Gazete Emek- Kürt sorununun çözümsüz kalması, birçok sorunu çözümsüz bırakmış, Türk toplumunu, devletin resmi ideolojisinin etkisinde bırakmıştır. Türkiye'de sol bir kesim olduğu halde, sol, sisteme alternatif olabilecek tarzda bir gelişim gösteremiyor. Sol kitlenin neredeyse tamamı, onlarca yıldır, siyasal sol olarak değerlendireceğimiz CHP'nin kuyruğuna takılıyorlar. CHP'nin, sol zihniyeti, Kürt düşmanıdır. CHP, aynı zamanda radikal solun da gelişimine engel olmuştur. Radika sol, 1970'lerde gelişim göstermeye başlayınca, devletin siyasal çizgisini belirleyen devlet solu CHP, darbe yaptırarak, radikal sol'a ağır bir darbe vurmuştur. Radikal sol darbe yedikçe, devlet sol'u, iktidarı kendi ikiz kardeş partiler olan ve resmi ideoloji tarafından beslenen sağ-muhafazakar partilere vermiştir.
***
 Kürtler inkar edildikçe, radikal sol darbelendikçe, sağ-muhafazakarlar, devleti sol'u tarafından iktidara taşınmıştır. Radikal sol, ilk kez en büyük darbeyi, 1918'de, aldı. Mustafa Suphi ve arkadaşları, Karadeniz'in soğuk sularında katledildiler. Nazım Hizmet Ran ve Sabahatin Ali gibi şair ve aydınlar da, devlet solu'nun hışmına uğradılar. Dikkat edilirse, cumhuriyeti kuran kadrolar dışında, dışarıda kalan ve radik sol çizgiyi savunan bütün kesimler, devlet sol'u tarafından tehlike olarak görülmüş, katledilmişlerdir. Eğer Kürtler olmasaydı, devlet sol'u, radikal sol kesimlere açık kapı bırakırdı, iktidara ortak ederdi. Ancak, Kürtlerin varlığı ve Kürt sorununun, Türkiye'nin en büyük sorunu olarak çözümsüz kalması, hem diğer sorunları da çözümsüz bırakmış hemde radikal sol'un, devlet ve iktidar dışında adeta esir hayatı yaşamasına yol açmıştır.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN...
 

Editör: TE Bilişim