ÖZEL HABER

Gazete Emek-  Birçok sendikacının sosyal medya platformlarına katılmasına yol gösteren dokuz8HABER Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Biçici, Gazete Emek’in düzenlediği Yeni medyada emek gazeteciliğini geliştirmek” adlı atölyede konuşmacı olarak yer aldı.

Biçici, emek haberciliğine dair yaptığı çalışmalardan söz ederken, “Gezi olaylarının patlak vermeden önce bizim temel çalışmamız ‘Emek Haber Ajansı Ağı’ kurmaktı. Emek dünyası da bunun temelini oluşturuyordu. Yapılan işçi eğitimleri de aslında emek muhabiri ağı yaratma çabasının bir ifadesiydi.” diyerek işçilerin kendi haberlerini kendilerinin şekillendireceği bir haber ağı kurmak istediklerini fakat bu çalışmanın hayata geçemediğini anlattı.

Emek alanı içererisinde yer aldığı çalışmalardan bahseden Biçici şu ifadelere yer verdi;  Kadın ve genç işçiler merkezli olarak pek çok çalışmada bulunduk. Uluslararası etkinlikler çalıştaylar örgütledik. Onlarca eğitim programı hayata geçirdik. Özellikle hedef grubumuz işçilerdi. İlk andan itibaren alternatif medya merkezli bir yaklaşımımız oldu. Özellikle işçi hareketinin ihtiyaçlarına yanıt verebilecek noktada haberleşme teknolojilerindeki gelişimin kullanılması bizim önceliğimiz oldu. Türkiye’de sendikacılara yönelik ilk bilgisayar eğitimini verenlerdendik. 2004 yılında İstanbul’un iki yakasında, interneti kapsayan daha bilgisayar merkezli eğitimler hayata geçirmiştik. Bunların şartı amatör sendikacı olmalarıydı. Doğrudan doğruya Pendik Tersanesi’nden, Bayer ilaç fabrikasına kadar onlarca işçiye bilgisayar ve internet kullanımı eğitimi verdik. İsmini bildiğiniz pek çok sendikacının ilk E-mail adreslerini bizzat ben açtım. O dönem sosyal ağlar bu kadar etkin değildi. Dolayısıyla daha ziyade internet kullanımı odaklı eğitimlerdi. İlk andan itibaren ‘iletişim ve haberleşme teknolojilerindeki gelişimlerin işçi hareketine sunulması’ yaklaşımıyla çalışmalar hayata geçirdik. Bir yandan Dünya Genç İşçi Buluşmaları örgütlendi. Bütün bunların merkezinde mutlaka işçi sınıfına medya ilişkisi yer aldı.”

İŞÇİLERİN MUHABİR OLABİLECEĞİ BİR HABER AĞI”

İşçi ve sendika servislerinin yeniden canlanacağı bir haber ağı kurma niyetinde olduklarından ve maddi yetersizliklerden kaynaklı bunu hayata geçiremediklerini söyleyen Biçici, “Emekdunyası.net’i kurduk 7 yıla yakın yayın yaptı. Özellikle Gezi eylemlerine kadar emek alanında faaliyette bulunduk. O sırada İMC TV’de Emek Dünyası diye bir program yapıldı. Emekdunyası.net’le, İMC TV’nin iş birliğiydi o program. Bütün bu süreçte hem o kişisel yönelim hem de elde edilen birikim üzerinden bir uzmanlık seviyesinde bir konumlanmamız söz konusu oldu. Gezi olaylarının patlak vermesiyle hatta ondan önce bizim temel çalışmamız ‘Emek Haber Ajansı Ağı’ kurmaktı. Emek dünyası da bunun temelini oluşturuyordu. Yapılan işçi eğitimleri de aslında emek muhabiri ağı yaratma çabasının bir ifadesiydi. Dolayısıyla ‘Emek Haber Ajansı Ağı’ diyerek kavramsallaştırıyorduk. Sendikaların olabildiğince merkezi olabileceği ve işçilerin de muhabir olacağı ülke çapına yayılmış bir ağdan bahsediyorduk. Tabi epey bir uğraştık.” ifadelerini kullandı.

