Gazete Emek- Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bir televizyon programında TOKİ eliyle inşa edilecek sosyal konut projesine ilişkin asgari ücretliler hakkında "Asgari ücretli bir vatandaşımızdan bahsediyorum. Tabii ki 5500 lira alıyor. Hem ev kirası ödüyor, hem buraya taksit ödeyecek, hem de evini geçindirecek. 5500 lirayla bunu yapabilmesi için ilave mesai ve kazanç sağlaması gerekiyor. 1 yıl siz de takdir edersiniz ki biraz dişini sıkarak, biraz eşinden dostundan borç alarak, biraz ek mesai yaparak bu bedeli karşılayabilir" ifadelerini kullanan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a tepki gösterdi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine göre 39 ülke arasında çalışma saatleri en yüksek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, "Türkiye işçi sınıfına "ek mesai" yapsınlar demenin akılla ve mantıkla bağdaşır bir yanı yoktur" ifadelerini kullandı. Independent Türkçe'ye konuşan Çerkezoğlu, ülkeyi yönetenleri başta işçi sınıfı olmak üzere halkın giderek zorlaşan geçim mücadelesi gibi memleketin yakıcı sorunları hakkında cümleler kurarken "ciddiyete" davet ettiklerini söyledi. Açlık sınırının 7 bin lira olduğu bir ülkede, asgari ücretliler ve asgari ücret civarında maaş alanların değil konut taksitini ödemek, temel gıda harcamalarını bile karşılamakta büyük güçlükler yaşadıklarını hatırlatan Çerkezoğlu, "Bu hayatta kalma mücadelesini yok sayarak açlık sınırının altında ücret alan işçileri 'biraz daha diş sıkmaya' çağırmak en hafif ifadeyle gerçeklikten kopmaktır" dedi. 'İŞÇİ SINIFININ BİZLERİ YOKSULLAŞTIRANLARIN AKLINA İHTİYACI YOKTUR' DİSK-AR tarafından hazırlanan "Türkiye İşçi Sınıfının Görünümü 2021" araştırmasına göre Türkiye işçi sınıfının yüzde 60'ı zaten haftalık yasal çalışma süresinin üzerinde çalıştığını hatırlatan Çerkezoğlu, şunları kaydetti: "OECD verileriyle 39 ülke arasında çalışma saatleri en yüksek ülke Türkiye'dir. Türkiye işçi sınıfına "ek mesai" yapsınlar demenin akılla ve mantıkla bağdaşır bir yanı yoktur. İktidarın bilinçli politik tercihleri sonucu, yoksuldan alınıp zengine, işçilerden alıp patronlara, dar gelirlilerden alıp bankalara veren bir bölüşüm şokunun ortasında Türkiye işçi sınıfı bugün giderek sertleşen bir hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Türkiye işçi sınıfının, bizleri yoksullaştıran politikaların mimarlarının verdikleri akla ihtiyacı yoktur. Türkiye işçi sınıfının ihtiyacı üretenleri, dar gelirlileri koruyacak gerçek sosyal politika önlemleridir, gelirde vergide adalettir ve örgütlenme hakkıdır"