Türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsanız hiçbir şeye şaşırmayacaksınız. Gece yatarken başka bir gündem sabah kalkarken başka bir gündem ile karşılaşabilirsiniz. Ha bazen gece yatağınızda yatarken sabah yatağın altınızdan alındığını ıssız bir çöle bırakıldığınızı da görebilirsiniz. Buna da şaşırmayın.

10 yıldır gazeteciyim. Türkiye'deki olağanüstü durumları anlatmaya çalışsam en az bir 10 yıla daha ihtiyacım olacaktır. Hadi 10 yılı bir tarafa bırakalım şurda bir 10 dakikada size belki göremediğiniz belki de görüp teğet geçtiğiniz birkaç gündemi anlatayım. 

Şimdi ben bu yazıyı yazarken gündem Ayasofya'nın yeninden Cami'ye dönüştürülmesiydi. Bu yazıdan sonra başka bir gündeme dönüşürsek şaşırmayın ha. Ayasofya ile ilgili Danıştay bir karar verdi ve Cami'ye dönüştürülmesinin önünde hiçbir engel kalmadı. Hani Danıştay öyle bir karar vermeseydi yine engel kalacak mıydı? Bir KHK'ye bakardı. Ama AKP'nin atadığı yargı mensupları sağolsun şak diye söylüyor, şak diye yapıyorlar. 

Bunu da ben demiyorum az önce yoldan geçerken maskeli bir teyze 'kendi' arasında konuşurken duydum. Ayasofya garibim bir kiliseye bir camiye bir müzeye dönüştürülüyor. Ömründe namaz kılmamış olanlar bile "Gideceğim Ayasofya'da namaz kılacağım" diyor. 

Bir yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, "böyle bir şey olabilir mi? Bizim asla böyle bir gündemimiz yok. Bunlar bir takım oyunlardır" demişti. Yine o zaman da bu "namaz kılacağım" diyen grup kahvehanelere gidip "yaw tabiki bunlar hep falan fistan örgütlerin işidir, bizim Ayasofya ile ne işimiz olur" demişlerdi. 

Şimdi Ayasofyanın müteahitlere verilip yap-sata dönüştürülmeyeceğine kim beni ikna edebilir?

3. köprü güzergahında yapılaşmanın yapılması için ormanların bilinçli bir şekilde yakılmadığına kim beni ikna edebilir?

Ya bu AKP'nin yaptığı herhangi bir şeyin altında bir rant planının olmadığına kim beni ikna edebilir? AKP'nin tek bir doğrusunun olduğuna dair beni ikna edebilecek biri olursa dilesin benden ne diliyorsa. 

Sağlık sisteminden, eğitim sistemine, sanayi sisteminden, doğal yapıya, gençlikte, kadında, siyasette, medyada, dini alanlarda aklınıza gelebilecek ne varsa mutlaka medyanın gösterdiğinin dışında bir amaç vardır. 

Merkez Bankasının açıkladığı verilere artık kimse inanmıyor. TÜİK'in açıkladığı verilere artık kimse inanmıyor. İşsizlik rakamları açıklanandan 10 kat fazla. Ekonomik refah düzeyi açıklanandan bambaşka bir şekilde. Enflasyon rakamları mahalle kahvesinde okey oynanırken oluşturuluyor! Eğitim sistemi her gün değişiyor. Bakanın özel okulları ve kolejleri var. Bu sistemlerin özel okul ve kolejlere uygun hale getirilmesi için bin dereden su getiriliyor. 

Sağlık Bakanının özel hastaneleri var, sağlık politikasını o oluşturuyor. Sanayi bakanının ayrı, tarım bakanının ayrı, enerjide ayrı, maliyede ayrı ayrı 'şeyler' oluyor.

Şimdi çoklu baro sistemi ile baroların yapısı ile oynanıyor. "Baroların yapısını düzenleyeceğiz" diyorlar ama bunu tek bir baro dahi istemiyor. Ha Metin Feyzioğlu'nu ayrı bir yere koyalım. Aslında o 'şahıs' da Türkiye'deki çok önemli bir fotoğrafı gösteriyor. 

Bu tasarının mecliste geçmesi ile birlikte bir ilde birden fazla baro olabilecek. Aslında bu iş de ticarete dökülecek. İhale sistemleri ile davalara girilecek. Bir anda Ağaoğlu'nun, Limak'ın, Cengiz Holding'in mahkemeleri yönettiğini görürseniz ona da şaşırmayın. 

İstanbul Sözleşmesinin yapısı ile oynanıyor, kadın cinayetleri artıyor. Çocuk yaşta evliliklerin önü açılıyor. 'Sembolik de olsa' şaşırın bu duruma birazcık. 

Kürtler'e ve HDP'ye yönelik baskılar artık Türkiye toplumunda normalleşmeye başladı. Hergün uyandığımızda HDP'li birileri gözaltına alınmamışsa şaşırıyoruz. Hadi gözaltına alındılar, köpekli işkencelere maruz bırakılmadılarsa ona da şaşırıyoruz! 

CHP'li belediyelere ve yerel yönetimlere yönelik müdahale sinyallerine ufak ufak şaşırmaya başladıysak da görünen köyün klavuzu olmak istemiyoruz şimdilik. 

Fabrikalarda iş yerlerinde meydana gelen patlamalardan sonra patronlarla birlikte insan eti kokusu gelirken ızgara partisi yapmaya da şaşırmıyoruz. Yok edilen Hasankeyf gibi tarihi yerlerle dalga geçilmesine hiç şaşırmıyoruz. Aslında şaşırmadığımız şaşkınlıklar ülkesinde yaşıyoruz. Yazdığım her bir kelimenin sayfalarca hikayesi anlatılabilir. Anket şirketleri korkudan AKP'yi sürekli 3-5 puan yukarıda gösteriyor ancak bu da yetmiyor. 

Tepe taklak bir gidişatın haberi zangır zangır geliyor. Bu kadar büyük sorunların yaşandığı ülkemizde artık hangi gündemi, hangi gündemle kapatacağımızı 'şaşırıyoruz'. Şimdilik Ayasofya ile bir şeylerin gündemini değiştirelim bakalım Ayasofya gündemini değiştirmek için de mutlaka bir şeyler buluruz artık İnşallah! 

Editör: TE Bilişim