Gazete Emek- HDP'nin çizgisindeki partilerin hiçbiri son otuz iki yıldır, kimlik eksenli değil, demokrasi eksenli siyaset yapıyorlar. Ancak HDP, Kürtlerin ulusal sorunlarının olduğunu her defasında söylemiş ve Kürt sorununun demokrasiyle eşit ulusal haklar temelinde çözülmesi gerektiğini de dile getirmiştir. HDP, aynı zamanda Türkiye işçi sınıfı, yoksul köylülük ve dar gelirli halkın da sınıfsal sorunlarıyla yakından ilgilenmiş, çözümler üretmiştir. HDP, hiçbir zaman her hangi bir milletin kimliğine ilişkin siyaset yapmamıştır, yapmaz. Kürtlerin ulusal varlığını inkar edenler, HDP'yi, Kürtçü ve bölücü olmakla suçluyorlar. Türkiye'de devleti yönetenler, HDP'nin Kürtçülük yapmadıklarını, Kürt kimliğine dayalı siyaset yapmadıklarını, aynı zamanda Türkiye'nin de, demokrasi sorunuyla da yakından ilgilendiklerini pekala çok iyi biliyorlar. 

 

***

 

 Ancak Türkiye'de devlet demokratikleşmeye uzak duruyor. Türkiye'de devlet, zor ve şiddete dayalı olarak varlığını sürdürüyor. Bundan dolayı, demokrasi gelişmiyor. Dünyada bütün devletlerin siyasetçilerine demokrasinin ne olduğu sorusu sorulsa, bu soruya en son cevap verebilecek siyasetçiler, Türkiye'deki kapitalist düzen siyasetçileridir. Türkiye'de düzen siyasetçileri, demokrasiyi hazmedebilecek bir yapıda değiller. İşte HDP'ye yaptığı baskı, Kürtlere yönelik inkarı ve yaptığı katliamlar, Türkiye'de sol kesimlere yaptığı baskının altında, bu bahsettiğimiz anti demokratik karakter yatmaktadır. HDP'nin, kuruluşundan günümüze kadar bütün uğraşı Türkiye'yi demokratikleştirmek ve Türkiye'nin bütün sorunlarını çözüme kavuşturmak olmuştur. Türkiye'nin sorunları içinde, kuşkusuz en büyük sorunu Kürt sorunu ve emek sorunudur. Kürt sorunu çözülürse, emek sorunuda beraber çözüme kavuşacaktır. Çünkü Kürt sorunu demokrasi sorunudur. Demokrasi sorunu çözülürse, bütün sorunlar çözüme kavuşur. 

 

Türkiye'de, halk devletten birşey isteyemez, devlet isterse verir, isterse vermez, zihniyetine sahiptir. Yani hak aramak, hak istemek Türkiye'de suç olarak görülüyor. Bu açıdan, hak ve adalet aramak terör olarak görülüyor ve bu hak mücadelesine önderlik yapanlarda terörist olarak görülüyor, devlet düşmanı olarak damgalanıyor, vatan haini ilan ediliyor. Ayhan Bilgen, HDP'ye, kimlik siyaseti yapıyor demekle, inkarcı rejimin sözcülüğünü yaptığının farkında mı acaba? HDP'nin, Kürt sorununu dile getirmesi, kimlik siyaseti yapmak mıdır? HDP, işçilerin, köylülerin, kadınların, gençlerin sorunlarıyla da ilgileniyor. HDP, ekolojik sorunlarla da  ilgileniyor. Bu durumda HDP, işçi-köylü-gençlik, kadın, ekoloji kimlikli parti mi olacak? 1963'de, meclise az sayıda vekille giren TİP, Türkiye'nin sorunlarını dile getirince, TİP vekillerinden Çetin Altan, Adalet Partisi vekillerin saldırısına uğramıştı. Son otuz iki yıldır aynısı HDP'li vekillerde yapılıyor. 

 

Yani demokrasi isteyen herkes, bu sistemin hedefindedir. HDP'nin varlığı, tabi ki demokrasi düşmanlarını korkutacaktır. Demokrasi gelişirse, demokrasi karşıtları yaşam alanı bulamazlar, biterler. HDP, bu kaderi değiştirebilecek bir güçtür. HDP'nin varlığı, bunları korkutuyor. Türkiye'yi babalarının çiftliği olarak görenler, HDP'nin varlığında rahatsız oluyorlar. HDP demokratik siyaseti geliştirdikçe, bu demokrasiden uzak siyasetin yaşamı daralıyor. Çünkü HDP'nin gerçek bir muhalif güç olduğunu çok iyi biliyorlar. HDP, Kürt milliyetçiliğini yapmıyor ama Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini ve Kürtlerin ulusal haklarının iade edilmesi gerektiğini dile getiriyor. Ama aynı zamanda Türk halkının da emek ve özgürlük mücadelesini yürütüyor. HDP, kimlik eksenli siyaset yapsaydı, Türkiye'nin birçok bölgesinde parti teşkilatı kurmaz, Türk halkı içinde parti çalışması yapmazdı.

 

***

 

 Bir taraftan HDP'nin, Türk halkı içinde çalışma yürütmesi engellenecek, ama diğer taraftan da, HDP, kimlik siyaseti yapıyor, Kürtçülük yapıyor denecek! Mademki HDP kimlik siyaseti yapıyor, bırakın da Türk halkı içinde de parti çalışması yapsın da, sadece kimlik siyaseti yapıyor olmasın . Madem ki HDP kimlik siyaseti yapıyor, MHP, elli yıldır Türkiye'nin hangi sorununu çözdüler? HDP'nin eksiklikleri olabilir, kimi konularda yetersizde olabilir ama HDP, demokrasi isteyen herkes tarafından sahiplenilmesi gereken bir siyasi halk gücüdür. Türkiye'de sorunların çözümünü isteyen ve ekonomik refahın yükselmesini isteyen, TL’nin değerinin artmasını isteyen herkesin, HDP'nin yanında yer alması gerekiyor. HDP, demokrasiyi inşa etmek için Türkiye halkına armağan edilmiş bir güçtür. Bu gücün kıymetini bilelim. Bu güç Türkiye'nin demokratik geleceğidir. HDP, binbir bedel ve emekle günümüze kadar geldi. HDP'nin verdiği bedelleri dünyada başka parti vermemiştir. Binlerce şehitin kanı ve emeği var bu partide. HDP'ye saldırılar olabilir ama HDP'yi kimse yok edemez. HDP her defasında kendisini kendi küllerinde yaratabilecek bir siyasi zemine ve güce sahiptir. 




 

Editör: TE Bilişim