Biçici, kurmak istedikleri ‘Emek Haber Ajansı Ağı’nın Gezi olaylarının patlak vermesiyle beraber yurttaş haber ağına dönüşmesine ilişkin yaşanan süreci şu ifadelerle anlattı: İşçi hareketinin gücü, sendikaların konumlanması böyle bir projenin hayata geçip geçemeyeceğini ya da ne ölçüde ve hangi hızda, hangi derinlikte belirleyen temel zemini oluşturduk. Çünkü sosyal hayatın örgütlenmesi, siyasi yaşamın örgütlenmesi buradaki güçler dengesi pek çok şeyi belirlediği gibi medya örgütlenmesini, medyayı ve gazetecilik faaliyetlerinin kendisini de önemli ölçüde etkiledi. Celali İsyanlarından bu yana en yaygın kitlesel halk eylemlerinden biri olan Gezi Direnişi patlak verdi. İşçi merkezli Emek Haber Ajansı’nın maddi örgütsel zemini henüz zayıf olduğu gerçeği ile yüzleşmiştik ama bu sefer genel yurttaş hareketli bir yurttaş haber ajansı ağı girişimi için uygun sosyal zemin ortaya çıkardı. Biz bütün o hazırlıklarıyla o yüzden hızlı inisiyatif alma şansımız oldu. Bu detayı kimse bilmez ama Dokuz8haber, Gezi’nin ürünüydü. Alanı bırakmadık sayılır, benim kişisel konumlanışıma bakıldığında tümüyle bir emek merkezli bir konumlanış söz konusuyken Gezi’yle itibaren daha medya,yurttaş haberciliği odaklı konumlanışa yöneldim ve emek tarafı biraz daha zayıf kaldı.”

"GAZETECİ AYDINDIR"

Emek alanında çalışan gazeteciler kendilerini yeni medyaya uygun nasıl geliştirmesi gerektiğinden bahseden Biçici, “Emek basını işçi meselelerini kendi meselesi gibi değerlendirenler açısından da artık maddi olanaksızlıklar bir bahane olmaktan çıktı. Nitelikli olma şartıyla sen onlarca muhabir alıp sahaya süremeyebilirsin, yüzlerce haber kaynağı var. Bunların örgütlenmesi daha önemli hale geliyor. Dokuz8’in yapmaya çalıştığı şey de bir ölçüde bu. Haberin, kaynağın örgütlenmesi, onlarla gazetecilerin daha iş birliği odaklı bir ilişkilenme yaşaması ve ağların kurulması. Evet mevzuatı bileceğiz, işçi hareketi tarihini bileceğiz, sendikal yasaları bileceğiz, 63 ve 56 sayılı sendikal ve TİS kanununu bileceğiz. Bugün grev kararı alındığında artık ‘grev pankartı neden asılmıyor’ deyip bu gibi komik durumlara düşmeyeceğiz. Temel mevzuatı bileceğiz ve kendimizi geliştireceğiz. Çünkü günde 12 ve 14 saat çalışan işçilerin bu koşullardan kaynaklı olarak sahip olamayacakları birikimi bizim sahip olma fırsatımız var. Biz çünkü bu örgütlenmeye, bu iş bölümüne aydınlar olarak katılıyoruz. Gazeteciler aydındır.” diye konuştu. Emek alanında kendini geliştirebilen insan sayısının azaldığını belirten Biçici, “Bugün işçi- sendika alanında, emek alanında habercilik yapan buna yönelen politik motivasyonu dahi olsa bile inanılmaz niteliksiz durumda. İşçilerin kendi mecralarında yayınladıkları haberleri kopyalayıp servis etmesi kıymetlidir ama yetmez. Orada bir müdahale söz konusu olacaksa bir gazeteci olarak orada olmayan bir şeyi katman lazım. Özellikle dijitalleşmenin sunduğu olanakları daha etkin kullanacağız. İşçi ve emekçilerle bağ kurmak daha kolay ama odaklanmamız gereken nitelik anlamında emek alanında uzman muhabirler yetiştirmek ve bu alandaki gelişmeleri teşvik etmek. Türlü yol ve yöntemlerle akademiler kurarak bu konuda önemli adımlar atmak gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.

Editör: TE Bilişim