Gazete Emek- Van'da 11 yıl önce yaşanan deprem sonrası evsiz kalan aileler, 11 yıl önce yerleştikleri çürüyen kısımlarını tenekelerle kapattıkları konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor. İMO Şube yöneticisi Baran Kanat, ders çıkarılmadığı için olası depremde benzer sonuçlar yaşanacağı uyarısında bulundu.

Van’da 2011 yılında meydana gelen depremlerin üzerinden 11 yıl geçti. Kent, ilk olarak 23 Ekim 2011'de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Büyük bir hasara neden olan ilk depremden 17 gün sonra, bu kez de 9 Kasım'da 5.6 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Her iki depremde toplam 604 kişi yaşamını yitirdi, 4 binin üzerinde kişi de yaralandı. Ayrıca 2 bin 262 ev, işyeri ve konut enkaza döndü. Deprem sonrası barınma, sağlık, gıda ve benzeri temel ihtiyaçlar aylarca karşılanmadı. Birçok aile kendi derdinin çaresine bakmak zorunda kaldı.

Bazı aileler ise aylar sonra Tuşba ilçesinde kurulan konteyner kente yerleştirildi. Ancak buraya yerleştirilen ailelerin yaşadıkları sorunlar çözülmedi. Şu an yaklaşık 60 ailenin yaşadığı konteyner kenti, yolların yapılmaması nedeniyle yaz aylarında toz içinde kalıyor. Ayrıca her yağış sonrası yollar ve konteynerler çamur içinde kalıyor. Aradan uzun süre geçmesi nedeniyle bazı konteynerler çürümeye başladı. Aileler, çürüyen kısımları tenekelerle kapatmak zorunda kaldı. Sık sık yaşanan elektrik kesintileri ile konteynerlerin küçük olması da aileleri zorlayan sorunların başında geliyor. 

Depremin yaşandığı 2011 yılından konteyner kentinde yaşayan Siracettin Yıldırım, mecbur olduklarından kaynaklı konteynerde kaldıklarını ifade etti. Özellikle kış aylarında yaşadıkları zorlukların arttığına dikkati çeken Yıldırım, "Su ve elektrik var ancak kışın büyük zorluklar yaşıyoruz. Sadece elektrik sobasını kullanabiliyoruz. Elektrik gittiğinde başka bir alternatifimiz kalmıyor. Deprem sonrası kimse ne aradı ne sordu. Yarın öbür gün ‘buradan çıkın’ dediklerinde nereye gideceğiz bilmiyoruz. Gidecek bir yerimiz olmaması nedeniyle 11 yıldır bu rezaletin içindeyiz” diye konuştu.

Konteynerlerde yaşayan ailelerinin tümünün maddi durumlarının kötü olduğunu Haşim Gülen, kış aylarında sık sık yaşanan elektrik kesintilerinin kendilerini çok zorladığını ifade etti. Gülen, "Elektrik gittiği zaman soğuk nedeniyle kalkıp, ortalıkta geziyoruz. Ekonomik koşullar nedeniyle de burada kalmaya devam ediyoruz" dedi. Deprem sonrası devletin yaptığı konutlar için başvuruda bulunduğunu, başvurusunun onaylandığı ancak daha sonra kendisine ev verilmediğini aktaran Gülen, "Gerekçe olarak 'maddi durumun yok' dediler. Evleri bizlere değil, zenginlere verdiler. Şuan hurdacılık yapıyorum. Sabahtan akşama kadar çöpün içindeyim. Pet ve metal topluyorum. Bir ekmek 3 buçuk liraya çıkmış onu da alamaz hale geldik. İki çocuğum var, maddi durumumuz olmadığı için okuldan almak zorunda kaldım. Bir çare bulunmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

Durumumuz iyi değil, perişan haldeyiz" diyen Nesibe Aslan da benzer sorunlardan şikayetçi. Aslan, ekonomik durumlarından kaynaklı farklı bir yere taşınma imkanlarının olmadığını belirtti.

Aynı sorunları yaşayan İlhan Taşdemir ise, “Kimsenin buraya uğradığı ve bir yardım yaptığı yok. Ne bir evimiz ne de gidecek bir yerimiz var" şeklinde dert yandı. 

Deprem sonrası hasar gören birçok binanın yıktırılmak yerine güçlendirildiğini aktaran Van İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu üyesi Baran Kanat, 2011'de yaşanan sürece işaret ederek, "Yıkım sonrası yeniden inşanın çok pahalı olması nedeniyle binalar güçlendirildi. Bunun sonuçları 9 Kasım’da yaşanan depremde binaların çoğu yıkılması oldu. Bayram Otel en öne çıkan binaydı. Hasarlı olmasına rağmen az hasarlı gibi gösterildi ve sonraki depremde yıkıldı" dedi.

Deprem sonrası yeni bir imar planının yapıldığını ancak yapılan planın yanlış olduğunu kaydeden Kanat, "Yanlış planda doğru çözümlemeler bile sonuç vermiyor. Yanlış bölgelere yanlış kat sayısı, yanlış zeminlere yanlış yapılar yapılarak, olası bir depremde yanlış sonuçlar görmemize sebep olacak. Sadece Van değil, Türkiye genelinde imar planları yanlış yapılıyor. Yapılan projeleri para karşılığında denetleyen firmalar bulunuyor. Bu nedenle de doğru bir sonuç alınamıyor. Bu tür uygulamalar ilerleyen süreçlerde olası afetlere, daha çok binanın yıkılmasına neden olacak" ifadelerini kullandı.

“OLASI DEPREMDE AYNI ŞEYLER YAŞANIR”

Türkiye’de depremlerden ders çıkartılmadığını söyleyen Kanat, şunları söyledi: "Deprem sonrası kaos yaşandı. Şehirde elektrik, su yoktu. İnsanların barınma sorunları oluştu. Kış aylarında yaşanmış olması daha büyük sorunlar yaşattı. O zamanlar gördük ki hükümetin ve yerel yönetimlerin kaosu yönetme planı yoktu. İnsanlar toplanma alanı olmadığı için hasarlı binaların önünde ve içinde kalmaya devam etti. Depremden sonra insanların acil ihtiyaçları karşılanamadı. Doğru yöntem uygulansaydı acılar yaşanmazdı. Depremden sonra insanların yapı ihtiyacı oldu. Bu yapılar doğru planlanmadı, dağ başlarında beton yığını olarak yapıldı. İnsanların yaşamına ve kültürüne uygun yapılmadı. Şu an bir deprem yaşansa yine aynı şeyler yaşanır. Depremin ardından belli bir süre sonra hayat normale dönmesi gerekiyor. Ancak aradan geçen 11 yılda halen bazı deprem mağdurları konteynerlerde yaşıyor."

Kaynak: MA

Editör: TE Bilişim