Gazete Emek- Aylardır büyük bir tantana ile geçen yerel seçimler geride kaldı. AKP 17 yıl sonra Ankara ve İstanbul'u kaybetti. Siyasal islamcılar da çok uzun bir aranın ardından ilk defa Ankara ve istanbul'u CHP'ye çok gönülsüz bir şekilde teslim etmek üzere. Niye 'üzere' diyorum çünkü daha hazmetmiş değiller ve bir türlü kabullenemiyorlar. 

Seçim öncesi HDP ve HDP'ye oy vermiş Kürtler'e çok ağır söylemlerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim gecesi balkon konuşmasında "Kürt kardeşlerime teşekkür ediyorum" dedi. 

Bunu niye söyledi?

Çünkü Şırnak'ı AKP aldı. Bitlis, Ağrı ve Muş'u da aldılar ama en çok Şırnak'ı aldıklarına sevindiler. Halbuki seçim öncesi bu sonuç beliydi zaten. Sokağa çıkma yasakları döneminde göç eden binlerce Şırnaklı'nın yerine binlerce asker ve polis getirilmişti, kayıtları Şırnak'a alınmıştı bile. Seçim günü birkaç acemice davranışla o polis ve askerlere üniformalarını çıkarmalarını söylemeyi unutmuşlardı. Polis ve askerler üniformaları ile oy kullanmaya gidince şapka düştü kel göründü. 

Sonra da sonucunu bildikleri halde havai fişeklerle bunu kutladılar. Şırnak'ta kazanmalarını kayyum politikalarının başarısına bağladılar. Kayyum politikaları çok başarılı olsaydı Diyarbakır'da en azından oylarını yükseltirlerdi. Diyarbakır'da büyük bir yenilgi aldılar. 2014'te yüzde 55 oy alan HDP bu seçimde oylarını 8 puan artırarak yüzde 63 yaptı. HDP'nin Diyarbakır'da yüzde 62-63 bandında oy alacağını seçim öncesi yazdığım yazıda belirtmiştim.

 Muş ve Dersim'de de seçimlerin HDP açısından çok zor olduğunu yaptığım gözlemler sonucu belirtmiştim. Bu seçim sonuçlarına neredeyse hiç şaşırmadım. 

Sadece Van geneli HDP'nin aldığı oy beni biraz şaşırttı. Çünkü ben Van Büyükşehir'de HDP'nin daha yüksek oy alacağını düşünüyordum. Ancak Van'da AKP, beklediğimden daha yüksek bir oy aldı. Merkez ilçeleri kaybetseler de kazandıkları ilçe sayısını 2014 yılına göre 2'ye katladılar. 

Diyarbakır'da sokağa çıkıp insanlarla konuştuğumuzda en büyük hedefin belediyeleri kayyumdan geri alma olduğunu bu hedefin de başarıldığını söylüyorlar. Hatta şunu söylüyorlar AKP-CHP-İYİ Parti hepsi artık şunu çok iyi gördü ki Kürtler'i devre dışı bırakan hiçbir sistemin başarılı olma şansı yoktur. 

Bölgede kayyum atanan belediyelerin birçoğunu yeniden kazanan HDP, batıda ise çok önemli bir strateji ile AKP'nin elindeki belediyelerin kaybedilmesini sağladı. İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Adana gibi büyükşehirlerde HDP'nin oyları olmasaydı bütün bu belediyeleri AKP ve MHP kazanıyordu. Kürt oyları ile AKP'ye çok büyük bir siyasi darbe vurulmuş oldu. 

Peki, bundan sonra ne olacak?

Şırnak'a karşı Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Antalya'yı AKP'ye kaybettiren HDP'nin siyasi rolü daha belirgin bir hale geldi. AKP'nin MHP ile yaptığı ittifak Kürt oyları ile çöpe atılmış oldu. AKP bundan sonra nasıl bir yol haritası izleyecek hep beraber göreceğiz. 

AKP'nin önünde iki seçenek var. Ya hışımla bunun hesabını sorarım deyip topyekün daha sert bir saldırı başlatacak ve HDP'yi kapatmaya kadar gidecek bir yol izleyecek. Ya da daha Kürtler'e yönelik daha ılımlı bir politika ile Kürtler'in karşısında olmaması için bir mücadele verecek. Seçimden sonra 3 gündür Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Soylu ve AKP kurmayları çok uzun saatler süren toplantılar halindeler. 

Bu toplantılardan ben çok ılımlı bir siyasetin çıkacağını tahmin etmiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın balkon konuşmasında "Ben daha 3.5 yıl Cumhurbaşkanı olarak buradayım. O vaatlerde bulunanlar bakalım nasıl vaatlerini hayata geçirecekler göreceğiz" açıklaması gelecek olan sürecin bir sinyali şeklindeydi. 

Umarım yanılırım ve AKP halkın verdiği bu meseajı doğru bir şekilde anlar ve ona göre hareket eder. Türkiye halkı yıllardır büyük bir ekonomik darboğazın içindedir. Bu ekonomik kriz yaşanacak olan siyasi çalkantılar ve krizlerle beraber daha da derinleşecektir. 

Bu krizin önlemini almak için mutlaka demokratik bir yol haritasının acilen hazırlanması gerekir. 
 

Editör: TE Bilişim