci başlatılacak mı” sorusuna “Parti üyesi olabilir ama üyelik faaliyetlerini sürdürmüyor. Şu anda Türkiye’de de değil. Arkadaşlar onu değerlendireceklerdir” yanıtı verdi.

‘DEMOKRASİ GÜÇLERİ BARIŞIN DİLİNİ HAKİM KILMALI’

Yaşanan durumda Türkiye’deki ayrıştıran, ötekileştiren şiddet dilinin etkisine dikkat çeken Temelli demokrasi güçlerine barışın, demokrasinin dilini kullanma çağrısı yaptı. Temelli’nin değerlendirmesi şöyle oldu: “Türkiye’yi şu an içine sürüklendiği bu şiddet dilinden, hapsetmeye çalıştıkları bu düşmanlık anlayışından, ayrımcı anlayıştan hep birlikte kurtarmamız lazım. İktidar bunu özellikle yapıyor. Özellikle HDP’yi düşmanlaştırarak, bu düşmanlık dilini kullanarak nefret söylemini üreterek HDP’lileri bir yere itmeye çalışıyor. Ben Türkiye’ye çağrı yapıyorum: Bu dile teslim olmamalıyız. Nefret söylemine, ayrımcılığa karşı çıkmalıyız. Ülkemiz için, ortak vatanımız için önümüzdeki süreçte neler yapabiliriz bunları konuşmalıyız. Bu iktidarın ülkeyi zapturapta alma, otoriterleşme anlayışına karşı demokrasi güçleri olarak yan yana gelerek barışın dilini demokrasinin dilini hakim kılmalıyız.”

Editör: TE Bilişim