Gazete Emek- Diyarbakır'da öncelikli olarak Sur'da başlayan sokağa çıkma yasakları nedeniyle evsiz kalan çocuklar için başlatıldı sonra bütün Diyarbakır'a yayıldı. 3-5 genç bir araya gelerek çocuklar üşümesin diye bir şeyler yapmak istedi. O evsiz kalan çocuklar üşümesin diye Diyarbakır'ın birçok parkında "Askıda elbise" kampanyası yapıldı.
Parklar'da bulunan ağaç dallarına ve askılara elbiseler astılar çocuklar gelip alsın diye. Hiçbir çocuğun gururu incinmesin diye de bunu bütün medyayı çağırıp çok şaşalı bir şekilde yapmadılar. Ardından başlatıkları bu kampanyalar Sur Kaymakamlığı tarafından "İzin alınmadı" denilerek yasaklandı.
Ama o yüreği kocaman gençler vazgeçmedi ve daha da çoğalarak devam ettiler. 3-5 kişiydiler sonra 10-15 kişi oldular. Daha çok gönüllü onlarla yürek köprüsü kurdu. Bu yıl sıcakların yavaş yavaş kalkması ile birlikte tekrar bir araya geldiler ve kampanyalarını daha da büyütmek istediler. "Çocuklar Üşümesin Platformu'nu" kurdular. Kürt, Türk, Ezidi, Kadın, Erkek, çalışan, işsiz bütün konumları bertaraf ederek bir araya geldiler.
Gazete Emek'in instegram hesabından seslerine ses olmamızı istediler. Hemen atladım konunun üzerine. 'telinizi bırakın arayayım' dedim. Şevin diye bir arkadaş ile hemen irtibata geçtim. "Akşam Dağkapı'da bir kafede arkadaşlarla neler yapabiliriz diye bir toplantımız var siz de gelebilir misiniz?" dedi.
Tabiki büyük bir memnuniyetle dedim. Koyu bir Diyarbakır fanatiği olan Şevin arkadaşımızla Dağkapı Şéx Seit Meydanı'nda buluştuk. Yolda Diyarbakır güzeldir, değildir kavgası yapa yapa Sur'ların dibinde olan ve adını hatırlayamadığım bir kafeye gittik.
13-14 tane pırıl pırıl genç oturmuş ve çocuklar için ne yapabiliriz diye konuşuyorlardı. Ahmet onlardan biraz daha tecrübeli olduğu için ne yapmaları gerektiğini anlatıyor, kafalarındaki sorulara cevap olmaya çalışıyordu. Biraz sohbet ettikten sonra bize ulaştıkları Gazete Emek'in instegram hesabından bir canlı yayın yaptık. İstanbul'dan, Ankara'dan Mersin'den Adana'dan insanlar sorularını sordu onlara, çocuklar için yardımları nasıl ulaştırabileceklerini sordu onlar da cevapladı. Sonra ben sordum. Ahmet ve Şevin yanıtladı. Onların konuşmalarını da aynen buradan aktaracağım.
ÇOCUKLAR ÜŞÜMESİN PLATFORMU İLE YAPTIĞIM RÖPORTAJIN VİDEOSU
Ahmet anlatıyor:
Adım Ahmet, buralıyım, daha önce Sur'da oturuyordum. Şimdi işsizim. Çocuklar üşümesin fikri geçen sene kış ayında oluştu bizde. Daha önce Türkiye'nin farklı yerlerinde buna benzer şeyler olmuştu. Biz de acaba böyle bir şey yapabilir miyiz diye kendi aramızda konuştuk ve başladık. O dönemde Sur'da baya bir mağdur çocuklar vardı halla da var.
Çok fazla destek gelince sosyal medya üzerinden sayfalar açtık, sonra Amed'in bütün parklarında çalışmalar başlattık. Başta Sur'daki çocuklar olmak üzere Amed'teki bütün çocuklar için kıyafet ve kırtasiye malzemeleri toplamaya çalışıyoruz.
Burada aramızda yeni olan arkadaşlar da var eski arkadaşlar da var. Bu şekilde bir araya geldik. Arkadaşlarımızın çoğu da öğrenci ve işçidir. Sponsor desteği almadık, belki de bilmiyorlardır, duymamışlardır. Bizim amacımız ne kadar yardım toplayabilirsek o kadar iyidir. Her şeyden önce insanlar kendi çocukluklarını düşünsünler eğer kendi çocukluklarında zorluklar yaşamışlarsa burdaki çocuklar için de empati kursunlar. Çocukların gözlerindeki yaşama sevinci bizim en büyük mükafatımızdır.
Şevin anlatıyor:
Halkla ilişkiler mezunuyum, şuan bu platforma gönüllü katılıyorum, Diyarbakırlı'yım. Sosyal medya aracılığıyla bize ulaşıyor arkadaşlarımız. Bir elin nesi var iki elin sesi var diyerek çalışıyoruz. Biz bütün arkadaşlarımızın da yanımızda olmasını istiyoruz. Biz öncelikle çocuklara ulaşmaya çalışıyoruz. Ancak sizlerin aracılığıyla da çok fazla çocuğa ulaşıp mağduriyetlerini gidermek adına elimizden ne geldiyse yapmaya çalışıyoruz.
