Gazete Emek- Adı Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü açmakla sıkça eleştirilen, genel başkan olduğu sırada partideki Kürtleri, Alevileri öteleyen, ulusalcı Deniz Baykal.

 

Ekonominin yerle bir olduğu şu günlerde bir dönemde Ekonomi Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı da yapan 83 Yaşındaki Deniz Baykal'ın, Peker'in son yayınladığı kasede benzer bir kaset ardından yatakhane olarak kullandığı makamın bulunduğu yerinde olduğunu ve ardından yaşadığı bir sağlık sorunu dolayısıyla evinde içinden çıkamadığı yatağına mahkûm olduğunu çokta hatırlamayan balık hafızalı bizler, aynı Baykal'ın hala maaşını tıkır, tıkır aldığını da unutmuşa, hatta bu maaştan olmamak için tekerlekli sandalyesine oturup, meclise geldiğinide unuttu.

 

Evet, bu ülkede yatakta kaseti ortaya çıkan şahsın yeniden Keçiören Belediye Başkanı olduğunu da unutan toplum boşanıp, kendisinden daha genç bir insanla dans ederek yeni bir dünya kuran milletvekilinin eski eşini ikna etmek yani ilişkisini saklamak adına söylediği sözlerinin kayıt altına alınıp, sonrasında ortalığa saçılmasını da yoğun şekilde tartışırken bir başka milletvekilinin yaptığı şiddet yüzünden meclisten atılmasını, bir diğerinin sevdiği ile fotoğrafının dağda çekilmesine tepki göstermesine kendi insanlık ihtiyaçlarını olduğu gibi vekillik görevini yerine getiremeyen Baykal'ın hak etmediği halde almaya devam ettiği maaşına da bir şey demez.

 

Çünkü aynı toplum değil mi adına Türk usulü denen başkanlık sistemi ardından, bir bürokratın bir değil, 5, beş yetmedi 11 maaş aldığını da tartışırken aynı toplumun atasının da 'bal tutan parmağını yalar, minareyi çalan kılıfı hazırlar' şeklinde birçok söz söylediğini ve o sözleri çerçeve yaparak, Darbeci Generallerinin fotoğrafları gibi haram, hak yemeyi reddeden, Kur'anın asıldığı duvarlarına asan?

 

Neyse çok uzatmadan bugün hayata göz yuman vekil olmak isterken olamayan sonra da bugünkü iktidarın en büyük destekçisi ve ayakta tutanı diye geçinen partide siyaset yapmaya kalkan ama Diyarbakır'a diğer illere giremeyenleri, onca insan haklarına kulak tıkayan ulusalcılar gibi vatan-millet-sakarya demesine rağmen 'Hatay'a sokulmayan, giremeyen emekli askerlerden oluşan siyasi bir oluşumun başını çeken zihniyetim' diye diye bu dünyadan giden Cüneyt Arkın(Fahrettin Cüreklibatur) gibi Artist pardon sanatçıları,  biz balık hafızalı toplumda oynadığımız filmde hep rol gereği işimize gelince konuşur, gelmeyince üç maymunu oynar ve sormaz, 'Baykal'ın aldığı maaş helal mi? diye… 

Editör: TE Bilişim