Gazeteemek- Gazete Emek'in başlattığı gönüllü muhabirlik ve yazarlık kampanyası çerçevesinde Ahmet Aslan, kendi deyimi ile "Sosyal Demokrat" isimli takipçimizden erkeğin kadına hastalıklı bakış açısı ile ilgili önemli bir yazı geldi. 

Aslan, erkeğin "tahrik olma" hali üzerinden nasıl bir cinsiyetçi faşizme dönüştüğünü yazdı. Kadınların sorunlarının sadece kadınlara ait değil erkeklerin de en önemli sorunu olduğunun altını çizen "Sosyal Demokrat" Ahmet Aslan'ın yazısının tamamı ise şöyle:

Kadınların Gecmisten Bugüne Ruhsal Sorunları, toplumdaki yaygın algılanma biçimiyle, ırz ve iffetine düşkün olma yükümlülüğü, yalnızca kadınların omuzlarına yüklenmiş gibi... 

Tecavüz mağduru kadının namusu lekeleniyor, suçlayıcı yaftalarla toplumdan dışlanıyorken erkeğe çapkın gözüyle bakmak mı, namus?

Bir suç unsurunda bile ötekileştirici bir durum söz konusudur. 

Şöyle ki; tecavüze uğrayan ve "kız mı, kadın mı" diye kategorik algılama biçimi ile sınıflandırılan bir toplumsal cinsiyet faşizmidir.

Bir takım elbise ve kravat, iyi hal kapsamına alınır. Şık hali ile mahkeme heyetine saygılı davranır. 

Büyük garabet... Büyük ahlaksızlık...

Yaşam tarzı, giyim kuşam ve tercihleri sorgulanır. Hele  sanık avukatı kadın ise neredeyse mağdura  ceza verilir. 


Toplum içinde bu haberleri okurken tahrik olan ahlaksiz erkek sayısı inanılmaz boyuttadır. Arama motorlarında en sık aranan pornografi arama sözcüğüdür  "tecavüz"

Ve bu tek kelime ile HASTALIK.

Egitimine "göster amcalara pipini" lakırdısı ile başlayan birinin, sağlıklı birey olabilme ihtimali, hamsinin kavağa çıkma ihtimali kadardır. 


Sözde Kadın hakları savunucularının  magazinel sayfalardan kurtulamayışları, spotlara düşkün olmaları ayrıca bir ironidir.


Çocukların kendi annesinden tahrik olması söz konuluğu üzere fetvaların söyleme getirildiği bir ülkede, ahlak sadece eğitsel bir konu olmaktan çok daha sert argümanlarla ele alınmalıdır. 

Aydın'lar, Kanun yapıcılar, Tedris Maarifçileri bu konudaki eşitsiz yüklemenin sadece kadına bir yük olmadığını, toplum icinde aynı gök kubbenin altındaki herkesin sorumluluk sahibi olduğunu belirtecek esas ve şekiller gelistirmeli.

Aksi haller için,  "ağır müeyyideler" içeren esaslar olusturmaları kaçınılmaz bir gaye olmalıdır.
Bu uzun vadeli ve istisnasız bir devlet politikası olmalı. Asla tavizkar eylem ve söylemlere müsamaha gösterilmemeli. 


Kadın hakları, sadece kadınların sorunu ve  sorumluluğu değildir. 


Kadını topluma entegre etmek gibi üstten bakan söylemlerde acıya ilac değildir. Erk egemen anlayıs üc beş yılda oluşmadı. Beş on yılda da değişmeyecek ve fakat iletişim çağında olmak bu konuda çok büyük bir avantaj. 

Yüzyıllarda oluşmuş hastalıklı bir  teamül olan kadın aidiyeti, bilişimin bu denli güçlü olduğu iletişim çağında yerle bir edilebilir. Yeter ki inanç motivasyonu bir yana etik degerleri yasam ilkesi yapmıs insanlar kolektifi olusturabilsin...

Sosyal Demokrat

https://twitter.com/DemokratSosyal_

Editör: TE Bilişim